Bingöl Merkez / BİNGÖL" adresine gönderildiğini ve Tebligat Kanunu 21.madde doğrultusunda tebligat yaptırılmak suretiyle takibin usulsüz olarak kesinleştirildiğini ve haciz işlemlerine geçildiğini, yapılan takibin, ödeme emrinin gönderildiği adresin bilinçli olarak yanlış gösterilmesinin, usule aykırı bir biçimde ilk tebligatta TK 21.madde uygulanmasının istenmesinin açıkça kötü niyetli bir tavır olduğunu, İcra memurunun başlangıçtan itibaren tüm işlemlerinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, gerek takibin kabulü ve ödeme emrinin gönderiliş şekli, usulsüz tebligatın kabul edilmek suretiyle takibin kesinleştirilmesi ve bu işlemlerin düzeltilmesine yönelik talebin reddinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinin usulsüz bir biçimde icra edildiğini, ödeme emrinin müvekkili şirketin kullanmadığı bir adrese gönderildiğini, ekte sunulan ticaret sicil gazetesi incelendiğinde görüleceği üzere müvekkili şirketin adresinin "Yenişehir Mah....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin ve takipten 01/03/2021 tarihinde haberdar olunduğunun beyan edildiği, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun, borca itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra dairesine yapması gerekir. Anılan madde uyarınca itiraz süresi takibin öğrenildiği tarihten değil ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Ancak borçluya usulsüz de olsa bir tebligat yapılmış ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nur 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, böyle bir durumda itiraz süresi öğrenme tarihinden başlayacaktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası incelendiğinde, tebliğ mazbatasında tebliğ imkansızlığı nedeniyle mahalle muhtarına bırakıldığının bildirildiği, fakat yeterli araştırma yapılmadan yapılan tebliğ işleminin bu hali ile usul ve yasaya uygun olmadığı usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün gerektiği anlaşıldığından, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi ile Yönetmeliğin 53. maddesi uyarınca şikayetçinin ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer şikayetleri yönünden İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2005/7734 Esas sayılı takip dosyasının imha edildiği taleplerinin incelenmesinin mümkün olmadığı, ayrıca takibe yönelik diğer itirazlarının ilamsız takipte itirazın İİK ' nun 62....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ...'nın ... İcra Müdürlüğü'nün 1996/762 Esas sayılı dosyası üzerinden hakkında yapmış olduğu ilamsız takip neticesinde ödeme emrinin ikamet etmediği ve ilgisinin bulunmadığı bir adrese tebliğ edilerek usulsüz tebligatla takibin kesinleştirildiğini ve yine usulsüz tebligatlarla kayden maliki olduğu 2103 parsel sayılı taşınmazın haczedilerek 16.12.1996 tarihinde davalı ...'...
Eldeki dosyada ödeme emrinin borçluya 15/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 22/02/2021 tarihinde açıldığı, yasal beş günlük itiraz süresinin geçtiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu istinaf başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de HMK'nın 357/1 hükmüne göre ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddianın istinaf aşamasında dinlenmesinin mümkün olmaması ve tebligatın usulsüz olmasının re'sen dikkate alınacak hususlardan olmaması karşısında bu yöndeki istinaf sebebi yerinde olmayıp ilk derece mahkemesince davanın süre aşımından reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Yapılan değerlendirmeler neticesinde davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Tebliğ memuru tarafından bilgi alınan sıfatının belirtilmediği ve imzasının alınmadığı gerekçesiyle icra emrinin tebliğ tarihinin 08/06/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, icra emrinde İBAN numarası eksikliğinin icra emrinin iptalini gerektirmeyeceği gerekçesiyle icra emrinin iptali talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Takip talebi ve icra emrinde, ödeme yapılması amacıyla, icra dairesi iban numarası ve banka hesap bilgilerinin gösterilmesi gerektiğini belirterek icra emrinin iptali talebi hakkında verilen karar yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: İstinafa konu uyuşmazlık, takip talebinde alacaklı veya vekilinin banka hesap bilgilerinin bildirilmemesi, icra emrinde icra dairesine ait hesap bilgilerinin bildirilmemesi nedeniyle icra emrinin iptali talebine ilişkindir. Osmaniye 2....
usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazı hakında olumlu olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan konularda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ve olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/26702 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını 03.09.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini takipten ise Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1853 esas sayılı dosyasında dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olduklarını icra dosyasından haberdar olduktan sonra icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiklerini itirazlarının süresi geçtiği gerekçesi ile reddedildiğini müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini söyleyerek usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihinin 28.11.2019 olarak kabulünü icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararın kaldırılarak takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince:"Her ne kadar şikayetçi borçlu vekili müvekkili hakkında B.çekmece 3 . İcra müd 2019/26702 E sayılı dosyasında yapılan haciz - tahliye talepli takipte ödeme emrinin müvekkilinin B.çekmece 2 ....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ileri sürülmesi "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda borçlu ...'a gönderilen ilk örnek 7 ödeme emrinin 17/09/2015 tarihinde yapılan tebligatının iade edildiği, son tebligatın da 10/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan bu ödeme emrinin usulsüzlüğünün şikayet konusu olduğu fakat borçlunun anılan şikayetinden önce 30.05.2016 tarihinde yaptığı başvuru ile ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/306 Esas sayılı satış sırasına itiraz davasında, aynı icra takibine dair şikayette bulunulduğu da görülmektedir. Dolayısıyla borçlunun 30.05.2016 tarihinde anılan takipten haberdar olduğu ancak, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16/l. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmadığı anlaşılmıştır....