HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/736 KARAR NO : 2022/1447 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2022/11 ESAS, 2022/39 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-ŞİKAYET KARAR : Fethiye İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/11 Esas, 2022/39 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Fethiye İcra Müdürlüğünün 2021/10818 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip yapıldığını, TK 10/1....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; tensip zaptı ve duruşma davetiyesi tebligatının daha önce ikamet ettiği adrese çıkartıldığını, bu tebligatın iade edildiğini, yine adres araştırması yapılmadan TK 35. maddesine göre tebligat gönderildiğini, 11/09/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, daha sonra 09/12/2019 tarihinde yapılan araştırmada yeni adresinin tespit edildiğini, fakat yeni adresine tebligat yapılmaksızın 10/12/2019 tarihinde duruşmadan haberdar edilmeden dosyanın işlemden kaldırılmasına, 15/06/2020 de davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti niteliğindedir. Davacının davası İİK 82/12. maddesine dayalı, İİK 16/1.maddesinde düzenlenen şikayet nitelikli dava olup, bu nitelikteki davada, HMK 150. maddesinin uygulanma yeri bulunmamaktadır....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil adına yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını, davacı adına tebligat kanunu 35 maddeye göre 06/12/2001 tarihinde ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığını, tebliğ memurunun kendi isminin tebligat zarfında yazmadığını, tebligatın geçersiz olduğunu, ıttıla tarihinin 02/06/2017 tarihi olarak belirlenmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 05/03/2019 gün, 2018/307 E, 2019/171 K sayılı kararla "Şikayetin REDDİNE " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili (05/03/2019 tarihli) süre tutum dilekçesinde özetle; gerekçeli karar taraflarına tebliğ edildiğinde gerekçeli istinaf dilekçesini ibraz edeceklerini, şikayetin reddi kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek, istinaf talebinin kabulünü talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : TCK'nin 150/1. yollamasıyla 86/2. maddesi uyarınca oluşan kasten yaralama suçundan, mağdurun şikayetinden vazgeçmiş olması nedeni ile CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasının düşmesine Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Soruşturma aşamasında şikayeti bulunmayan, kovuşturma aşamasında 18.03.2014 tarihli celsede sanıklar hakkında şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirten Mağdur ...’nun yokluğunda kurulan hükme ilişkin gerekçeli kararın tebliğ edildiğine dair belgenin dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, varsa tebligat belgesinin dosya içerisine konulması, bulunmadığı takdirde gerekçeli kararın mağdura yöntemine uygun olarak tebliğ edilmesi, sunması halinde temyiz dilekçesi eklendikten ve ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın...
Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin .../.... maddesine göre; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir'' denilmiştir. Bu yönetmeliğe göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/.... maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur....
Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin .../.... maddesine göre; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir'' denilmiştir. Bu yönetmeliğe göre 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/.... maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur....
Trabzon İcra Müdürlüğünün 2022/35 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; borçlu vekilince usulsüz tebligat şikayeti gereği takibin durdurulmuş olması nedeniyle, dosyamızdan alacaklıya ödenen miktarın iadesi için muhtıra gönderilmesini ve bekleyen tahsilatların kendilerine iadesini talep etmiş olduğu Trabzon İcra Müdürlüğünce ilgili talep hakkında, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2014/9415 Esas,2014/12051 Karar sayılı ve 2016/3551Esas ve 2016/17359 Karar sayılı kararları ile "İİK'nın 361. madde hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olması gerekmektedir. Haczin sonradan kaldırılmış olması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmaz. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması işlemi İİK'nın 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli değildir....
Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; Mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti yönünden borçlunun iddiası doğrultusunda araştırma yapılarak tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi ve usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun imzaya vaki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti yönünden gerekli delillerin toplanması ve sonrasında oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken herhangi bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde sonuca gidilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı, bu durumda yargılama işlemlerinin eksik bırakıldığı anlaşıldığından davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılır" hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm tüzel kişiler için de geçerlidir....
İİK'nun 82/1. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayete konu hacze ilişkin olarak borçlulara tebligat yapılmışsa tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Takip dosyasının yapılan incelemesinde, borçlulara hacze ilişkin bir tebligatın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, asıl olan borçluların haczi öğrendiğini beyan ettikleri tarih olup aksinin yazılı belge ile ispat edilmesi zorunludur. Borçluların bildirdikleri bir öğrenme tarihi bulunmadığından şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul gerekmektedir. O halde mahkemece, borçluların meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....