Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince davalı adına dava dilekçesi tebliğ edilmemiş dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

Sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında takip başlatıldığını, gönderilen ödeme emrinin müvekkilin annesinin adresine gönderilerek okuma yazması olmayan ve müvekkil ile ayrı konutta yaşayan annesine tebliğ edildiğini, tebligatın kendilerine 19/08/2021 tarihinde iletildiğini, tebliğ tarihinin 19/08/2021 değil, 16/08/2021 olduğunu 22/10/2021 tarihinde UYAP sistemi üzerinden haricen yapmış oldukları inceleme sonucunda fark ettiklerini beyanla; usulsüz tebliğ nedeni ile 19/08/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeni ile süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddi kararının kaldırılarak yapmış oldukları itiraz nedeni ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. Öte yandan, İİK'nun 87. maddesinde düzenlenen; “Haczi yapan memur, haczettiği malın kıymetini takdir eder. İcabında ehli vukufa müracaat edebilir” hükmü gereği, icra memurunca, haczedilen taşınmazların satışa esas olmak üzere değeri belirlenir. İcra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı ilgililer, (7) günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine, mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür....

    DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin pandemi nedeniyle kısmi faaliyette bulunduğunu, belirli saat aralıklarında kısmi personelle çalıştığını, tebliğ mazbatasında hatalı olarak sürekli kapalı olduğu ve yakın komşularından tanıyan olmadığı gerekçesi ile tebligatın iade edildiğini, bunun üzerine 01/07/2021 tarihinden TK 35/4'e göre tebliğ yapıldığını, bila dönen 08/06/2021 tarihindeki tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 27/07/2021 tarihi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    de itiraz ettiklerini, borca itiraz etme haklarını saklı tuttuklarını, yetkili icra dairesinin Nevşehir İcra Daireleri olup dosyanın Nevşehir İcra Dairesi'ne gönderilmesi gerektiğini, bu nedenlerle alacaklı tarafından Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün 2021/56202 Es. dosya numarası ile başlatılan icra takibine ilişkin gönderilen icra ödeme emrinin usulsüz şekilde muhtara tebliğ edilmiş olması sebebiyle usulsüz tebligatın iptaline, takibe konulan bono yetkisiz icra dairesinde takip başlatılmış olmasından dolayı yetkiye süresi içinde yapılan itirazlarının kabulü ve dosyanın yetkili icra dairesi olan Nevşehir İcra Dairesi'ne gönderilmesine ve takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu yöndeki şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. İcra müdürlüğüne yapılan şikayet sonuç doğurmaz. Somut olayda, borçluya, ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 10.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığı iddiası ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğünün, icra müdürlüğünce incelenemeyeceği gerekçesiyle süresinden sonra yapılan itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işlemine yönelik şikayetin icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmayacağından, memurluk kararı yasaya uygundur....

      isimli personel tarafından 09.07.2015 tarihinde teslim alındığına dair tebliğ mazbatası düzenlendiğini, icra emri gönderilebilmesi için hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiğini, belirtilen tarih itibarıyla şirketi temsile yetkili kişilerin .... olduğunu ve tebligatı teslim alan kişinin şirketi temsil yetkisi ve dolayısıyla tebligat alma yetkisi bulunmadığını, tebliğ mazbatasında şirket yetkililerine ilişkin hiçbir açıklama da yer almadığını, İİK m.150/ı uyarınca hesap kat ihtarının tebliğinden sonra borçluya 8 günlük itiraz süresi tanındığını ve icra takibinin başlatılması için de borçluya tanınan bu 8 günlük sürenin geçmesi gerektiğini, banka tarafından gönderilen ihtarname müvekkili şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden 8 günlük itiraz süresinin işlemeye başlamadığını, işbu şikayetin süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek icra takibinin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

        Usulsüz tebliğ şikayeti yönünden yapılan incelemede: Tebliğ mazbatasının incelenmesinde, muhatabın çarşıda olduğuna dair beyanın kime ait olduğunun açıkça yazılmadığı gibi, bu kişinin imzasının da alınmadığı, bu halde tebliğ memurunun Kanun ve Yönetmeliğinin kendisine yüklediği "tahkik" görevini gereği gibi yerine getirdiğinin Mahkememizce denetlenebilir nitelikte olmadığı anlaşılmakla tebliğin usulsüz olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafça, ödeme emrinin beyan edilen tarihten daha önce öğrenildiği hukuka uygun biçimde elde edilmiş herhangi bir yazılı belge ile ispat edilmediği gibi, icra dosyasının incelenmesinde de davacının ödeme emrini beyan edilen tarihten daha önce öğrendiğine dair herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Bu nedenle, ödeme emrinin tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 10/10/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

        Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" denilmektedir. Somut olayda, şikayetçi 18/11/2019 tarihinde, icra dosyasına verdiği dilekçe ile itirazda bulunduğu, haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle borçlu hale gelen şikayetçinin bu tarih itibariyle en geç haberdar olduğu ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 23/12/2019 tarihinde haciz ihbarnamelerine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/409 esas 2021/649 karar sayılı usulsüz tebliğ şikayeti yönünden ve icra memur muamelesini şikayet yönünden verdiği ret kararlarının kaldırılmasına, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihi olan 16/09/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek ilk derece mahkeme kararını istinaf etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu