Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti, takibe ve borca itiraza ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve teminat senedi iddiası ile birlikte, borcun ödendiği, borcun bulunmadığı belirtilerek itirazda bulunulmuş, ancak mahkemece, bu istemlerle ile ilgili herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

Gazi Mustafa Kemal Bulvarı no:125 İç Kapı no:19/Akdeniz/Mersin adresine yapılan tebligat usulsüz ve Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğe aykırı bir tebliğ işlemi olduğundan geçersiz olduğunu bu nedenlerle: Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğü 2020/162 sayılı dosyasından yapılan usulsüz ödeme emri öğrenme tarihi itiraz tarihi olan 11/06/2021 tarihi kabul edilerek daha önce usulsuz yapılan tebligatının iptali ile itirazın geçerli sayılarak takibin durdurulmasına, ödeme emrinin tekrar düzenlenerek müvekkilin gerçek adresi olan 901 E 2nd Avenue Suite/206 Spokane, 99202 USA adresine tebliğ yapılmasına karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Dava usulsuz tebliğ şikayeti ve ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle öğrenme tarihinin TK 32 mad gereği 11/06/2021 olarak düzeltilmesi, takibin durdurulması, ABD'de de ki adrese tebligat yapılması davası olup, tarafların taraf sıfatına haiz mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır....

İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince: " Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın, usulsüz tebliğ şikayeti ile yetki ve borca itiraza ilişkin olduğu, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere davacı borçlu şirkete yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının beyan edilen tarihten önce takibi öğrendiğinin ispat edilemediği, öte yandan İİK'nun 269/d maddesinin atfıyla 62. maddesi gereğince ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bildirmesi gerektiği, icra dairesi yerine İcra Mahkemesine yapılan itirazın geçersiz, fuzuli bir talep olup herhangi bir sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Bakırköy 9....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de gecikmiş itirazın aynı anda yapılamayacağını, tebliğin usulüne uygun olduğunu, davacının yasal süresi içerisinde gecikmiş itirazda bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine TK'nın 21/2. maddesine göre yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu, tebliğ tarihinde davacı yurt dışında olmasına karşılık 26.11.2020 tarihinde yurda girdiği tarihten sonra 14.12.2020 tarihinde yaptığı gecikmiş itirazın yasal süresinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, yabancı para alacağına dayalı genel haciz yoluyla ilamsız takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte gecikmiş itiraza ilişkindir....

Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresi içerisinde şikayet konusu edilmediği dikkate alındığında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 16/12/2019 tarihi olduğu, davacı borçlunun icra dosyasında takibe, borca ve ferilere itirazlarının 27/12/2019 tarihli olmakla İİK. 62 maddesi uyarınca 7 günlük yasal süresi içerisinde olmadığı dikkate alındığında icra müdürlüğünce itirazın süresinde olmadığından reddine dair kararı usul ve yasaya uygundur. Yine itiraz süresinde yapılmadığından davacının takibin durdurulmasına yönelik talebi yerinde olmadığı gibi takibin kesinleşmesinden sonra uygulanan maaş haczinin kaldırılmasına yönelik talebi de yerinde değildir. Bu nedenle davacının bu yöndeki şikayeti ve taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekir....

Dava usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraza ilişkindir....

a 12.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ... adına çıkan tebligatın ise iade edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 58-61. maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlular süresinde imzaya ve borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçluların borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki; İcra Hukuk Mahkemesi 2014/506-523 sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair itirazlar da incelenmemiştir. O halde mahkemece, 12.12.2014 tebliğ tarihine göre süresinde olan itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile ve süre aşımı nedeniyle istemin reddi isabetsizdir....

    No:20 Merkez/ ERZİNCAN" adresinin gösterildiğini, bu adreste bulunan başka bir şahsa tebliğ esnasında muhatabın çarşıya gittiği beyanı geçilerek tebligat yapıldığını, müvekkilinin tek adresinin yurt dışı adresi olan "Ahosnstr 34 XX 814 Münchenstein İSVİÇRE" adresi olduğunu, müvekkilinin ikamet etmediği ve hiç oturmadığı bu adrese yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, tebligatı alan kişinin de müvekkili adına tebligatı almaya yetkili kişi olmadığını, açıklanan nedenlerle Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2017/1443 Esas sayılı dosyasında 10.12.2019 tarihli usulsüz tebligat ve borca itirazlarının kabulü ile usulsüz tebligat ve borca itiraz taleplerinin kabulü ile taleplerinin reddine dair 10.12.2019 icra memur işleminin ortadan kaldırılmasına, 13.02.2017 tarihli usulsüz tebligatın iptali ile usulsüz tebligatı öğrendikleri tarih olan 10.12.2019 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi sayılmasına ve bu nedenle süresinde yapmış oldukları itirazın kabulü ile takibin durdurulması ve tüm hacizlerin kaldırılmasına...

    İcra Müdürlüğünün 2020/27 Esas sayılı takip dosyasının İptaline, Davacının usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili Karar Verilmesine Yer Olmadığına,..." karar verildiği anlaşılmıştır....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayetini kabul edip borca itirazını reddettiğini, itirazın değerlendirileceği merci icra dairesi ise bu durumda icra mahkemesinin bu itirazların mahkemece değerlendirmeye alınamayacağından bahisle karar vermesi gerekirken borca itirazın reddine olarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmesine rağmen aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini, davayı kaybeden tarafça ödenmesi gereken vekalet ücretinin davanın kabulüne rağmen taraflarına yükletildiğini belirterek davalının istinaf başvurusunun reddi ile yargılama gideri vekalet ücreti kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayet ve borca itirazdır. Mersin 3....

    UYAP Entegrasyonu