Borçluya gönderilen ilk ödeme emri tebliğ mazbatası elde edilemediğinden tebligatın yapılıp yapılmadığı, iade edilmiş ise yeni bir adresin tespit edilip edilemediği gibi hususların tespit edilemediği dolayısıyla TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat çıkarma şartlarının oluşup oluşmadığı denetlenememiş, PTT Müdürlüğü'nün yazı cevabından da tebliğ işlemlerinin ne şekilde yapıldığına, Tebligat Kanunu ve ilgili Yönetmeliğe uygun prosedürün yerine getirilip getirilmediğine dair yeterli bilgi bulunmadığından ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olarak yapıldığından kesin olarak bahsedilemeyecektir. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 01/03/2017 tarih 2016/25092 esas 2017/2941 karar) Mahkemece, ödeme emrinin tebliğine ilişkin ilk iade edilen tebligat parçası bulunmadığından TK'nın 21/2 maddesi uyarınca tebligat çıkartılma şartları oluşmadığından yapılan tebligatın usulsüz olduğu kabul edilerek, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetlidir....
Takip dosyası incelendiğinde, şikayetçi borçlu tarafından yapılan meskeniyet şikayeti neticesinde, ... 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19.09.2012 tarih ve 2011/777 Esas, 2012/944 Karar sayılı kararı ile "taşınmazın 200.000 TL'den aşağı olmamak üzere satılmasına, borçlunun ekonomik ve sosyal durumuna uygun kendisine taşınmaz alabilmesi için satıştan kalan 200.000 TL'nin kendisine ayrılmasına" karar verildiği, yine borçlu tarafından, ihaleden önce ... ... 3.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/755 Esas) yapılan başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayetinde bulunulup satışın durdurulmasının istendiği, mahkemece, satışın durdurulması talebi reddedilerek 02.12.2014 tarihinde (ihaleden sonraki tarihte) meskeniyet şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verildiği, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin, güncel verilere göre yeniden tespiti talepli olarak ... 21.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/280 Esas) yaptığı başvurunun ise, satış durdurulmaksızın...
Somut olayda; borçlunun icra emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti bulunmadığı halde, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu, dolayısıyla itirazın süresinde olduğu kabul edilerek işin esasının incelendiği görülmektedir. O halde; takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait itfa itirazı yasal yedi günlük sürede yapılmadığına göre mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun usulsüz ödeme emri tebligatının muttali tarihine göre düzeltilmesi yönündeki şikayeti tebliğ şerhinde yazılı borçlunun "memleketine" gittiği cümlesi nedeniyle adresten geçici ayrılması için geçerli olan TK'nun 21. maddesine göre tebliğ usulsüz olduğundan mahkemece kabul edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinde Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2019/3634 Esas sayılı dosyasında müvekkil Ali Aydın'a gönderilen ikinci haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğu gerekçesiyle dava açtıklarını ancak mahkemece Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2019/3429 Esas sayılı dosyası incelenmek suretiyle karar verildiğini, huzurdaki davanın konusunun 2019/3429 Esas sayılı icra dosyası olmadığını, mahkemenin yanlış icra dosyasını incelemesi sonucu hatalı karar verdiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılara yapılan tebligatların usulüne uygun yapıldığını, tebligatların davacıların mernis adresine çıkarıldığını ve T.K.'na uygun şekilde tebliğ edildiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebliğ şikayeti istemine ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/6535 Esas sayılı takip dosyasında örnek 7 ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olarak bildirilen 02.12.2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve icra dosyasına da bu hali ile süresinde itiraz edildiği sabit olduğundan mahkememizce takibin durdurulmasına, yetki meselesi hakkında mahkememizce inceleme yapılamayacağından ve takibin ilamsız takip olması sebebiyle davacının bu yöndeki talebinin reddine, takibin iptali ve kötü niyet konularında mahkememizce karar verilemeyecek olması kanaati ile davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti, haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacıya İİK'nın 355. maddesi uyarınca gönderilen maaş haciz müzekkerelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddia edilmiş, gerek hacze itiraz dilekçesinde, gerekse dava dilekçesinde, maaş haciz yazısının 27/01/2020 tarihinde öğrenildiği belirtilmiş olup, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca davacının usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği tarih dikkate alındığında, şikayetin yasal süre geçtikten sonra 24/02/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacının bu konuda icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun reddine karar verilmesi ve bu kararın tebliğ tarihi somut uyuşmazlıkta sonuca etkili değildir....
Dava usulsüz tebligat şikayeti istemine ilişkindir. 7201 sayılı TK'nun "aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat " başlıklı 16.maddesinde "kendisine tebliğ yapılacak şahıs adreste bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerden birine yapılır" hükmü ile Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25.maddesinde "kendisine tebligat yapılacak kişi adreste bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerden birine yapılır" hükmü yer almaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2017/399 Talimat sayılı dosyasında yapılan hacizde adı geçen davalılar yönünden kapıya not yapıştırılarak muhtara haber verildiğini, dolayısıyla takipten bu davacıların da haciz tarihinde haberdar olduklarını, ayrıca tebligat T4'un mernis adresine yapılmış olup, tebliğ esnasında Yunus Acan'ın beraber yaşadıklarına dair beyanlarının alındığını, bu şahıslar yönünden de davanın reddi gerektiğini, senedin kambiyo vasfı taşıdığını, hükümle birlikte teminatsız olarak tedbir kararı verilmesinin yerinde olmadığını, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nun 170/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo şikayeti davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacılar T3 ve T1 Manisa 2. İcra Müd.'...
İTM'nin 2019/151 Esas, 2019/48 Karar sayılı dosyası ile usulsüz ödeme emri tebliğ işleminin şikayeti ile borca itiraz davası açıldığı, mahkemece davacı vekilinin talebi doğrultusunda davadan sonra takibin durdurulması karar verildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği, yine 12. İTM'nin 2019/183 Esas, 2019/91 Karar sayılı kararı ile icra müdürlüğünün 01/11/2019 tarihli takibin durdurulması kararının iptaline karar verildiği, kararın istinaf aşamasında olduğu, bundan sonra alacaklı vekilinin talebi ile haciz işlemlerine geçildiği anlaşılmıştır. Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....