Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacı borçlu tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ıttıla tarihinin 09.08.2022 olarak düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2019 NUMARASI : 2019/869 ESAS, 2019/928 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili aleyhine, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2019/10064 E sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ mazbatasına, müvekkilinin hangi komşusuna haber verildiğinin ve müvekkilinin tevzi saatinde nerede olduğunun yazılı olmadığını, 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırılmadığını beyanla ödeme emrinin usulsüz olduğunun tespitine, öğrenme tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, duruşmada alınan beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 4....
Yukarıda özetlenen dilekçe ve borçlu vekilinin duruşmada alınan beyanından anlaşıldığı üzere borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvurusu, borçluya çıkarılan tebligatlar komşuları olan ... ...’a tebliğ edildiğinden TK’una ve Yönetmelik hükümlerine aykırı olup, tebliğ tarihinin İİK’nun 32. maddesi gereğince 06.05.2012 olarak kabulü gerektiği yönündeki usulsüz tebliğ işlemine yönelik beyanlarını da içermektedir. Dosya kapsamından Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere borçluya yapılan tebligatların Tebligat Kanunu’nun 16. maddesine ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29. maddesine aykırı olduğu anlaşılmaktadır....
Uyuşmazlık, 46.000,00-TL. asıl alacağın tahsili amacıyla başlatılan kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca itiraz ve kambiyo şikayeti nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 06/05/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
Davacı Ahmet Zeybek'in ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti yerinde olmadığı gibi, davacı şirketin 15/12/2020 tarihinde takipten haberdar olması karşısında, davacı şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin yasal süresinde olmadığı anlaşıldığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, usulsüz tebligat şikayeti yanında, takip talebine aykırı ödeme emri düzenlenmesi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalini istemiştir. İlk derece mahkemesince, sadece usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmiş olup, davacıların diğer istemleri hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığından, karar usul ve yasaya uygun değildir....
Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2020/7108 esas sayılı dosyasının incelenmesinde: alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında başlatılan takip kapsamında davacıya ait taşınmaza 31/08/2020 tarihinde haciz konulduğu, davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin 14/10/2020 tarihinde, kıymet takdir raporunun ise 13/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, davaya konu taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin davacıya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafın bu tebligatın usulsüz olduğuna dair bir iddiasının bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davacının meskeniyet şikayetine ilişkin başvuru süresi 14/10/2020 tarihinde başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/01/2021 tarihidir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/380 E.2021/533 K. sayılı ilamı ile kabulüne karar verildiğini, verilmiş olan karara istinaden borçlu tarafından icra müdürlüğüne hacizlerin kaldırılması talebinde bulunulduğunu, ve icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırıldığını ancak usulsüz tebliğ şikayetine yönelik dosyanın taraflarınca istinaf edildiğini ve henüz kesinleşmediğini bu sebeple usulsüz tebliğ şikayeti kesinleşmeksizin hacizlerin kaldırılamayacağını beyanla davanın kabulü ile usule aykırı verilmiş müdürlük kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın açmış olduğu davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, hacizlerin İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/380E. 2021/533 K. sayılı ilamı üzerine kaldırıldığını, Yargıtay'ın yeni tarihli tüm içtihatlarında davanın kesinleşmesine gerek olmadığını, davanın haksızlığı ilgili kanunlar ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda açıkça ortada olduğunu belirterek açılan davanın reddini istemiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, faize itirazın süresinde olmadığını, ödeme emri icra dairesi tarafından düzenlendiğinden, şikayetin hasımsız olarak yapılması gerekirken, taraflarının davalı olarak gösterilmesinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti yasal süresinde olmadığı gibi, hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinin tespit edildiğini ve bu adrese TK'nın 35. maddesine göre tebligat yapıldığını, tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile takibin iptaline yönelik talebinin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....