Somut olayda; ödeme emrinin yukarıda sözü edilen açıklamalar dikkate alındığında yöntemince tebliğ edilmediği ve bu suretle borçlunun itiraz hakkının kısıtlandığı anlaşılmakla, borçlu tarafından usulsüz tebligatın öğrenilme tarihinin ıttıla tarihi olarak kabulü ve tebliğ tarihinin 18.07.2014 tarihi olarak düzeltilmesi gerekli iken, mahkemece yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar vermesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2031 KARAR NO : 2023/1536 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NAZİLLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2021/160 ESAS - 2022/107 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : DAVALI : GÜVENCE HESABI - VEKİLİ : Av....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2501 KARAR NO : 2023/1596 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2022 NUMARASI : 2022/73 ESAS, 2022/217 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : Aydın 2....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin davacıya Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince değil, 21/1 maddesi gereğince tebliğ edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre mernis adresine usulüne uygun tebligat yapılmadığını iddia ettiğini, talebin öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, ayrıca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, komşunun isminin İsmail Turalıoğlu olduğunun anlaşıldığını, ayrıca aksi düşünülse dahi posta memurunun yazısının okunaklı olmaması nedeniyle tebligatın usulüne uygun olmadığına karar verildiğinden müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesi ve T.K.'nun 21/1. maddesi uyarınca açılmış, usulsüz tebligat şikayeti davasıdır....
Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İcra dosyasında ödeme emri tebliğinin müvekkiline usulsüz yapıldığını, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, ödeme emrinde müvekkilinin adresinin Şefaatli olarak yazıldığını, yetkili icra dairesinin de Şefaatli İcra Müdürlüğü olduğunu, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece davacıların usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeden davacıların yetkiye itirazının incelenmesi ve yetkisizlik kararı verilmesi yerinde bulunmadığından mahkemece davacıların usulsüz tebligat şikayeti incelenerek takip şekline göre de diğer hususların incelenmesi gerektiğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 3....
Maddesinden kaynaklanan usulsüz tebliğ şikayeti ile İİK 62. Maddesi gereğince mükerrer takip iddiası ile borca itiraza ilişkindir. Menemen İcra Müdürlüğünün 2019/343 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı vekilince davacı borçlular aleyhine 19.593,61 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız takip yapıldığı, davacılara Eğitim Mah., Kasrı Ali Caddesi, No:1D Kadıköy/İstanbul adresine gönderilen ödeme emirlerinin bila tebliğ iade edildiği, merniste kayıtlı oldukları adresin bu adres bulunduğu tespit edilerek "mernis adresidir. 7201 Sayılı TK'nın 21/2. Maddesi gereğince tebliği rica olunur" şerhi ile gönderilen ödeme emirlerinin ilgili muhtarlığa tebliğ yapılıp 2 nolu haber kağıdı adresin yapısına yapıştırılmak suretiyle 12/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız takipte usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur....
Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dosyasında 89/1 haciz ihbarnamesinin davacıya 11/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında davacı vekili tarafından 16/02/2021 tarihli dilekçe ile birinci haciz ihbarnamesine itirazda bulunulduğu, dava dilekçesinde de usulsüzlüğü iddia edilen tebliğ işlemini öğrenme tarihinin 16/02/2021 tarihi olduğunun beyan edildiği görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi öğrenme tarihi olarak da bildirilen 16/02/2021 tarihinde başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 25/02/2021 olup, dava tarihi itibariyle davacının usulsüz tebligat şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır....
Borçlu davacı kefil hakkında Erzurum 1 İcra Müdürlüğü'nün 2017/5945 Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlanıldığı, takibin devamı süresince kendisine yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ve tebligatı 02/01/2020 tarihinde öğrendiğini beyan ederek, usulsüz tebligat nedeni ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve aynı zamanda takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesindeki kefalet limitine ilişkin ibarenin altında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, kefalette eş rızasının bulunmadığını, Kağızman İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu bu sebeple borca ve yetkiye de itiraz ettiğini takibin durdurulması ile hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunduğu anlaşılmış, ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı sebebiyle, borca, imzaya ve yetkiye yönelik itirazların ise reddine yönelik karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Sayılı dosyasında alacaklı olduğundan ve ipotek zorunlu ipoteklerden olmadığından şikayet tarihi itibarıyla meskeniyet şikayeti yönünden alacaklı haklıdır. Bu nedenlerle meskeniyet şikayetinin konusuz kalması sebebiyle HMK.nun 355/1, 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, usulsüz tebliğ şikayeti kesinleştiğinden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Mersin 7. İcra Müdürlüğünün 2017/8348 E. Sayılı icra takibindeki davacı borçluya gönderilen 103 davetiyesi tebliği işleminin iptaline, şikayete konu takipten vazgeçildiğinden meskeniyet şikayeti konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılmasına, her iki taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: yukarıda açıklanan gerekçelerle, 1- Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/43 E. 2021/309 K....