Ceyda Coşkun İpektepe tarafından 10/09/2019 tarihli borca itiraz dilekçesi verildiği, icra müdürlüğünün 12/09/2019 tarihli kararı ile takip borçlusunun T1 Ltd. Şti." şirketi olması nedeniyle itirazın reddine karar verildiği, bunun üzerine takip borçlusu şirket vekili Av. T2 tarafından 31/01/2019 tarihli dilekçe ve ekindeki ticaret sicil belgeleri ile borca itiraz edildiği, icra müdürlüğünce 01/11/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, aynı vekil tarafından İzmir 12. İTM'nin 2019/151 Esas, 2019/48 Karar sayılı dosyası ile usulsüz ödeme emri tebliğ işleminin şikayeti ile borca itiraz davası açıldığı, mahkemece davacı vekilinin talebi doğrultusunda davadan sonra takibin durdurulması karar verildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği, yine 12....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayetidir. Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 06/05/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davacı T1'a 09/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlular vekili tarafından 28/05/2019 tarihinde borca itiraz dilekçesi ibraz edilmiştir. İİK 16.maddeye göre usulsüz tebliğ şikayeti ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekir Borçlular vekili tarafından 28/05/2019 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi ibraz edilmekle bu tarihte icra dosyasından haberdar olduğu anlaşılmakla dava 7 günlük süre geçtikten sonra 19/06/2019 tarihinde açılması sebebiyle mahkemece davanın süreden reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Karataş Blv. 65/A Yüreğir /Adana adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın 13.10.2016 tarihinde muhatabın taşındığından bahisle bila tebliğ iade dönmesi üzerine ve bu adresin mernis kayıt sistemindeki adresi olması nedeniyle TK 21/2 maddesi uyarınca tebliğe çıkarıldığı ve 18.07.2017 tarihinde mahalle muhtarı imzasına tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından 24/02/2020 tarihinde takibe, borca, faize ferilere itiraz ettiği, ayrıca 25.02.2020 tarihinde mahkememize usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin durdurulması istemiyle dava açtığı anlaşılmıştır. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (Benzer yönde Yargıtay 12....
İİK’nun 16. maddesine göre, kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Aynı kanunun kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibi düzenleyen 171. maddesinde ödeme emrinin “… (3) Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikayetlerini sebepleriyle birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş gün içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı”nı içermesi gerektiği, 172. maddesinde ise, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmesi gerektiği düzenlemelerine yer verilmiştir....
Somut olayda, davacı - borçluya ödeme emrinin 14/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bunun yanında davacı - borçluya 103 davetiyesinin 14/07/2020 tarihinde, kıymet takdir raporunun 28/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin ve kıymet takdir raporunun tebliğ işlemlerine ilişkin usulsüzlük iddiasında bulunulmadığı, bu durumda davacı - borçlunun takipten ve tebligattan en geç 14/07/2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir. Sonuç olarak takipten ve tebligattan haberdar olunduğu 14/07/2020 tarihi itibariyle ve bu öğrenme tarihine göre dava dilekçesinde 103 davetiyesinin ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası da bulunmadığından, usulsüz tebliğ şikayetine yönelik ve takip talebinde alacaklının adresinin yazılı olmamasına yönelik şikayete ilişkin olarak 18/03/2021 tarihinde açılan davanın İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçtikten sonra olduğu sabittir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusu yerinde görülmemekle birlikte, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine davacı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetinin sübut bulmadığından reddine ve davacının borca itirazını takibin şekline göre icra dairesine yapması gerektiğinden, istemin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, bu nedenle usulsüz tebliğ şikayetinin reddi gerektiği, ödeme emrinin 20/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise yasal süre sonrasında 12/06/2017 tarihinde açıldığı gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, borca, imzaya ve yetkiye itirazın süre aşımından reddine karar vermiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Soma İcra Müdürlüğünün 2017/483 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 17.500,00 TL asıl alacak üzerinden başlatılan kambiyo takibinde borçlunun "Manisa T Tipi kapalı Ceza İnfaz Kurumu/Manisa" adresine çıkarılan 10 örnek ödeme emri tebliğinin bizzat kendisine 30/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, takip bu şekilde kesinleştirilmekle haciz işlemlerine başlandığı anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelemenin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, borçlunun başvurusu bu hali ile usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve yetki itirazı ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile buna bağlı olarak da imzaya itirazın süresinde yapılmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılır" hükmü düzenlenmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/4238 E sayılı takip dosyası DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: I- İstinaf konusu, ilamsız takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayet ile zamanaşamı ve borca, faize faiz oranına itiraza ilişkindir. Alacaklı Yapı Kredi Bankası tarafından 24/07/2020 tarihinde davacı borçlu Seden Triko T1 aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davacı borçluya 31/08/2020 tarihinde TK'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olmaması nedeni ile TK'nun 35. maddesine göre tebliğ edilen ödeme emri tebligatının usulüne uygun olmadığını ileri sürdüğü mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayeti ve zamanaşımı itirazı yönünden davanın reddine, davacının borca itiraz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği anlaşılmıştır....