Olayda borçlu tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğüne ve usulsüz tebligat şikayetini inceleme görevi icra mahkemesine ait olduğuna göre, mahkemece söz konusu şikayetin esasının incelenmesi zorunlu iken ve inceleme sonucunda itirazın usulüne uygun olduğu kanaatine varması halinde usulsüzlüğün tespiti ile birlikte tebliğ tarihinin de belirlenmesi gerekirken, bu konuda hüküm kurulmaması, ayrıca tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte yetki itirazının 16/01/2017 tarihli tensip arakararı ile birlikte değerlendirilmesi, gerekçeli kararda ve hüküm fıkrasında bu konuda hiçbir değerlendirme ve hüküm kurulmaması, diğer taraftan borçlu dilekçesinde usulsüz tebliğ ile birlikte takibin esasına ilişkin şikayet ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptalini talep etmiş olmasına rağmen, borca itirazına ve borcun ödendiğine ilişkin iddialarının ve delillerinin değerlendirilmediği görülmüştür....
Olayda borçlu tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğüne ve usulsüz tebligat şikayetini inceleme görevi icra mahkemesine ait olduğuna göre, mahkemece söz konusu şikayetin esasının incelenmesi zorunlu iken ve inceleme sonucunda itirazın usulüne uygun olduğu kanaatine varması halinde usulsüzlüğün tespiti ile birlikte tebliğ tarihinin de belirlenmesi gerekirken, bu konuda hüküm kurulmaması, ayrıca tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte yetki itirazının 16/01/2017 tarihli tensip arakararı ile birlikte değerlendirilmesi, gerekçeli kararda ve hüküm fıkrasında bu konuda hiçbir değerlendirme ve hüküm kurulmaması, diğer taraftan borçlu dilekçesinde usulsüz tebliğ ile birlikte takibin esasına ilişkin şikayet ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptalini talep etmiş olmasına rağmen, borca itirazına ve borcun ödendiğine ilişkin iddialarının ve delillerinin değerlendirilmediği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından 28.04.2015 tarihli takip talebi ile 16.03.2015 vade tarihli senede dayalı olarak, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve adı geçen borçluya örnek 10 nolu ödeme emrinin 30.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek 24/08/2015 tarihinde imzaya ve borca itirazda bulunduğu görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/519 KARAR NO : 2022/893 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2022 NUMARASI : 2021/829 ESAS, 2022/68 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ, YETKİYE VE BORCA KARAR : Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/829 Esas, 2022/68 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin reddi ve yetki itirazının kabulü kararına karşı, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, Manisa 4....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, T.K. 32. maddesine göre tebligatın usulsüz yapılması halinde öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına, şikayetçinin dava dilekçesinde ödeme emrinden dava dışı takip borçlusu Aydın Öner yönünden borca itiraz ettiklerinde haberdar olduklarını beyan etmesine, icra takip dosyasına göre alacaklı vekili tarafından borçlular T5 ve Ticaret Ltd. Şti. ile Jadem Güzellik Merkezi Kozmetik Ürünleri Gıda Temizlik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Tic. Ltd....
İcra Müdürlüğünün 2020/6392 E. dosyasındaki aynı borca itiraz etmiş iken yetkili icra dairesine gönderilip tekrar başlatılan takip borcuna öğrendiği halde itiraz etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı ve daha önce sergilediği irade beyanına uygun olmadığını, davacı müvekkilinin yurt dışında olması ve hiçbir kusuru olmaksızın 7 günlük yasal süresinde haklı itirazını icra müdürlüğüne sunamaması sebebiyle gecikmiş itiraz müessesine başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, pek çok Yargıtay kararından da görüleceği üzere yurt dışında bulunma sebebinin gecikmiş itiraz için haklı sebep sayılmış olduğunu, talep edilen alacak gerçek ve mevcut bir alacak olmadığından talep edilen borca, faizine ve fer'ilerine itiraz ettiklerini bildirerek öncelikle Mudanya İcra Müdürlüğü 2020/1293 Esas icra takibinin tedbiren durdurulmasını gecikmiş itirazlarının kabulünü, takip dosyasında taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yapılan tebligatların usulüne uygun olması nedeniyle itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, usulsüz tebligat iddiasının soyut kaldığını, yasal süresinde yetkiye itiraz edilmediğini, kambiyo hukukuna ilişkin borca itirazın ancak İİK'nın 168. maddesi kapsamında belgeye dayanması gerektiğini, bu belgeye ne deliller kısmında, ne de dava dilekçesinin ekinde yer verilmediğini, balıkların bozuk olduğuna ilişkin müvekkilleri aleyhine gönderilen bir ihtaname, ihbarname veya açılmış dava da bulunmadığını, davacının tüm taleplerinin reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169., 169/a. maddeleri uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Davacının Atatürk Cad., ......
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 05/04/2021 tarihli icra memur işleminin şikayet edildiğini ve bunun da süresinde olduğunu belirtmiş ise de, söz konusu memur işleminin de davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla borca itiraz talebinin reddine ilişkin olup, şikayetin özünün de usulsüz ödeme emri tebligatının öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve buna göre borca itirazlarının süresinde kabul edilmesi istemi olduğundan, davacının, usulsüz tebligatı, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile öğrendiği kabul edilerek verilen kararda usulsüzlük bulunmamaktadır....
ŞİKAYET Şikayetçi/Borçlu, takibe konu tebliğ ile ilgili olarak, PTT veri tabanı tebligat sorgulamasında tebliğ yapılamadığından bahisle 19.01.2018 tarihinde Tebligat Kanunu’na aykırı olarak tebligatın muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiği, 63 KC 727 plakalı aracının üzerinde yakalama şerhi bulunduğu, aracın 09.11.2019 günü memurlar tarafından haczedildiği sırada öğrenildiği, sonrasında 12.11.2019 tarihinde icra müdürlüğünden dosya ayrıntıları öğrenilerek icra müdürlüğü dosyasına borca itiraz talebi sunulduğu, ödeme emrinin 19.01.2018 tarihinde «usulsüz olarak» borçludan ayrı oturan annesinin adresine tebliğ edilmiş olduğu ve tebligatın muhtara teslim edildiğinin öğrenildiği, dosyada ödeme emri tebliğ mazbatasının mevcut olmadığı ve UYAP sistemine de taranarak eklenmediğinin görüldüğü şikayeti ile anılan tebligatın usulsüz olduğu ve tebliği öğrenme tarihi olan 09.11.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresi içerisinde yapıldığının...
Bu durumda; tebligat adresi borçlunun ... yeri adresi olmadığı ve tebliğ yapılan kişi de borçlunun çalışanı olmadığı halde yerleşim adresine Tebligat Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulsüzdür. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan; yetkiye ve borca itirazın, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmayacağından yetkiye ve borca itirazın da bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....