Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, ödeme emrinin “muhatap aranılan saatlerde iş gereği adres dışında olması nedeniyle daimi çalışanı ...... imzasına tebliğ edildi 05.02.2015 ”şerhi ile tebliğ edildiği görülmüş , tebligat adresinin borçlunun ikametgah veya işyeri adresi olmayıp, ... Ltd. Şirketinin ticaret sicil adresi olduğu, tüzel kişiye ait adreste borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 28.09.2015 olarak tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Taşınmazların ilamsız icra yolu ile tebliğine ilişkin takipte borca itirazların icra dairesine yapılması gerekirken, icra mahkemesine yapılması usulsüz olup mahkemece borca itirazların bu nedenle reddi yerine, süreden reddi doğru değil ise de bu istem sonuçta reddedildiği için bozma sebebi yapılmamıştır....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusu yerinde görülmemekle birlikte, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine davacı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetinin sübut bulmadığından reddine ve davacının borca itirazını takibin şekline göre icra dairesine yapması gerektiğinden, istemin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 28/01/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      DAVA Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; takibi 15.02.2020 tarihinde öğrendiğini, ödeme emrinin tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği araştırılmadan okuma yazma bilmeyen eşine tebliğ edildiğini ve usulsüz olduğunu, bononun zaman aşımına uğradığını ileri sürerek şikayetin kabulü ile borca, faize, tüm ferilere ve zaman aşımına yönelik itiraz sebebiyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet ve itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, cevap dilekçesi sunulmamış ve dosya üzerinden karar verilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının murafaalı olarak yapılmasına HUMK'nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun; süresi içerisinde, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve satışların iptalini, sonra aynı takip dosyası için usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte, yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası incelendiğinde, tebliğ mazbatasında tebliğ imkansızlığı nedeniyle mahalle muhtarına bırakıldığının bildirildiği, fakat yeterli araştırma yapılmadan yapılan tebliğ işleminin bu hali ile usul ve yasaya uygun olmadığı usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün gerektiği anlaşıldığından, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi ile Yönetmeliğin 53. maddesi uyarınca şikayetçinin ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer şikayetleri yönünden İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2005/7734 Esas sayılı takip dosyasının imha edildiği taleplerinin incelenmesinin mümkün olmadığı, ayrıca takibe yönelik diğer itirazlarının ilamsız takipte itirazın İİK ' nun 62....

          Davacı borçluya örnek 7 ödeme emrinin 23/08/2021 tarihinde TK 21 maddesi uyarınca tebliğ edildiği, davacı borçlunun 26/08/2021 tarihli borca itiraz dilekçesini PTT kanalıyla gönderildiği, itiraz dilekçesinin İcra Müdürlüğünce 02/09/2021 tarihinde dosyasına havale edildiği, borca itiraz dilekçesinde ödeme emrinin 23/08/2021 tarihinde tebellüğ edildiğinin bildirildiği, davacı borçlunun bu tarih itibariyle takipten haberdar olduğu, davacının İİK'nın 62 maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 günden sonra itiraz ettiği, İİK'nun 16.maddesi ve TK'nuna göre usulsüz tebligat şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde mahkemeye yapılması gerektiği, davacı vekilinin kabulünde olduğu gibi davacının usulsüz tebligattan 26/08/2021 tarihinde haberdar olduğu kabul edilse bile bu tarihten itibaren de 7 günlük süre içerisinde davanın açılmadığı, davanın 7 günlük süreden sonra 09/09/2021 tarihinde açtığı anlaşıldığından mahkemece davanın reddine ilişkin kararın yerinde olduğu...

          Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, imza, borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ... 3. İcra Müdürlüğünün 2020/8179 Esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, öğrenme tarihi olan 10.12.2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, davacının imzaya itirazının, tahrifata ilişkin itirazının ve borca itirazının reddine, takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğinden ... 3. İcra Dairesinin 2020/8179 Esas sayılı dosyasında asıl alacağın %20 oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı borçlunun asıl alacağın %10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kararın davacı/borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

            Usulsüz Tebligat Şikayeti Yönünden; Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından dava dışı borçlu Işıl Ürek aleyhine başlatılan takiple ilgili olarak davacı 3.kişi şirkete İİK 89.madde kapsamında haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacı tarafın haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, 07/10/2021 tarihinde haberdar olduklarını söyleyerek şikayette bulunduğu, ayrıca İİK 85.madde kapsamında taşkın haciz şikayetinde bulunduğu görülmüştür....

            İcra Müdürlüğünün 2011/7435 sayılı takip dosyasının incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.987,40 TL asıl alacak, 655,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.642,40 TL alacak için ilâmsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 22.03.2012 tarihli dilekçe ile tebligatın usulsüz olduğu ve dilekçe tarihinde öğrendiklerinden bahisle borca itiraz edildiği, icra mahkemesinde davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına dair şikayet davasının açılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlunun bu itiraz dilekçesi süresinden sonra olmakla birlikte icra müdürlüğünce 22.03.2012 tarihinde borçluya yapılan tebligat usulsüz olduğundan tebligatın iptâline ve itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu