WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İmar kirliliğine neden olma HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununu 21/2.maddesine göre doğrudan yapılan tebligatın usülsüz olduğu anlaşıldığından, sanığın temyiz isteminin kabulüyle, Yerel Mahkemenin ret kararı kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair temyiz isteminin reddi Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiisi, 26.03.2018 tarihli dilekçesi ile 15.02.2018 tarihli tebligatı alan ... ... kendisinin çalışanı olmadığını beyan ederek usülsüz tebligat iddiasında bulunmuş ise de, dosyanın incelemesinde, bu dava dosyası kapsamında aynı kişinin 13.09.2017 ve 20.11.2018 tarihli tebligatları da müdafii adına aldığının ve bu tebligatlara yönelik olarak müdafinin herhangi bir itirazının bulunmadığı nazara alındığında, Sanık müdafiine 15.02.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın daha önceden bildirdiği ve adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre doğrudan yapılan tebligatın usülsüz olduğu anlaşıldığından, temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

        İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Eldeki dava, usulsüz tebligat şikayeti ve takibe itiraza dayanmaktadır. Şikayete dayanak takip, alacaklı davalı tarafça başlatılan Kambiyo takibi olup, mahkememizce ilk olarak, usulsüz tebligat şikayetinin İİK.' nun 16. maddesine göre; yedi (7) günlük yasal süresi içinde olup olmadığı değerlendirilmiştir. Davacı borçlu dava dilekçesinde; aleyhine başlatılan takipten 30/10/2018 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ancak eldeki şikayeti 08/04/2019 tarihinde yasal 7 günlük süreyi aşarak yapmıştır. Davacının diğer itirazları olan borca ve faize yönelik itirazlarının icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, mahkememizce değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla İİK.62.maddesine göre yapılan borca yönelik itirazların reddine..." dair karar karar verildiği görülmüştür....

        Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Duruşmada bildirdiği adreste bulunamayan sanığın, adres kayıt sistemindeki adresinde hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olması halinde dahi, Tebligat Kanununun 21.maddesine 11.01.2011 gün ve 6099 sayılı Yasa ile eklenen 2.fıkra uyarınca, tebliğ memurunun, evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim etmesi ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırması gerektiği halde, adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca yapılan tebligat usülsüz olduğundan, 16.01.2013 günlü temyiz istemi öğrenme üzerine süresinde kabul edilip, yerel mahkemenin 21.01.2013 gün ve 2011/225, 2012/639 sayılı red kararı kaldırılarak, 12.04.2012 günlü hükme yönelik temyiz itirazları nedeniyle yapılan incelemede...

            İcra Müdürlüğü’nün 2009/11614 sayılı dosyasında takip başlatıldığı, tebligatların katılan ...’nın eski adreslerine gönderildiği ve bu yolla icra takibinin kesinleştirildiği, bunun üzerine sanık tarafından tadilatı yapılmış olan ve katılan ... adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın üzerine haciz konulduğu ve taşınmazın satışına ilişkin açık artırmaya giren sanığın taşınmazı satın aldığı, kısa bir süre sonra ise taşınmazı sattığı, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Katılan ...’nın ifadesinde, sanığın ödeme emri tebligatını evine gelerek başka belgelerle birlikte imzalattığını beyan etmesi ve tebligat yapılan adreste ikamet etmediklerini, tebligatın usülsüz olduğunu savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer kalmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, tebligat belgesi üzerindeki tebliğ memurunun yazı ve imzasının, sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda rapor alınması, tebligat tarihinde katılan ...’nın hangi adreste ikamet...

              Ceza Dairesinin, 05.02.2020 tarihli ve 2018/777 Esas, 2020/293 sayılı Kararının, katılan vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır" hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca...

                Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle her iki hususunda yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. O halde mahkemece öncelikle usulsüz tebligat şikayeti üzerinde durulması, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin karara bağlanmasından sonra diğer itirazların süresinde olduğunun anlaşılması halinde esastan incelenmesi, söz konusu itirazın süresinde olmadığının tespiti halinde ise süre yönünden reddi gerekirken tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile ilgili bir değerlendirme yapmadan doğrudan itirazın esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 18/04/2012 NUMARASI : 2012/134 (E) ve 2012/187 (K) SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği 1) Posta dağıtıcısı olarak görev yapan sanığın .......nin 2011/488 Esas sayılı dosyasında tanığa gönderilen duruşma gün ve saatini bildirir tebligatı, muhatabın dayısı olduğunu beyan eden kimliği belirsiz kişinin beyanına göre kimlik kontrolü yapmadan ve beyanda bulunanın imzasını almadan henüz askerlik çağına girmemiş olan muhatabın askerde olduğu gerekçesiyle iade ettiği ve bu şekilde usülsüz tebligat nedeniyle yakalama kararı çıkartılmasına sebebiyet vermek suretiyle mahkemenin karar verme sürecini geciktirerek kamu zararına sebebiyet verdiği ve bu şekilde görevini gereklerine uygun yapmadığı sabit olduğundan, eylemin "görevi kötüye kullanma" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi yasaya aykırı, 2) Kabule göre de: T.C....

                    UYAP Entegrasyonu