Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla, davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, usulsüz tebliğ şikayeti yerinde değildir. İİK'nın 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde, belge aslı veya örneğinin takip talebine ve ayrıca aynı kanunun 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine eklenmesi gerekmektedir. Takibin ilamsız olması bu duruma etkili değildir. Bu hükme uyulmaması halinde borçlunun İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içinde şikayet hakkı bulunmaktadır. Şikayetin yasal süresinde olup olmadığı Mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu öğrenen borçlunun öğrenme tebliğinden itibaren 7 gün içinde hem icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmesi, hem de aynı 7 gün içinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ve ödeme emrini tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması gerektiği, borçlunun usulsüz tebliğe öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde başvurmuş ve fakat aynı 7 gün içinde icra dairesine ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde takibin kesinleşmiş sayılacağı , davacı borçlu aleyhine İstanbul 22....

Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte zaman aşımı itirazında bulunduğu, Mahkemece; usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen bu konuda herhangi bir hükme yer verilmediği, zaman aşımı itirazının ise süreden reddedildiği görülmektedir. Oysa ki, yukarıda yer verilen hükümler doğrultusunda Mahkemece, şikayet/itiraz dilekçesindeki nedenler tartışılarak her bir talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir....

    İlk derece mahkemesi tarafından ''...Uyuşmazlık; usulsüz tebliğ ile icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferileri, zamanaşımına yönelik şikayet niteliğindedir. İcra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklılar vekili tarafından davacı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçlunun "Esat Caddesi No:73/4 Küçükesat/Ankara" adresine 02/04/2019 tarihinde " ...iş yeri yetkilisi çarşıda olduğundan daimi çalışan Kemal Ateş'e" tebliğ edildiği, dosyanın 06/10/2021 tarihinde yenilendiği, borçlu tarafından 14/11/2022 tarihli talep dilekçesinde "...icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği" müdürlüğün 14/11/2022 tarihli karar tensip tutanağı ile "...Dosya borçlusu T1 dosya borcuna 14/11/2022 tarihinde itiraz etmiştir. Dosya incelendiğinde ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ ediliğinden itiraz süresinde olmadığından talebin reddine takibin devamına karar verildiği" görüldü....

    Dairemizin kaldırma kararında da açıklandığı üzere; "dava, borçlunun çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası yanında icra dairesinin yetkisine, çekin kambiyo vasfına, imzaya, borca ve takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz ve şikayete ilişkindir." Davacının dava dilekçesinde yalnızca ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürdüğü, dilekçede yenileme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik hiçbir iddiasının bulunmadığı, dava dilekçesinin sonuç kısmında da "dosya kapsamında usulsuz tebligatlar nedeniyle kesinleşen icra dosyasında; tüm usulsuz tebligatlar yönünden ; usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasını öğrenme tarihi olan 24.07.2019 tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi" şeklinde bir talebinin yer almadığı açıktır....

    Maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu yönündeki gerekçe ile usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın reddine, Zaman aşımı itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; Takip dosyası üzerinde yapılan incelemede, 10 yıllık zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı yönündeki gerekçe ile zaman aşımı itirazı yönünden davanın reddine, Davacı borçlu hakkında örnek 7 ilamsız icra takibi başlatıldığı, bu tür takiplere karşı itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, somut olayda da davacı şirket tarafından icra dosyasına usulsüz tebligat ve borca itiraz konulu itirazlarda bulunulduğu, takibin kesinleştiği, usulsüz tebligat yönünden inceleme yetkileri bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği, mahkemece de usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın reddine karar verildiği yönündeki gerekçeler ile davacının borca itiraz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...

      tarihinde kesinlen zaman aşımının yeniden işlemeye başladığını ve 22/02/2022 tarihine kadar devam ettiğini, bu süreçte şirket yada şahıs adına herhangi bir icrai işlem yapılmadığını üç yıllık zaman aşımı dolduğundan zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihleri olan 29/01/2021 olarak düzeltilmesi ve takibin durdurulması talebinde bulunulduğu, mahkemenin dava dilekçesi ve ileri sürülen maddi vakalar kapsamında tebligat usulsüzlüğü şikayeti yönünden inceleme yapılılarak karar vermesi gerekirken, usulüne uygun yapılmış bir ödeme emri tebliği bulunmamasına rağmen ve şikayetin tebligatın usulsüzlüğüne yönelik olmasına rağmen mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak her ne kadar İİK'nun 65. madde gereğince gecikmiş itiraz açısından yargılama yapılarak davacının öğrenme tarihi olan 29/01/2021 tarihinden itibaren yasal 3 günlük süre geçtikten sonra davanın 09/02/2021 tarihinde açıldığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmişse de, tebligat usulsüzlüğü şikayeti yönünden yasal 7 günlük şikayet süresinin geçmiş olduğu gerekçesiyle şikayetin reddi gerektiğinden ve sonuçta istemin süre aşımı nedeniyle reddedildiği görüldüğünden dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün 2019/23881 E.sayılı dosyasında, alacaklı tarafından borçlu aleyhine Bakırköy 1. İş Mahk'nin 23/006/2004 gün, 2003/1188 e. 2004/534 K.sayılı kararına istinaden 19/12/2019 tarihinde ilamlı icra takibi başlatılmıştır. İcra emri davacı adına 31/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, dava 16/01/2020 tarihinde açılmıştır. Davanın konusu, usulsüz tebliğ şikayeti ile takipten önceki zamanaşımı itirazıdır. Mahkeme süresiz şikayete tabi olduğu, takip tarihi itibariyle 10 yıllık zaman aşımı süresi geçtiği için davanın kabulü ile icra takibinin geri bırakılmasına karar verilmiştir. İİK 33.maddeye göre icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zaman aşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği, itirazında bulunabilir....

      UYAP Entegrasyonu