Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. (Yargıtay HGK'nın 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 Esas, Karar sayılı kararı) İnceleme konusu olayda, davacı vekilinin 31/10/2019 tarihinde yaptığı borca itiraz ve 2019/151 Esas sayılı dosyasına aynı tarihte açtığı dava ile usulsüz tebligattan haberdar olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığı anlaşılmakla, kararda isabetsizlik bulunmamaktadır. Her nekadar davacı borçlu vekili İzmir 12....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacı borçlu tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ıttıla tarihinin 09.08.2022 olarak düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur....
şeklindeki kararında da belirtildiği üzere hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle mahkemece davacının talebinin usulsüz tebliğ şikayeti olarak kabulü ile ;7201 sayılı TK, Yargıtay yerleşik içtihatları ve tüm dosya kapsamı itibariyle; davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, TK 32 maddesi gereğince usulsüz tebliğde muhatabın öğrendiğini beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi sayılacağına dair açık hüküm, davacının daha erken bir tarihte tebliğden haberdar olduğuna dair dosya kapsamında bilgi ve belge olmaması ve davalı alacaklı tarafçada aksinin yazılı delil ile ispatlanamamış olması karşısında şikayetin kabulü ile davacının ödeme emri tebliğ tarihinin 11.08.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur. Davacı taraf ödeme emrinden 29/12/2021 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş olup, bu tarihten daha öncesinde haberdar olduğuna dair herhangi bir bilgi ya da belge bulunmayıp, öğrenme tarihinden itibaren İİK'nun 16. Maddesinde belirtilen 7 günlük yasal süresi içerisinde şikayet yoluna başvurulmuştur. Açıklanan nedenlerle, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. Her ne kadar, davalı taraf icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, ödeme emrinin tebliğ alındığının beyan edildiğini ileri sürmüş ise de; söz konusu itiraz dilekçesinde, ödeme emrinin tebliğ tarihi konusunda bir açıklama bulunmadığından ileri sürülen bu husus yerinde değildir....
kesinleşmediğinden hacizlerin de usulsüz olduğunu, aynı zamanda asıl alacağın, fer’ilerini ve takip giderlerini çok büyük ölçüde aşan haciz uygulandığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, imzaya ve borca itiraz talebinin kabulüne, takibin durdurulmasına, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri kesinleşmediği için hacizlerin iptaline, bilahare borcu çok aşan aşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğüne itirazda bulunduklarını, bu şekilde birinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinden, buna dayanılarak çıkarılan İİK 89/2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğinin hukuki sonuç doğurmayacağını beyanla İİK m. 89/1 tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin 29/07/2022 öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, İİK m. 89/1 birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğinin öğrenildiği 29/07/2022 tarihinden sonra süresi içerisinde itiraz edildiğinden, buna dayanılarak çıkarılan İİK m. 89/2,3 ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin hukuken sonuç doğuramayacağından iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bu kişilerin isim ve imzaları, müvekkilinin adreste bulunmama nedeni yer almaksızın muhtara usulsüz tebliğ edildiğini, Tebligat Yönetmeliği 29/3....
, borca itiraz dilekçesinin tebliğ tarihinin 12.08.2020 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ileri sürülmesi "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda borçluya örnek 7 ödeme emrinin 13.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ... Elektirik Dağıtım A.Ş vekilinin ise icra dosyasına verdiği 22/07/2015 havale tarihli dilekçesinde takibe, ödeme emrine itiraz ettiği, icra mahkemesine başvurunun ise 05.08.2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Dolayısıyla borçlunun 22.07.2015 tarihinde takipten haberdar olduğu ancak, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16/l. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmadığı anlaşılmıştır....
yapılıp akabinde mallarına haciz konulduğunu, müvekkilinin tüm bu işlemlerden dava açılmadan 3 gün önce haberdar olduğunu derhal yasal süresi içinde şikayet ve itiraz hakkını kullandığını, Mahkemenin usulsüz tebliğ şikayetini incelemeden ve değerledirilmeden öğrenme tarihi belirtilmediği ve buna mukabil icra dairesine itiraz edilmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulünü istemiştir....