Uyarlama öncesi Vakfıkebir Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamada şikayetçi olup müdahale talep eden ve uyarlama duruşmasında da vekilleri tarafından temsil edilerek şikayetlerini tekrarlayan şikayetçilere davaya katılmak isteyip istemediklerinin sorulmaması suretiyle CMK'nın 238/2. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, şikayetçiler vekili ile hükümlü müdafîinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı (BOZULMASINA), 14.05.2007 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca, yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu bozmaya uyularak kurulan hükümde düzeltme nedeni dışında kanuna aykırı cihet görülmemiş olup; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 07.02.2006 gün ve 2006/10-11-12 sayılı kararında açıklandığı üzere;uyarlama yargılaması sırasında, hükümlünün sadece hükmün kesinleşmesinden önceki yargılama giderlerinden sorumlu bulunduğu, CMK.nun 325/2. maddesinde öngörülen “hakkaniyet” ölçütünün bir gereği olarak, uyarlama yargılaması sırasında yapılan yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı, kesinleşme öncesindeki yargılama giderlerinin tahsil edilebilmesi bakımından, uyarlama yargılamasında verilen yeni kararda bu sorumluluğunun saptanması ve kesinleşen önceki hükümdeki yargılama giderlerinin infazda doğabilecek kuşku ve duraksamaları gidermek üzere uyarlama hükmünde...
Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümlerden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nin Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu bozma üzerine kurulan hükümde bozma sebepleri dışında Kanuna aykırı cihet görülmediğinden hükümlü müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1-Uyarlama konusu kesinleşen ilamda hükümlünün mağdur ...'...
hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2- Kasten öldürme suçundan kurulan uyarlama talebinin reddine ilişkin hükmün incelenmesinde ise; Sanık hakkında eski ve yeni kanun karşılaştırması bakımından ceza miktarı itibariyle bir farklılık olmasa dahi mahkumiyetin doğal bir sonucu olan belli haklardan yoksun bırakılmaya ilişkin olarak 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin sanık lehine olduğu anlaşılmakla, anılan hüküm yönünden uyarlama talebinin kabulüne karar vermek yerine yazılı biçimde reddine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, re’sen temyize tabi hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/02/2021 gününde oy birliği ile karar verildi....
Bu durum karşısında; 15/08/2005 tarihli hukuken varlık kazanan uyarlama kararını, mahkemenin kendiliğinden değiştirme imkanı bulunmadığından, 17/11/2014 tarihli yeni uyarlama kararı hukuki değerden yoksun olup temyiz konusu edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, hükümlü ... savunmanının, hukuki değeri bulunmayan 17/11/2014 tarihli karara yönelik temyiz talebinin, tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 21/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
un cezaevi idaresi aracılığıyla gönderdiği ve dosya içerisinde bulunan 20/06/2016 tarihli dilekçesinde; 17/06/2005 tarihli uyarlama kararının tarafına ulaşmadığını, bu nedenle anılan karara ilişkin gerekçeli karar ile kesinleşme şerhinin gönderilmesini talep ettiği, tebliğ edilmesini istediği uyarlama kararı yerine başka bir kararın kendisine gönderildiği, hükümlünün bu hususu 20/06/2016 tarihli ikinci dilekçesinde belirttiği, 17/06/2005 tarihli uyarlama kararına yönelik öğrenme tarihinde temyiz yasa yoluna başvurduğu, söz konusu uyarlama kararının hüküm bölümünde yasa yoluna başvurma biçim ve yönteminin T.C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürme HÜKÜM : 765 sayılı TCK'nin 448, 51, 31, ve 33. maddeleri uyarınca 18 yıl ağır hapis cezasına hükümlü hakkında yapılan uyarlama yargılaması sonucu; TCK'nin 81, 29, 53. maddeleri uyarınca göre 18 yıl hapis cezası....
düşünülmemesi, 4) İnfaza esas alınacak olan uyarlama kararı ile uyarlamaya konu kesinleşmiş hüküm tüm sonuçları ile ortadan kalkacağından, uyarlama sonucu verilen kararda müsadere, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de karara bağlanması gerektiğinin düşünülmemesi, 5) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş olup, hükümlü müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 22/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte nüfus cüzdanı kullanmak HÜKÜM : Mahkumiyet (Uyarlama) Temyize konu hükmün uyarlama yargılamasına ilişkin bulunması ve Mahkemece temyiz incelemesine olanak tanıyacak şekilde gerekçe yazılmış olması karşısında, tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. 5252 sayılı Kanun‘un 9/3. maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün maddeleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, lehe olan Kanun‘un belirlenmesi için yapılan uyarlama yargılamasında; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun lehe olarak kabul edilmesi halinde, bu Kanun‘a göre yeni bir hüküm kurulması, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu‘na göre kesinleşen önceki hükmün hükümlü lehine olduğunun anlaşılması halinde ise, uyarlama talebinin reddi ile önceki hükmün aynen infazına karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, lehe kabul edilen...
TÜRK MİLLETİ ADINA CEZA GENEL KURULU KARARI Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar; 1- Uyarlama isteminin reddine ilişkin kararın hüküm niteliğinde bulunup bulunmadığı, 2- Şartla salıverilen hükümlüler yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılamayacağı, Noktalarında toplanmaktadır. 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Daire kararlarında vurgulandığı üzere, 5252 sayılı Yasanın 9. maddesinde, uyarlama yapılması suretiyle verilen hükümlere karşı başvurulabilecek yasayolu belirtilmemiş olup, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 267. maddesinde itiraza tabi kararlar “ “Hakim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde, mahkeme kararları” ” şeklinde belirtilmiştir....