Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve genel haciz yoluyla yapılan icra takibinde borca ve fer'ilerine itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İİK'nun 37. maddesinde; "İcra emrinde yazılı müddet geçtiği halde borcunu ödemeyenlerin malları haczolunur yahut borçlu iflasa tabi eşhastan olupta alacaklı isterse yetkili ticaret mahkemesince iflasına karar verilir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı şekilde İİK'nun 78. maddesi gereğince, takibin şekline göre, borçluya ödeme emri tebliğ edilip, ödeme emrindeki müddet geçtikten sonra alacaklı haciz talep edebilir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından, davanın süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....

ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin icra dosyasını öğrenme tarihleri olan 07.02.2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının kaldırılmasına, 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazdan söz edebilmek için öncelikle usulüne uygun ödeme emri tebliği gerektiği, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun talebini usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirmesi, hukuki tavsifin hakime ait olması kuralına uygun ve isabetli olduğu ancak; Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun başvurusunda usulsüz tebligattan 08/06/2018 tarihinde haberdar olduğu ve buna göre süresinde mahkemeye başvurmadığından şikayetin süreden redddine karar verilmişse de; borçlunun dava dilekçesindeki "....ödeme emri tebliği 08/06/2018 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Ancak itirazın son günü olan 18/06/2018 tarihine kadar icra dairesine gelip itirazda bulunamadığı...." sebebiyle "Büyükorhan ilçesinde bulunamadım." şeklindeki beyandan usulsüz tebliğden haberdar olduğu sonucuna varılamaz. Borçlu bu ifade ile gecikmiş itirazın nedenlerini izah etmeye çalışmaktadır....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/450 Esas, 220/83 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/32088 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında başlatılan takipte, ödeme emrinin, tebliğ tarihi itibarıyle davacının askerde olması nedeniyle usulsüz olarak tebliğ edildiğini, düzenleme tarihinden itibaren bir yıl içinde ibraz edilmeyen senet için kefil konumunda bulunan müvekkiline müracaat edilemeyeceğini belirterek, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07/11/2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve takibin müvekkili yönünden iptaline karar verilmesini istemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, faize yönelik şikayete ve borca (kısmi) itiraza ilişkindir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....

    Dava dilekçesinde davacının takipten 14/12/2020 tarihinde haberdar olduğu belirtilmiş ve 15/12/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz edilmesi karşısında, davacının icra takibini öğrendiğini bildirdiği tarihe göre, 11/03/2021 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabul edilmesi doğru olmamıştır. Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olmaması karşısında, takip kesinleşmiş olmakla, icra müdürlüğünün 11/02/2021 ve 05/03/2021 tarihli kararlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacının icra memur işlemlerine yönelik şikayeti de yerinde görülmemiştir....

    Sokak No:4, İç Kapı No:4, Kuşadası/Aydın adresine tebliğe çıkarıldığı, muhatabın komşusundan sorulduğu yurtdışında olduğundan bahisle iade edildiği, aynı adrese T.K. 21/2 maddesi gereğince çıkarılan tebligatın mernis adresi şerhi ile 29/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti, İİK'nın 16. maddesi uyarınca, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Davacı borçlu, şikayet konusu işlemi 24/01/2022 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, icra dosyasına da 26/01/2022 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu anlaşılmakla, 28/01/2022 tarihinde yapılan usulsüz tebligat şikayeti yasal 7 günlük süresindedir. Somut olayda, davacının Bayraklıdede Mah., Turgut Özal Blv., 4. Sk., No:4/4, Kuşadası/Aydın adresine çıkarılan ödeme emri tebligatında, "muhatap adreste isim ve imzadan imtina eden Seda...soruldu....

    Bu durumda davacı borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatı usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin dava dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 02/06/2021 olarak düzeltilmesi gerekir. Davacı borçlunun takipten önce mirası reddetmesi nedeniyle talebinin İİK 168 maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olduğu ve yasal 7 günlük süre içerisinde icra takip dosyasına yapıldığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken usulsüz tebligat şikayeti ve sair itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Şarkışla İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/20 Esas ve 2021/55 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2019/974 ESAS, 2020/261 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen usulsüz tebliğ şikayeti ve kıymet takdirine itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket aleyhine Erzurum 5....

    UYAP Entegrasyonu