Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda ise borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Ayrıca Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa bile alacaklının takibi ve uyuşmazlığı sürdürme iradesinin bulunması halinde itiraz hakkının bulunduğu kabul edilmektedir. Şu hale göre borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından, şikayeti İİK.nun 168/3.maddesinde öngörülen yasal sürede olup, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi doğru değildir....

    Somut olayda, borçluya ilk kez gönderilen ödeme emrinin 06.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından 28.10.2015 tarihinde icra müdürlüğüne yapılan başvuru ile, borçluya tebliğ edilen ilk ödeme emrinin kaybolduğu belirtilerek, borçluya tekrar ödeme emri çıkartılmasının istendiği, icra müdürlüğünce talebin kabulüne karar verildiği anlaşılmakla birlikte, borçluya ikinci kez gönderilen ödeme emrine ilişkin tebliğ mazbatasının dosya arasında bulunmadığı, mahkemece yapılan incelemenin ise 06.10.2015 tarihinde tebliğ edilen ilk ödeme emri tebligatına ilişkin olduğu görülmüştür....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; borçlu tarafından nüfus müdürlüğüne yapılan adres değişikliği bildiriminin şikayete konu ödeme emri tebliğ tarihinden sonra olması ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 50. maddesi gereğince adres değişikliğinin süresi içerisinde bildirilmemesinin borçlunun sorumluluğunda bulunması nedeniyle şikayete konu ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu belirtilerek usulsüz tebligat şikayetinin reddine, borca ve imzaya itirazın ise süre aşımından reddine karar verilmiş, takibin durdurulmaması nedeniyle alacaklının tazminat talebinin de reddine hükmedilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

        belirterek her iki takip dosyasından usulsüz tebligatların iptaline, ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğ tarihlerinin 12/08/2018 olarak düzeltilmesine, İİK'nın 82/12. maddesi uyarınca müvekkilinin haline münasip evi üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından Kütahya 1.İcra Müdürlüğünün 2018/20921 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin bu takipten habersiz olduğunu, ödeme emri tebliği ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğunu, ayrıca kıymet takdirinin tapudaki diğer tüm alacaklılara tebliğ edilmediğini, borç miktarından çok fazla taşınmazın satışa çıkartılmış olmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla Kütahya 1....

        usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 13/09/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

        Ödeme emri küllen iptal edildiğinden ödeme emrine bağlı tüm hacizlerin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir." şeklindeki gerekçelerle; Şikayetin kabulüne, 1- Araklı İcra Müdürlüğünün 2020/205 esas sayılı takip dosyasınında gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün tespiti ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 8.6.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, 2- Araklı İcra Müdürlüğünün 2020/205 Esas sayılı takip dosyasında gönderilen ödeme emrinin takip talebine uygun olmadığı anlaşıldığından ödeme emrinin iptaline, müdürlükçe alacaklının talebi halinde örnek no 7 ödeme emri hazırlanarak borçlu vekiline tebliğinin sağlanması hususunda talimat verilmesine, 3- Ödeme emri iptal edildiğinden ve düzeltilen tebliğ tarihine göre henüz takip kesinleşmediğinden konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....

        Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı vekili tarafından müvekkili aleyhine başlatılan takip nedeniyle müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğinin, yine kıymet takdir raporu tebliğinin ve yine satış ilanı tebliğinin ayrı ayrı usulsüz olduğu iddia edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 04/09/2021 olarak düzeltilmesinin talep edildiği, davacı borçluya ödeme emrinin, kıymet takdir raporunun ve satış ilanının TK'nın 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmış ise de, ödeme emri tebliği ile kıymet takdiri raporu tebliğine ilişkin tebligat mazbatasındaki şerhlerin aynı olduğu, her ikisinde de muhatabın Konya'da bulunduğunun hangi komşudan öğrenildiğinin belirtilmediği, yine davacı borçlunun adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin belirtilmediği, bu haliyle her iki tebliğ işleminin de usulsüz olduğu, her ne kadar satış ilanı tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasında hangi komşudan öğrenildiği belirtilmiş ise...

        Öte yandan, İİK'nun 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi yönündeki alacaklı isteminin tebliği ile yetinilmesi yeterlidir. Yeni ödeme emri çıkarılması fuzuli bir işlem olduğundan mirasçılar, murisin ölümünden önceki kesinleşmiş işlemlere karşı murisin itiraz hakkı bulunmadığı sürece itiraz edemezler. Mirasçıların başvurusu, mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı (İİK.71) ve benzeri itirazlar olabilir. Bu nedenle, mirasçılara ödeme emri gönderilmesi esasa etkili olmayıp, yapılan tebligatın muhtıra olarak kabulü gerekir....

          Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 K. sayılı kararı). Yine, genel haciz yolu ile ilamsız takipte her türlü itirazın, İİK’nun 62. maddesi uyarınca, ödeme emri tebliğinden itibaren (usulsüz tebliğ halinde tespit edilen öğrenme tarihinden itibaren) yasal 7 günlük sürede icra dairesine bildirilmesi mecburidir....

            UYAP Entegrasyonu