WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2019/10169 E. ve 2019/10170 E. sayılı dosyalarında alacaklısı tarafından müvekkiline gönderilen ödeme emrinin, ikametin bulunduğu yere tebellüğ edilmediğini, ödeme emrinin, takip borçlusunun ortağı olduğu şirket adresinin çalışanına yapıldığını, usulsüz tebligatın söz konusu olduğunu belirterek, usulsüz tebligattan kaynaklı itiraz süresinin muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabulü ile, borca ve ferilerine itirazlarının kabulüne, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayetini kabul edip borca itirazını reddettiğini, itirazın değerlendirileceği merci icra dairesi ise bu durumda icra mahkemesinin bu itirazların mahkemece değerlendirmeye alınamayacağından bahisle karar vermesi gerekirken borca itirazın reddine olarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmesine rağmen aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini, davayı kaybeden tarafça ödenmesi gereken vekalet ücretinin davanın kabulüne rağmen taraflarına yükletildiğini belirterek davalının istinaf başvurusunun reddi ile yargılama gideri vekalet ücreti kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayet ve borca itirazdır. Mersin 3....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2021/315 ESAS 2021/287 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti- İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine Bursa 8....

Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte asıl dava dosyasında icra emrinin usulsüz tebliği ve takip dosyasında birden fazla icra emri olup, bu belgeler arasında içerik ve miktar yönünden farklılık bulunduğu ve takibe dayanak belgelerin icra emrine eklenmediğine yönelik şikayet sebebiyle yapılan yargılama ve birleşen dava dosyasında icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, icra dairesinin yetkisine itiraz, takip dosyasında iki farklı icra emri bulunduğu itirazı ve borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava dosyası yönünden; davacıların usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulü ile Ankara 9....

    Hukuk Dairesi'nin 27/09/2021 tarih ve 2020/2151 E., 2021/2030 K.sayılı kesin nitelikteki kararı ile şikayetin kabul edilerek, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmek suretiyle nihayete erdirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı yan şikayet yargılaması devam ederken 04/08/2020 tarihinde icra dosyasına sunduğu dilekçesi ile ödeme emri tebligatına ilişkin usulsüz tebligat şikayeti yapılmış olduğunu, ayrıca borca itiraz edilmiş olduğunu, her türlü itiraz ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla haciz baskısı altında ve müvekkillerinin geri dönüşü olmayacak zararlarının önüne geçmek amacıyla işbu kere dosya borcunun ihtirazı kayıtla ödenmiş olduğunu, dosyada bulunan paranın alacaklı tarafa ödenmesine muvafakatlerinin olmadığını bildirdiği ve aynı gün icra dosyasına dosya borcunun yatırılmış olduğu anlaşılmıştır....

    Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. İlk derece mahkemesince, davacı-borçlu tarafından Ortaca İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/176 Esas sayılı dosyasından açılan usulsüz tebligat şikayeti dosyasının sonucu beklenmeksizin ve değerlendirilmeksizin, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verilmiştir. Mahkemece yapılması gereken, Ortaca İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/176 Esas sayılı dosyasından açılan usulsüz tebligat şikayeti dosyasının sonucu beklenerek, bu davada verilen karara göre gecikmiş itiraz davasının değerlendirilerek karar verilmesinden ibarettir....

    Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte itirazının kabulüne karar verilerek takibin durdurulması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulüne, süresinde borca itiraz etmiş olduğu dikkate alınarak icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının belirtilmediği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, alacaklının karara karşı temyiz yoluna başvurduğu...

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte itirazının kabulüne karar verilerek takibin durdurulması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulüne, süresinde borca itiraz etmiş olduğu dikkate alınarak icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının belirtilmediği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, alacaklının karara karşı temyiz yoluna başvurduğu...

        Bu kapsamda borçlunun gecikmiş itiraz başvurusu değerlendirildiğinde; gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır. Usulsüz tebligat durumunda gecikmiş itiraz yoluna başvurmaya gerek yoktur. Zira usulsüz tebligatta itiraz süresi henüz başlamamıştır. Süre, borçlunun tebligatı öğrendiğini bildirdiği tarihte başlar, oysa gecikmiş itirazda itiraz süresi başlamıştır, ancak borçlu ortaya çıkmasında kusursuz olduğu bir engel nedeniyle itirazda bulunamamıştır. (HGK 05/06/1991 1991/12-258 E, 1991/344 K) Tebligat usulsüz ise borçlu veya vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede yanlışlıkla gecikmiş itiraz ibaresini kullanmış olması önemsizdir. Zira hukuksal nitelendirmeyi yargıç resen yapar. Bu durumda yargıç dilekçeyi Tebligat Yasasının 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayet başvurusu olarak incelemelidir....

          Bu durumda davacı şirketin bu adreste olduğu ve taşınmadığının belirlenmesi ve tevziat saatinde kapalı olması halinde TK'nın 21/1 maddesi gereğince araştırmanın kimden yapıldığı ismi de bildirilmek suretiyle tebligat mazbatasına yazılmak ilgili muhtarlığa tebliğ yapılıp 2 nolu haber kağıdını kapıya yapıştırmak suretiyle tebliğ işleminin gerçekleştirilmesidir. Bu anlamda tebliğin yapılamamasına ilişkin tebliğ şerhi nedeniyle de TK'nın 35. Maddesine dayalı tebliğ işleminin artık usulen yapıldığından söz edilemeyecek olup mahkemece davanın usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirilmesi ile şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

          UYAP Entegrasyonu