Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda borçluya çıkarılan ödeme emri davetiyesine ''adreste muhatabın kendisine tebliğ edildi'' şerhi verilerek 09.08.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve tebligat tarihinin altına imza atıldığı, davetiyenin üzerine kaşe ile dağıtıcının isim ve sicilinin basıldığı, tebligatın bizzat yapıldığı belirtilen borçlunun isminin yazılarak imzasının alındığı, şikayetçinin sadece tebligatta kendisine ait olduğu belirtilen imzayı kabul etmediği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/9. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/ğ maddesinde dağıtıcın imzasını isim ve sicilinin bulunduğu bölüme atacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Dağıtıcının imzasını isim ve sicilinin bulunduğu haneye atması bir teamül olsa da, tebliğ şerhi bulunan hanedeki imzanın sadece dağıtıcı tarafından atılmasının da bir teamül olduğu ve şikayete konu tebligatta yasanın aradığı koşul yerine gelmiş olduğu için farklı yorum aşırı şekilcilik olur ve hak kaybına neden olur....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2021 NUMARASI : 2018/987 ESAS- 2021/1618 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ-TAKİBİN İPTALİ KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili 13/03/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle ;İstanbul 7.İcra Müdürlüğünün 2011/22663 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, 10/03/2015 tarihinde öğrendiklerini, dosyayı incelediklerinde takip alacaklısının cirosunun bulunmadığını,dolayısı ile takip yapma yetkisine sahip olmadığını, çekte ki imzanın da müvekkili Ahmet Baş'a ait olmadığını, takibin T.K'nu 35. Maddeye göre usulsüz kesinleştirildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece; ''Usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin 10/03/2015 tarihi olarak düzeltilmesine ayrıca takibin İİK'nun 170/a-2 maddesi gereğince de iptaline'' karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya/borca itiraza ilişkindir. Körfez İcra Müdürlüğünün 2019/2072 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular ve dava dışı borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçlu T6 26/11/2018 tarihinde, davacı borçlu şirkete ise 02/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz olarak 07/02/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılamada; davalı alacaklının takipten 05/02/2021 tarihinde feragat etmesi nedeniyle, icra dosyası feragat ile kapatıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, tebligatın davacının ev adresine gönderilerek eşi imzasına tebliğ edildiği, tebliğ tarihi itibarıyla davacının cezaevinde olduğunun sabit olduğu, davacının cezaevinde olduğu esnada ev adresine yapılan tebligattan haberdar olduğuna dair herhangi bir delil ve yazılı belgenin mevcut olmadığı belirtilerek, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Mersin 5. İcra Müdürlüğünün 2018/8205 esas sayılı dosyasında davacı borçlu T1'in takip ve ödeme emrinden tebliğ - ıttıla tarihinin 18/12/2018 günü olarak tayin ve tespitine karar verilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/469 ESAS 2021/173 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat ve Haczin Kaldırılması) KARAR : Adana 2....

    Somut olayda; borçlunun icra emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti bulunmadığı halde, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu, dolayısıyla itirazın süresinde olduğu kabul edilerek işin esasının incelendiği görülmektedir. O halde; takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait itfa itirazı yasal yedi günlük sürede yapılmadığına göre mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İİK mad. 16 uyarınca meskeniyet itirazının 7 günlük süreye tabii olduğu, davacı borçluya İİK 103 davet kağıdının 28/06/2017 ve 14/07/2017 tarihlerinde bizzat tebliğ edildiği, davacının taşınmazına konan hacizleri her 3 icra dosyası yönünden de İİK 103 davet kağıdını bizzat tebliğ aldığı, tebliğ tarihlerinde öğrendiği, tebligatların usulüne uygun bizzat borçlunun kendine yapıldığı dikkate alındığından usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülmemiş, mahkememize meskeniyet şikayeti davası da öğrenme tarihinden itibaren, 7 günden çok sonra 24/01/2018 tarihinde açıldığı, meskeniyet şikayeti davasının süresinde açılmadığı ..'' şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/6535 Esas sayılı takip dosyasında örnek 7 ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olarak bildirilen 02.12.2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve icra dosyasına da bu hali ile süresinde itiraz edildiği sabit olduğundan mahkememizce takibin durdurulmasına, yetki meselesi hakkında mahkememizce inceleme yapılamayacağından ve takibin ilamsız takip olması sebebiyle davacının bu yöndeki talebinin reddine, takibin iptali ve kötü niyet konularında mahkememizce karar verilemeyecek olması kanaati ile davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesince her ne kadar tebliğ işlemi anında borçlunun evinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olduklarına ilişkin araştırma ve şerh bulunmadığı, bu sebeple tebliğ işleminin TK'nun 12 ve 13. maddesi ile Tebligat Yönetmeliğin 21. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, TK'nun 12 ve 13. maddelerinde hükmi şahıslara ve hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat Teb. Yön.'...

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti, haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacıya İİK'nın 355. maddesi uyarınca gönderilen maaş haciz müzekkerelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddia edilmiş, gerek hacze itiraz dilekçesinde, gerekse dava dilekçesinde, maaş haciz yazısının 27/01/2020 tarihinde öğrenildiği belirtilmiş olup, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca davacının usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği tarih dikkate alındığında, şikayetin yasal süre geçtikten sonra 24/02/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacının bu konuda icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun reddine karar verilmesi ve bu kararın tebliğ tarihi somut uyuşmazlıkta sonuca etkili değildir....

        UYAP Entegrasyonu