Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat zarfında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını belirterek usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borca, faize ve takip dayanağı senetteki imzasına itiraz etmiş, mahkemece borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına, borçlunun tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK.'...

    İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ilamsız icra takibine gidildiğini, TK 21/2.maddeye göre tebligat yapılarak takibin kesinleştirildiğini, yapılan ilk tebligatın adreste tanınmıyor şeklinde iade edildiğini, ancak müvekkilinin uzun zamandır aynı yerde yaşadığını, mernis kayıtlarının güncel olduğunu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkiline yapılan 05/01/2022 tarihli tebligat incelendiğinde usulsüz olduğunun görüleceğini, tebliğ memurunun müvekkilinin adreste olup olmadığını tespit etmediğini, etraftan sorulmadığını, soruldu ise kişinin kim olduğunun belli olmadığını, ayrıca imza alınmadığını, imzadan imtina ettiğinin belirtilmediğini, diğer tebligatın da maktu bir kaşe ile işlem gördüğünü, gerekli hiçbir açıklama ve beyanın bulunmadığını, ayrıca tebliğ zarfının yönetmeliğe aykırı olarak mavi renk olarak gösterilmediğini söyleyerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile 11/02/2022 tarihini öğrenme tarihi olarak kabulünü istemiştir...

    Bu hükümlere göre tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili olanlar; yetkili temsilciler, temsilcinin bulunmaması veya tebliğ alacak durumda olmaması halinde tebliğ almakla görevlendirilen çalışan veya diğer çalışanlardır. Tebligatın bu kişilerden hangisine yapıldığı ve yetkilinin bulunup bulunmadığı mazbataya yazılmak zorundadır (Yön. m.21/3). Tebligatın bu kişiler dışında birine yapılması veya bu kişilere yapılma usulünün kanun ve yönetmeliğe uygun olmaması halinde tüzel kişiye yapılan tebligat usulsüz olacaktır. Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında davacı şirket adına satış ilanının kanunda sayılan kişilerden birine yapılmadığı, bu haliyle tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu yönde yapılan değerlendirme isabetli olup, bu sebeple davacı şirket yönünden satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek, bu şirket yönünden ihalenin feshine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir....

    İstinaf Sebepleri Alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; Tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı olmadığını, tebliğ tarihine ilişkin karar kesinleşmeden hacizlerin kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne ilişkin icra mahkemesi kararının kesinleşmesi gerekmediği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....

      İcra Müdürlüğünün 2020/10165 sayılı takip dosyası üzerinden davacı şirkete yapılan 11/12/2020 tarihli tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine ve iptaline, öğrenme tarihi olan 11/01/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine, karar verilmiştir....

      Dava İİK'nun 16,21 maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış yetki itirazı ve İİK'nun 170/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo şikayetidir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, dayandıkları belgelere, takibe konu çekin keşide yeri muhatap banka şubesi ve davacı borçlu şirketin yerleşim yeri adresinin Edirne olmasına, dava dışı diğer takip borçlusuna iş bu davanın açıldığı tarihte henüz ödeme emri tebliğ edilmemiş olması nedeniyle HMK'nun 7/1 maddesinin somut olayda uygulanma yerinin bulunmamasına, ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçeler göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      Mahkemece, belirtilen hususlarda, tebliğ tarihi itibariyle ve yeterli araştırma yapılmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu şikayetinde; sair iddialarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek takibin, ödeme emrinin ve tebligatı takip eden haciz işlemlerinin iptalini talep etmiş, mahkemece; şikayetlerin reddine karar verildiği görülmüştür....

        Somut olayda davacı/borçlu tarafından usulsüz tebliğ şikayetinin yanında sair itirazlarda bulunulduğu, mahkemece ileri sürülen iddialardan sadece yetki itirazına ilişkin değerlendirme yapıldığı, sair hususlar konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi hükümde kurulmadığı anlaşılmıştır. İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davacı/borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki yetki itirazını ve sair itirazlarını icra müdürlüğüne yapmasının gerektiği, mahkemece öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayetinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

        ile itiraz ve cevaplarının süresinde sunulduğunu ancak icra müdürü tarafından süresinde olmadığı gerekçesi ile reddedildiğini belirterek, 89/1 birinci haciz ihbarnamesin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 01/10/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu