Davacının bir kısım emtia alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz isteml hakkında, faturaların temin edildiği şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına bu kısım yönünden katılmıyorum....
konusu olayda kanun yolu incelemesinin genel hükümlere göre yapılması gerektiği; buna göre uyarlama kararına konu olan mahkumiyet hükmünün, 5252 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 01/06/2005 tarihinden sonra kesinleştiği gözetilerek, bu tarihten sonra yapılan uyarlama yargılaması sonunda verilen kararlara karşı 5275 sayılı CGİK'nun 101/3.maddesi gereğince itiraz yolu açık olduğundan, hükümlünün dilekçesi hakkında itiraz merciince işin esasına ilişkin bir karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
talep edilmesi nedeniyle mahkemece önce 22.06.2005 tarihli dosya üzerinden ilk hükmün aynen infazına karar verildiği, bu kararın sanığa usulünce tebliğ edilip temyiz edilmeksizin kesinleştiği, infaz aşamasında ise infaz savcılığının talebi ile aynı olayla ilgili 10.10.2005 tarihinde bu sefer 5237 sayılı Yasa hükümlerinin uygulandığı ikinci bir uyarlama hükmü verildiği, kanun yararına bozma isteminde ise, 10.03.2004 tarihli hükümde fazla ceza verilmesi, 10.10.2005 tarihli uyarlama kararında ise çelişki olduğu belirtilerek bozma talep edildiği, uyarlama kararlarının ister dosya üzerinden verilsin isterse duruşma açılarak verilsin temyiz yasa yoluna tabi olduğu, 22.06.2005 tarihli ilk uyarlama kararının kesinleşmesinden sonra bu hükmün kanun yararına bozma yasa yoluyla bozulmaksızın verilen 10.10.2005 tarihli ikinci uyarlama hükmünün yok hükmünde olacağı, dolayısıyla kanun yararına bozma yasa yoluna asıl 22.06.2005 tarihli ilk uyarlama hükmünün tabi olacağının anlaşılması karşısında; 22.06.2005...
göre yapılan uyarlama yargılamaları sonrasında verilen uyarlama hükümlerin yasada ki temyiz sınırları da dikkate alınarak istinaf ve sonrasında temyiz yasa yollarına tabi olması halinde de bu otoritenin sarsılmayacağı muhakkaktır....
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK.nun 81/1,29/1.maddeleri uyarınca neticeten 18 yıl hapis cezası; 6136 sayılı Kanununa muhalefet suçu yönünden uyarlama talebinin reddine....
Ağır Ceza (Kapatılan) Mahkemesi'nin 25/05/1990 gün, 1987/70 (E) 1990/71 (K) sayılı ilamına ilişkin uyarlama talebinin kabulü ile sanık hakkında İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 28/01/2019 gün, 2018/7 Esas ve 2019/34 Karar sayılı kararı ile yapılan uyarlama yargılaması sonucu; a-5237 sayılı TCK'nin 82/1-h, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası, b- 5237 sayılı TCK'nin 149/1-a-c-d, 62, 53. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı....
değerlendirilmesi gerekeceğinden, “infaz edilmiş bulunan hükümlerle ilgili olarak uyarlama yargılaması yapılamaz” şeklinde bir ilke konulmasının kabul edilemeyeceği benimsenmişken, infaz edilmiş olsa dahi sonradan değişen yasa nedeniyle uyarlama yapılmasında sanığın hukuki yararı bulunduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....
maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezasına hükmedildiği; hukuken varlık kazanan bu karara karşı olağan ve olağanüstü kanun yollarına başvurulabileceği, bu kararın yok hükmünde sayılarak, tekrar ele alınıp duruşma açılarak yeni bir uyarlama kararı verilemeyeceği gözetilmeden; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 09.07.2013 tarihli yazısı ile uyarlama yargılaması yapılması istemesi üzerine, daha önce verilen 10.10.2006 tarihli ek karar olmasına ve bu kararın yasal yollarla kaldırılmadan değiştirilmesinin mümkün bulunmamasına karşın, mahkemenin dosyayı ele alıp duruşma açarak 12.05.2014 tarihli kararı verdiği görülmüştür. Bu durum karşısında; 10.10.2006 tarihli hukuken varlık kazanan uyarlama kararını, mahkemenin kendiliğinden değiştirme imkanı bulunmadığından, 12.05.2014 tarihli yeni uyarlama kararı hukuki değerden yoksun olup temyiz konusu edilmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Uyarlama talebinin reddi ile hükmün aynen korunmasına Dolandırıcılık suçundan sanığın uyarlama talebinin reddine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 23.09.1999 tarih ve 1998/137 Esas 1999/97 karar sayılı kararı ile sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilerek kesinleştiği, 2008/586 D.İş nolu kararı ile daha önceden kesinleşmiş dolandırıcılık suçuna ilişkin mahkumiyet kararının 5237 sayılı yasa uyarınca uyarlamasına karar verilen hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan uyarlama yargılamasına, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 06/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Rüşvet HÜKÜM : Uyarlama talebinin reddi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 17/05/2011 gün ve 2011/3-66-2011/96 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, 01/06/2005 tarihinden sonra kesinleşen hükümlerin, gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasına konu edilmeleri durumunda, uyarlama yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek kanun yolu 5275 sayılı Kanunun 101/3. fıkrası uyarınca itiraz olup temyizi mümkün bulunmadığı ve merciince itirazen incelenmesi gerektiği anlaşılmakla, bu karara yönelik temyiz talepleri itiraz mahiyetinde görülerek mahallinde merciince bir karar verilmek üzere incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 09/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....