WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, usulsüz tebligat şikayeti, gecikmiş itiraz ile yeniden kapak hesabı yapılması şikayeti yönünden Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği ve kıymet takdirine itiraz ile satışın durdurulmasına ilişkin şikayetin ise İİK'nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere konu itibariyle KESİN nitelikte olduğu anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 18/05/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 05.03.2007 tarihinde konduğu, daha sonra taşınmaza 13.02.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun haczi daha evvel öğrendiği iddia edilmediği gibi, öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlunun 03.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 13.02.2014 tarihli haciz yönünden İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir. O halde; her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin kesin hüküm ve süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Ceza Dairesi'nin bozma ilamının sanığa 13.12.2010 tarihinde yapılan tebliğinin usülsüz olmasının, aynı adreste oturan bir başka kişinin sanığın ... Cezaevinde olduğunu bildirmesinin ve yine sanığın temyiz dilekçesini .. . Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla gönderdiğinin anlaşılması karşısında, anılan Yasa maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... ve müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kredi kartının usülsüz kullanımından kaynaklanan alacak-tazminat istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 25/II. maddesinde “iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; dosya içerisinde,... Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleştiğine ilişkin kayıt veya belgeye rastlanmadığı gibi bu kararın süresinde temyiz edildiği anlaşılmakla yargı yeri belirleme olanağı bulunmayan dosyanın, davanın niteliği gözetilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; dosyanın Yargıtay 19....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1)Sanık ... hakkında verilen hükmün yapılan temyiz incelemesinde; Sanık müdafiinin dilekçesinin temyiz talebi olarak kabulü ile; 5237 sayılı TCK'nin 50/5. maddesine göre; 14.07.2004 ... ve 5219 sayılı Kanunun 3/b maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesi gereğince bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra hükmü temyiz ettiğinden sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca talebe uygun olarak REDDİNE, 2)Sanık ... hakkında verilen hükmün yapılan temyiz incelemesinde; Sanığa 24.06.2009 tarihinde yapılan tebligatın usülsüz olduğundan sanık müdafiinin temyizinin kabulü ile yapılan temyiz incelemesinde; Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine...

            Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından tebliğ edildiği, sanığın 27.10.2015 havale tarihli dilekçesi ile kararı temyiz ettiği, mahkemenin 04.11.2015 tarihli ek kararı ile süresinde temyiz etmediğinden bahisle temyizin reddi kararı verdiği görülmekte ise de; cezaevinde bulunan sanığa yapılan tebligatta 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesine göre kararın kendisine okunup anlatılması gerektiği, ancak gerekçeli kararın tebliğine ilişkin işlemlerin 5271 sayılı CMK'nın 35. maddesine uygun yapılmadığı bu itibarla tebligatın usülsüz olduğu gözetilerek sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan inceleme; sanık ...yönünden hükmün esası hakkında görüş bildiren ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              nin kamu davasına katılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeyerek usülsüz olarak müdahilliğine karar verilmesi müşteki ....'ye hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden ve mağdure ....'nın ise vekilinin yüzüne karşı 06.10.2011 tarihinde verilen hükmü kanuni süre geçtikten sonra 20.10.2011 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, vâki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiziyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2016 tarihli 2015/884 - 2016/247 karar sayılı kararıyla Dairemizin 27.10.2015 tarihli 2015/14981 - 2015/19263 sayılı ilamına direnildiği anlaşılmış olup 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile 5271 sayılı Kanun'un 307. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca dairemizce yapılan incelemede; Kurum görevlilerince 13.01.2012 tarihinde düzenlenen elektrik kesme ve mühürleme tutanağında sanığın sayacının borcundan dolayı kesildiğinin belirtildiği, kurum görevlilerince düzenlenen 21.01.2012 tarihli kaçak/usülsüz elektrik tespit tutanağı içeriğine göre ise sanığın kesilen elektriği borçlarını ödemeden açarak kullanmaya devam ettiğinin belirtildiğinin anlaşılması karşısında düzenlenen tutanakta sayaca herhangi bir müdahalenin olduğuna ilişkin tespitin olmadığı ve sayacın borcundan dolayı kesildiği tarih ile suç tutanağının düzenlendiği tarih aralığı da gözetildiğinde verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  Temyiz harcının yatırılmasına dair muhtıra temyiz talebinde bulunan davalıya 19.01.2014 tarihinde tebliğ olunmuş ve davalı usülsüz olduğunu iddia ettiği tebligatı 23.01.2014 tarihinde muhtardan aldığını beyan etmiş ve bu tarihten itibaren dahi eksik temyiz harcının yatırılmamış olduğunun anlaşılmasına göre H.U.M.K.nın 434/2.maddesi gereğince temyizden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamış olmakla yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile verilen ek kararın ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    İnceleme konusu karar, ödeme emri tebligatının usülsüz yapıldığının tespitine ilişkindir. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değişik 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu