Taraflar arasındaki usulsüz tebligat ve hacizlerin kaldırılması şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, haczin kaldırılması şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu ve davalı alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davalı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, takip dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebligatının takibin e-devlet üzerinden öğrenildiği tarih olarak bildirilen 14/02/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, davacının dava dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmamasına rağmen, mahkemece 103 davetiyesinin de ödeme emri ile aynı adrese ve aynı tebliğ şerhi ile usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Yasal temsilcinin süresinde başvurmasına ve vekil tayin etmesine engel mücbir sebep bulunmadıkça, bir başkasının şirketi temsilen icra mahkemesine başvurması mümkün değildir. Somut olayda; (... Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 16/11/2015 tarihli ve 114271 sayılı yazısına göre) takip alacaklısının, borçlu şirketin aynı zamanda ortağı olduğu, icra mahkemesine başvuruda bulunan şirketin de, borçlu şirketin diğer ortaklarından olduğu, alacaklı ve şikayetçi şirketin temsilcisinin borçlu şirketi birlikte temsile yetkili oldukları dolayısıyla borçlu şirketin ortakları ve aynı zamanda temsilcileri arasında husumet bulunduğu görülmektedir. Bu durumda; icra takip işlemleri ve buna ilişkin itiraz ve şikayetler acil işlerden sayıldığından, şikayetçi ortağın tek başına borçlu şirket adına usulsüz tebliğ şikayetinde ve hacizlerin kaldırılması talebinde bulunabileceğinin kabulü gerekir....
imzanın ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalılara bir borcu olmadığını, herhangi bir ticari ve hukuki ilişkisi olmadığını belirterek öncelikle usulsüz yapılan tebligatın geçersiz sayılarak 28/11/2016 tarihinin tebliğ tarihi kabul edilmesine, süresi içerisinde yapılan itiraz nedeniyle imzalara, borca ve takibe itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Buna göre şikayete konu tebligatta haber verilen komşunun ismi yazılmadığından bu hali ile tebliğ işleminin şeklen Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Takip dosyasının incelenmesinde ise takibe konu çekin 15/02/2017 keşide tarihli olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, takibe konu çek hakkında uygulanacak zamanaşımı süresi 3 yıldır. Alacaklının 15/02/2017 keşide tarihli çeke dayanarak 19/04/2022 tarihinde borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başladığı, takibe konu çekin tâbi olduğu 3 yıllık zamanaşımı süresinin yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda takipten önce dolduğu anlaşıldığından Şikayetin kabulüne, buna göre 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 32 maddesi doğrultusunda İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2022/10513 Esas sayılı takip dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğ tarihinin 19/04/2022 olarak düzeltilmesine, davacının borca itirazının kabulü ile; buna göre, İstanbul 32....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2022 NUMARASI : 2022/37 ESAS 2022/177 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/41209 esas sayılı dosyasından yapılan usulsüz tebligat nedeniyle müvekkilinin ödeme emrinden haberdar olduğu 27/10/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili icra dairesi olan Develi İcra Dairesine gönderilmesine, borca itiraz ettiklerini, senette tahribata itiraz ettiklerini, itiraz ettikleri kambiyo senedinden doğan ana para, faiz, vekalet ücreti, masraf, harç ve diğer alacak türlerine itiraz ederek söz konusu itirazlarının kabulü ile müvekkili aleyhine haksız...
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" hükmü bulunduğunu ve tebliğ tarihinin 22.10.2020 olarak kabulünün gerektiğini, müvekkilinin tehiri icra kararı alamdığından ve takibe itiraz edemediğinden usulsüz takibin kesinleştiğini, yapılan takibin usulsüz kesinleşmesi nedeni ile haciz işlemlerinin kaldırılması gerektiğini, bu hususa ilişkin Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2012/32459E-2013/3328 K. Sayılı kararının bulunduğunu belirterek tebligat tarihinin 22.10.2020 olarak düzeltilmesine, yapılan takibin ve işlemlerinin iptaline, müvekkili adına olan ve haciz konulan malların ve paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir konulmasına gerek bulunduğundan gerekir ise bu yönde teminat vermeyi belirterek karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesince, usulsüz tebliğ şikayeti ve kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi, tebligatı çıkaran ve haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesince ise, İİK 128/a maddesi gereğince kıymet takdirine itiraz davalarında yetkili mahkeme, kıymet takdirini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Eskişehir 4. İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir....
Temyiz Sebepleri Borçlu temyiz dilekçesinde; şikayet ve istinaf dilekçelerini tekrarla, adı geçen vekilin sadece ceza davasında avukat olduğu, şikayete konu icra dosyasına vekaletin sunulmadığı iddiaları ile kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin ve takibe konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK 16, İİK 54/1., TMK 407., TK 32., ve sair ilgili madde hükümleri 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Soma İcra Müdürlüğünün 2017/483 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 17.500,00 TL asıl alacak üzerinden başlatılan kambiyo takibinde borçlunun "Manisa T Tipi kapalı Ceza İnfaz Kurumu/Manisa" adresine çıkarılan 10 örnek ödeme emri tebliğinin bizzat kendisine 30/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, takip bu şekilde kesinleştirilmekle haciz işlemlerine başlandığı anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelemenin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, borçlunun başvurusu bu hali ile usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....