Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki dava, icra müdürlüğü işlemini şikayet olarak açılmış ise de, davacının talebi İİK'nın 362/a maddesine dayalı olarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebidir. İş bu şikayet İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporunun 20/06/2019 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olmasına ve davacının kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine yönelik bir iddiasının da bulunmamasına göre haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetin süre nedeni ile reddine dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararı yerindedir. Ancak yukarıda açıkça belirtildiği üzere hakim tarafların neticei talepleri ile bağlı olup, davacı borçlu şirket tarafından dava dilekçesinde taşınmaza ilişkin satışın tedbiren durdurulmasına karar verilmesi talep edildiği halde İlk Derece Mahkemesince talep aşılarak satışın durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin şikayet olarak esasının incelenmesi isabetsizdir....

TK'nun 23.maddesinde "Tebliğ bir mazbata ile tevsik edilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, ödeme emrinin şikayetçiye tebliğ edilmek üzere gönderildiğinin sabit olduğu, ancak tebliğ mazbatasının takip dosyasına dönmediği, tebliğ işlemi sadece mazbatayla tevsik edilebileceğinden PTT'den getirtilen "gönderi reklamasyon belgesi" veya "tebligat teslim belgesi" içeriğine göre usulsüz tebligat şikayetinin incelenemeyeceği, bu durumda şikayet süresinde yapılmış ise ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesinin gerekeceği, şikayet dilekçesinde usulsüz tebligatın 10/08/2020 tarihinde öğrenildiğinin belirtildiği şikayetin de 7 günlük yasal süre içinde kalan 17/08/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından mahkemece bu gerekçeyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken başka gerekçeyle şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair şikayet ve itirazların yanında, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği, takibe ilişkin şikayet ve itirazlar ve borca itiraz şeklinde şikayet ve itirazlarda bulunulmuş, mahkemece, belirtilen bu hususlardan, davacının 103 davetiyesinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın sair istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 25/06/2020 tarih, 2020/80- 172 E.K. sayılı ilamı ile usulsüz tebliğ şikayetinin sübut bulmadığından reddine, kıymet taktirine itirazın ise süreden reddine kesin olarak karar verildiği, o kararda da belirtildiği üzere hem kıymet taktir raporunun hem de satış ilanının davacının yanında çalışan oğlu Sami Avcu adına tebliğ edildiği, ilk derece mahkemesince yapılan kolluk araştırmasına ve tebliğ işlemini gerçekleştiren posta memurunun tanık olarak alınan beyanına göre, kendisine tebligat yapılan Sami Avcu'nun davacının oğlu olduğu ve aynı zamanda davacıya ait iş yerinde çalıştığı, bu sebeple kıymet taktir raporu ve satış ilanı tebliğlerinin usulüne uygun tebliğ edildiği, süresinde kıymet taktirine itiraz edilmemiş olması sebebiyle icra müdürlüğünce satış işlemlerine devam edilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, nitekim yukarıda açıklandığı üzere kıymet taktir rapor tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayet ile birlikte kıymet taktirine itirazın Konya 4....

-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasına sıra cetvelinde birinci sırada yer verildiğini, söz konusu takip dosyasında ödeme emrinin Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edilmesine ve bu tebliğ işleminden sonra ilanen tebligat yapılmasına rağmen ihtiyati haczin kesinleşme tarihinin usulsüz olarak yapılan ilk tebligata göre belirlendiğini, bu nedenle müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının sıra cetvelinin ikinci sırasında yer aldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin birinci sırasının iptaline, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının birinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, sıra cetvelinin doğru olarak düzenlendiğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....

    Lütfi ERDAL a tebliğ edildi" açıklamasıyla 07/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ipotekli taşınmazların birlikte satışının talep edildiği, şikayete konu 43 nolu bağımsız bölümün ilanda belirtilen yer gün ve saatte (24.06.2019) 45.000,00 TL bedelle alacağa mahsuben ihale edildiği, diğer taşınmazlara alıcı çıkmadığından 2. Artırmaya bırakıldığı görülmüştür. Davanın 01/07/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür. İhaleye fesat karıştırıldığı iddiası yönünden inceleme; Şikayetçi, ihaleye fesat karıştırıldığını ispatlamak için şikayet dilekçesinde Ahmet Şafak'ın dinlenmesini talep etmiştir. İcra Mahkemesince tanığın şikayet dilekçesinde belirtilen adresinde tebligat yapıldığı, tanığın duruşmaya gelmediği, sonrasında çıkartılan zorla getirme emirlerinin bila ikmal iade edildiği görüldüğünden dinlenmesinden vazgeçilerek karar verilmesinde usulsüzlük bulunmamaktadır....

    Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nın 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; borçlu şirket vekili Av. İsmail Davarcıoğlu tarafından icra dosyasına 23.12.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde harçlandırılmış vekaletname sunularak aynı gün kapak hesabı yapılması talebinde bulunulduğu görülmekte olup, davacı bu tarih itibarıyla takipten haberdardır....

    Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde katılma yolu ile şikayetçi vekili ve şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, 25.03.2015 tarihli sıra cetvelinde ikinci sırada şikayet olunanın, 3. sırada ise şikayetçinin alacağına yer verildiğini, şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyada borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığını, TK 21. maddedeki usule uyulmadan tebliğ yapıldığını, bu nedenle şikayet olunanın geçerli bir haczinin de bulunmadığını ve şikayetçinin haczinin önceki tarihli olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Dava, ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığından bahisle tebliğ tarihinin şikayet yoluyla düzeltilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın açıklanan bu niteliğine göre hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na ait olup, ilgisi nedeniyle dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu