Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehine verilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, ayrıca, usulsüz tebligata dair şikayetin kabulü halinde dahi yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davanın açılmasına taraflarınca sebebiyet verilmediğini, yapılan tebligat usule uygun olup usulsüz tebligat taleplerinin kabulünün de hatalı olduğunu, mahkemece, vekalet ücreti ve davacının usulsüz tebligata ilişkin başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz istemine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun 23.maddesinde; ''...Tebliğ bir mazbata ile tevsik edilir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/428 ESAS - 2021/603 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Takibin İptali, Borca İtiraz, Yetkiye İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından Manisa 4....

Aynı kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti, yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 168,169 ve 169/a maddeler, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

      Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı vekilince müvekkili şirket hakkında Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/10158 Esas sayılı takip dosyası icra takibi başlatıldığını, 11/05/2021 tarihinde yapılan ödeme emrinin usulsüz olması nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin 07/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği ayrıca tebliğ tarihinden önce yapılan işlemlerin geriye alınarak dosyadaki hacizlerin kaldırılmasını, takibin kesinleşmemesi nedeniyle asıl alacağa, faize, faiz oranına ve diğer ferilere itiraz ettiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde şikayetin kabulü ile, bahse konu icra dosyasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır....

      Şikayetçi vekili istinaf başvurusunda özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin tebliğ tarihinin dilekçelerinde belirttikleri şekilde 25/10/2019 olarak kabul edilmesi gerektiğini, ancak öğrenme tarihi olarak kabul edilen tarihten itibaren yasal süre (7 gün) içinde taraflarınca borca itiraz edilmediğini, bu sebeple meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, 28/10/2019 tarihinde yasal süre içerisinde Eskişehir 6....

      Denilerek ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle gecikmiş itiraz dışındaki tüm şikayet ve itirazların esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 353- 1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2014/13697 esas sayılı dosyasında borçlu sıfatı ile kendileri haklarında genel haciz yolu ile takip yapıldığını, takipten önceki temlik nedeniyle borçlu sıfatları bulunmadıklarını ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinde bulunduğu, mahkemece usulsüz tebliğ işlemi şikayeti hakkında değerlendirme yapılmadığı, takip tarihi itibariyle alacağın temlik edilmiş olması nedeniyle Türk Ekonomi Bankası AŞ.'nin borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.Borçlunun yukarıda detaylı olarak açıklanan bu itirazı, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir....

        verilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarının usule aykırı bir karar teşkil ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne ve davanın esasına girilmesine, yapılan tebliğin, müvekkil şirket adına icra dosyasına vekalet sunmuş oldukları 04/10/2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesine, yapılan usulsüz tebligat nedeni ile davanın açılmasına sebebiyet taraflarınca verilmediğinden aleyhe verilen vekalet ücretinin reddine, müvekkil şirket aleyhine yapılan icra takibindeki imzaya, borca, faize, vekalet ücretine ve borcun ferilerinin tamamına itiraz ettiklerinden itirazları gereğince icra takibinin durdurulmasına, haksız olarak talep edilen borç ve faize ilişkin takibin iptaline, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2020/3658 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı T2 tarafından borçlu davacı T1 ve dava dışı borçlu Umut Gürsoy aleyhine 08.07.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 14.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davacının 04.09.2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu, icra müdürlüğünce verilen karar ile ödeme emrinin 14.07.2020 tarihinde tebliğ edilmesi gerekçesi ile davacı borçlunun borca itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....

        UYAP Entegrasyonu