O halde, mahkemece borçlunun kefilliğinin iptali talebine ilişkin şikayeti ile ödeme emrine, takibe borca, fer'ilerine ve faize gecikmiş itirazları incelenip değerlendirilerek anılan konularda karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek sadece usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33.maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için aynı Kanun'un 10/2. maddesi gereğince muhatabın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinin gerçekleşmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla takipte borçlu ödeme emrinden 11.03.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirtirek İİK'nun 65. madesi gereğince gecikmiş itiraz başvurusunda bulunmuş, mahkemece gecikmiş itiraz koşullarının oluşmadığı, ödeme emrinin ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10 ve 21/2. maddesi gereğince usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davalı alacaklı tarafından ilamsız icra yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin 22.01.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK.nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra 01.02.2019 tarihinde İİK.nun 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraz talebi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. İİK.nun 65/1. maddesi uyarınca gecikmiş itiraza başvurulabilmesi için borçlunun geçerli bir engelinin bulunması zorunludur. Somut olayda; borçlunun gecikmiş itirazına dayanak yaptığı sağlık raporunda istirahatinin uygun görüldüğü, ancak bu itirazın yatak istirahati olmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle anılan rapor, İİK.nun 65/1. maddesine uygun bir engelin bulunduğuna delil oluşturmayacağından gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. (Yargıtay 12....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 14.İcra Dairesinin 2020/13365 Esas sayılı dosyasında alacaklı tarafından mirasçı sıfatıyla tarafına ilamsız takip başlatıldığını, bu takibe ilişkin ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, tebligat öğrenme tarihinin 26/10/2020 tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini, taraflarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde borca itiraz edildiğini ve takibin durdurulması gerektiğini, tebliğ adresinde kısa ya da uzun süreli veya geçici olarak adreste bulunmama durumunun tevziat saatlerinden sonra gelinip gelinmeyeceğinin beyan olarak tebliğ mazbatasına yazılması ve bunun tevsik edilmesi gerektiğini, yapılan tebliğ işleminin usulsüz yapıldığını, tebliğ tarihi olan 03/10/2020 tarihinde tebliğ adresinde olmadığını, annesinin vefat ettiğini ve bu sebeple şehir dışına çıktığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, tebligat öğrenme tarihinin 26/10/2020 olarak düzeltilmesini...
Ancak borçlu maniin kaldığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, geçikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir. Gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12- 258 esas 1991/344 karar sayılı kararı)....
nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....
Davacı Riccardo yönünden yapılan incelemede ise davacı vekili yine öncelikle tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürmüş, tebligatın usulüne uygun olduğuna karar verilmesi halinde de davacının Türkçe bilmemesi nedeniyle gecikmiş itirazlarının kabulünü talep etmiştir. Davacı Riccardo Türk vatandaşı olup ödeme emri bizzat kendi talebiyle ve kendi imzasına PTT müdürlüğünde tebliğ edilmiş olduğundan bu davacıya yapılan tebliğ usulüne uygundur. Ancak mahkemece davacının gecikmiş itiraz talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan ve gecikmiş itirazı hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmeden bu davacı yönünden de davanın süreden reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligatın usulsüz olduğu ihtimalinde İİK'nın 65. madde hükmü kapsamında tebligatın usulsüz olması nedeniyle icra mahkemesinde icra takibine itiraz edilmesinin mümkün olmadığını, gecikmiş itiraz iddiasında bulunabilmek için tebligatın usulüne uygun şeklilde gerçekleştirilmesine rağmen borçlunun bir engel nedeniyle icra takibine itiraz edememiş olması gerektiğini, davacı yanın tebligatın usulsüz olduğunu iddia edip gecikmiş itiraz talebinde bulunduğunu, mahkeme gerekçesinde davacının talebinin hukuki niteliğinin incelenmediğini, davacı yan vekilinin dava dilekçesindeki beyanına göre davacının icra takibini 02/07/2021 tarihinde öğrendiğini, söz konusu icra takibinin durması için davacının 02/07/2021 tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra dairesine itiraz etmesi gerektiğini, 7 günlük itiraz süresi niteliği itibariyle hak düşürücü süre olup, davacı yanın Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2021/89086 esas sayılı...
İcra Dairesi 2021/5371 sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takip dosyasından kiracıya ödeme emri gönderildiği ve kiracı söz konusu ödeme emrine kanuni süresi içinde icra emrine itiraz etmediğini ve bu davayu gecikmiş itiraz başvurusunda bulunduğunu, İİK gereği gecikmiş itiraz şartlarının oluşmadığını, davanın bu yönden reddi gerektiğini, davacı şirket tarafından işletilen işletme İstanbul'un en büyük kongre ve sergi sarayı (Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı) olup işletmenin kapalı olduğu ve posta memurunun usulsüz tebliğ yaptığı iddiasının mahkemeyi yönlendirmeye yönelik olduğunu, aynı anda hem tebligatın usulsüz olduğu hem de gecikmiş itiraz başvurusu yapılamayacağını, ödeme emrinin usulüne uygun borçlu vekiline tebliğ edildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....