İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, icra dosyasında davacı borçluya ödeme emrinin 10.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği bu davanın ise 20.03.2019 tarihinde açıldığı bu hali ile davanın yasal süresinde açılmadığının anlaşıldığı ancak usulsüz tebliğ şikayetinin mevcut olması karşısında davacının takipten haberdar olduğu tarihi belirtmesi karşısında ıttıla tarihinin belirlenmesinin mümkün olabileceği, bu hususun davacı tarafından dava dilekçesinde ya da yargılamanın devamında hiçbir şekilde dile getirilmediği mahkemece bu hususta re'sen araştırma yapma gibi bir durumun söz konusu olmadığı, takibe konu çekin keşide yerinin ... olması karşısında yetki itirazınında geçerli olmadığı ancak öncelikle mahkemenin dikkate aldığı hususun davacının usulsüz tebliğ şikayetinde bulunur iken ıttıla tarihini belirtmemiş olduğunun anlaşıldığı, iddialarını ispat edemeyen ve hukuki dayanağını dile getirmeyen davacının davasının reddine karar verilmiştir...
Başvuru bu hali ile İİK.nun 82/4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, bu madde uyarınca. "borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri" haczedilemez. İcra ve İflas Kanunu'nun ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan. kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir....
O halde borçlu belediye haczedilmezlik şikayeti hakkından feragat etmiş sayılamayacağından Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 10.04.2018 tarih ve 2017/2479 E. - 2018/831 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte açılmış imzaya ve aynı alacağa dayalı olarak alacaklı tarafından başka bir takip yapıldığı iddiasına dayalı mükerrer takip şikayetine ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesinde 19/04/2019 tarihinde 2019/174 Esasına kayden açılmış, Mahkemece 26/09/2019 tarihli duruşmada usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin davacıya tebliğ tarihinin 16/04/2019 olarak düzeltilmesine, davacının imzaya ve borca itirazlarının tefrik edilerek yeni esasa kaydına karar verildiği, tefrik edilen davanın 2019/491 Esasına kaydedildiği, tensip zaptı hazırlanarak davacı vekiline önceki tensip tutanağı da eklenmek suretiyle duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği, davacı asile imza örneklerinin alınacağını bildirir ihtaratlı davetiye çıkarılmadığı, davacı vekilinin 19/12/2019 tarihinde yapılacak duruşmaya belgesini de ekleyerek mazeret dilekçesi sunduğu, İlk Derece Mahkemesince davacı asilin imza örneklerini vermek üzere duruşmaya...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklının tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 12 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Mahkemece yapılan yargılamada davacının eşi ve takibin borçlusu Sercan İnaner'e gönderilen satış ilanının 03/01/2022 tarihinde davacı imzasına tebliğ edildiği, davacının bu tebliğ ile haczi öğrendiği, ayrıca davacının aktif husumetinin de olmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Takip dosyası kapsamı ile davacı adına dava konusu hacizlerle ilgili bir tebligat yapılmadığı açıktır. Davacının eşi takibin borçlusu adına gönderilen satış ilanının muhatabı ise davacı değildir. Bu durumda eşi adına gönderilen satış ilanının davacı imzasına tebliğ edilmesi davacının hacizden haberdar olduğunun kabulü için yeterli olmayıp mahkemece davanın süresinde olmadığı gerekçesi ile de reddi kararı isabetli olmamıştır. HMK 114/1- h maddesi gereğince davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması gerekir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4, 12. bentleri uyarınca meskeniyet ve maişet iddialarına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nın 82/1- 4,12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Dava dilekçesi ile, 09/10/2020 tarihli hacze yönelik olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş olmakla, Soma İcra Müdürlüğünün 2014/525 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacıya 103 davetiyesi tebliğ edilmediği, davacının daha önce haczi öğrendiğine ilişkin bir bilgi ve belge de olmadığından, şikayet yasal süresindedir. İcra mahkemesince verilen kararlar kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler....
Taşkın haciz şikayeti ile haczedilmezlik şikayeti birlikte açılmış ise de her iki şikayetin dayandığı hukuki ve maddi sebepler farklı olduğu gibi biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte olmadığından mahkemece davaların ayrılmasına karar verilmiş olması HMK'nın 167. maddesine uygundur. HMK'nun 326. maddesi gereğince; kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Kural olarak, haksız dava açan veya haksız olarak aleyhine dava açılmasına sebebiyet veren kişi, bütün yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır. Haczedilmezlik şikayetinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeni ile mahkemece davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması HMK'nın 326. maddesine uygundur....
Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanına dair tebligatların usulsüzlüğünün ileri sürmüş, şikayeti yerinde görülmez ise gecikmiş itiraz beyanlarının dikkate alınmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeden hacizli malın dava tarihinde satıldığı gerekçesi ile eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kaldı ki, ihale için belirlenen tarih 28/03/2016 günü saat 15:00 olduğu halde, dava tarihinin aynı gün saat 11:22 olduğu gibi; ihalenin aynı gün yapılmış olması usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmemektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/27 KARAR NO : 2021/2240 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2020/174 ESAS, 2020/314 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : Aydın 1....