Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....

    Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş ise de, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Davacı hakkında yürütülen takip sırasında kıymet takdir raporunun 05/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından kıymet taktir raporunun tebligatı hususunda herhangi bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı, İİK 16. maddesi gereğince usulsüz tebligat şikayetinin en geç 05/02/2019 tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede mahkememizde ileri sürülmediği, davanın ise 09/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. " şeklindeki gerekçelerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2021/116 ESAS - 2021/303 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/9853 Esas sayılı dosyasından aleyhine başlatılan takibi müvekkilinin Uyap vatandaş sistemi üzerinden öğrendiğini, tebligatın usulsüz olarak TK'nın 21 maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiğini belirterek, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emri ve tebligatın iptali ile takibin durdurulmasına, tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; ''... Ankara 28....

    Şti. tarafından Aquaesmar Plastik Denizcilik San ve Tic. ismine düzenlenen 07/01/2017 tanzim 25/04/2017, 10/05/2017 ve 25/05/2017 ödeme tarihli 3 adet senedin oluşturduğu, 10 örnek ödeme emrinin borçlu davacıya T.K'nın 21/1 maddesine göre 06/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, Turgut Özal Cad., No:97/1A, Kaynaklar, Buca/İzmir adresinde borçlu davacının huzurunda 22/03/2018 tarihinde haciz işlemine başlandığı ve borçlu davacının haciz mahallini terk ettiğinin tutanağa yazıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 22/03/2018 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir....

    HMK'nun 119/1-e maddesi uyarınca; şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Kanun'un 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. İlk derece mahkemesince; borçlu şirket açısından, şikayet dilekçesinde, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürmediği halde, borçlunun şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da olmayan ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden davacıların davasını yasal süresi içinde olduğundan bahisle davanın esasının incelendiği görülmektedir. Somut olayda, takip borçlusu şirkete ödeme emri 16/08/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen imzaya itiraz yasal süreden sonra 23/03/2020 tarihinde ileri sürülmüştür....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek tebliğ tarihinin 29/07/2022 olarak düzeltilmesi için 06/09/2022 tarihinde dava açtığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden davacının tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunması gerektiği, davanın öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde, HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın, tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K). Somut olayda, şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin yukarıda açıklanan sebeple usulsüz tebliğ edildiği, Orhan Mahallesi muhtarının düzenlediği "tebligat tutanağı" başlıklı tutanak içeriğine göre şikayetçi borçlunun usulsüz tebligatı 19/06/2018 tarihinde öğrendiği anlaşıldığından, mahkemece, davanın usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesi ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi isabetli olmuştur. Dairemizce yapılan yargılama neticesinde; şikayetçi borçlu vekilinin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay 12....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, uyuşmazlık, davacı tarafın, ihalenin feshi istemli olarak açmış olduğu davanın tefriki sonucu oluşturulan dosyanın, memur muamelesini şikayet ve takibe itiraz istemli olarak sonuçlandırılmasına dayalı kararın istinafı istemine ilişkindir. Davacı tarafından, Edremit İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/396 E. Sayılı dosyasında ihalenin feshi istemli olarak açılan davanın 07/12/2018 tarihli tensip zaptı ile ilk derece mahkemesince, davacının şikayet, takibe itiraz ve ihalenin feshi talepli davaları birlikte açtığı gerekçe gösterilerek, icra takibine itiraz ve şikayet talebinin tefrikine, yeni esasa kaydedilmesine karar verilerek istinafa konu olan 2018/403 E. Sayılı dosyanın tefrik sonucu oluşturulduğu, yapılan yargılama sonucu şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      nun 13.02.2013 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu ödeme taahhüdüne binaen icra işlemlerinin ve ödemelerin yapıldığı, borçlunun 18/11/2013 tarihinde diğer şikayet ve itiraz nedenleri ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ve takibin kesinleşmemesi nedeniyle yapılan ödeme taahhüdünün geçersiz olduğu iddiası ile yaptığı başvuru neticesinde mahkemece takibin ve ödeme taahhüdü işleminin iptaline ve alacağın %40 oranında tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Borçlu ...'ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İcra Dairesine 20.09.2021 tarihinde tebligat usulsüzlüğü iddiasıyla itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde 18.09.2021 tarihinde tebligattan haberi olduğunu söyleyerek işbu davada şikayet hakkı ise 28.09.2021 tarihinde kullanıldığı, 20.09.2021 tarihinde takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesi içeriğinde, yapılan tebligatın sözde usulsüz olduğu davacı tarafından ileri sürülmüş olmakla ve bu suretle sözde usulsüz işlem bilinmekle, 28.09.2021 tarihinde kullanılan şikayet hakkının süresinde olmasından söz edilemeyeceği, bu davanın işbu sebeple usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davacı taraf sözde usulsüz tebligat itirazı dışında vekil olarak icra dosyasına vekaletnamenin sunulmadığı şeklinde asılsız itirazda bulunduğu, 01.09.2021 tarihinde icra dairesine evraklar kira sözleşmesi, vekaletname ve takip talebi sunularak İcra Müdürlüğü tarafından takip başlatıldığı, bu nedenlerle; davanın öncelikle; tebliğ işlemindeki sözde usulsüzlüğün...

        UYAP Entegrasyonu