WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2021/482 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlanıldığını, takip dosyasından yapılan ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğundan ve buna bağlı olarak takibe konu çekin zaman aşımına uğramış olduğundan huzurdaki davayı açtıklarını, ödeme emri usulsüz olarak tebliğ edilmiş olup, tebliğ tarihinden ödeme emrinin öğrenildiği tarih olan 08/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini, takibe ihtiyati hacizle başlanmış olup ihtiyati hacze yönelik yapılan işlemlerin zaman aşımı süresini kesmediğini, icra takibinde yer alan ödeme emri usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan ve takibe karşı şikayet ve itiraz süreleri henüz dolmamış olduğundan alacaklının yapmış olduğu bütün işlemlerin yalnızca ihtiyati hacze yönelik işlemler olarak kaldığını, davaya konu icra takibi kesinleşmemiş olduğundan alacaklı tarafın hiçbir icra takip işlemi gerçekleştiremediğini, davanın kabulü ile ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğunun ve tebliğ tarihinin 08/02/2021 tarihi...

Somut olayda, davalı alacaklı tarafından dayanak bonoyu düzenleyen sıfatıyla Abbas Kahyaoğlu ve aval veren sıfatıyla T1 hakkında başlatılan takipte, T1'na gönderilen örnek 10 ödeme emrinin 22/10/2014 tarihinde takibin diğer borçlusu Abbas Kahyaoğlu imzasına tebliğ edildiği görülmüştür. Davalı alacaklı vekili, borçlular arasında baba-oğul ilişkisi olması nedeniyle menfaat çatışmasından bahsedilemeyeceğini ileri sürmüş ise de, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin takibin diğer borçlusuna tebliğ edilmesi, yukarıdaki kanun hükmü gereğince, hasma tebligat sayılır ve tebliğ işlemini usulsüz kılar. Davacı borçlunun usulsüz tebliğ işlemini bildirdiği tarihten önce öğrendiğine yönelik takip dosyasında bilgi de bulunmadığından mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilerek TK'nun 32. Maddesi gereğince, davacının bildirdiği öğrenme tarihine göre ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetli olmuştur....

Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 15/02/2017 tarih, 2016/10293 esas 2017/2033 karar sayılı ilamı) Takip dosyası içeriğinde usulsüz tebliğin ne zaman öğrenildiğine dair bir bilgi ve belge bulunmadığına göre şikayet dilekçesinde öğrendiklerini belirttikleri tarih olan 07/10/2019 tarihinde usulsüz tebligattan haberdar olunduğunun kabulü gerekir. Şikayet tarihi 07/10/2019 'dur. Şikayet İcra İflas Kanununun 16/1. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süresi içerisinde ileri sürülmüştür....

Açıklandığı üzere şikayet süresinde olmadığından usulsüz tebligata yönelik şikayetin süre yönünden REDDİNE," karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının gerekçeli olmadığını, davanın ispatlanmadığından reddedildiğini, neyi ne şekilde hangi ölçüde ispatlayamadıklarının gerekçede belli olmadığını, şikayet dilekçesinin süresinde verildiğini, yapılan şikayet gecikmiş itiraz olmakla birlikte süresiz şikayete tabi olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

ün 29.01.2016 tarihinde vefatı sebebiyle, mirasçıları tarafından murislerine gönderilen haciz ihbarnamelerin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de şikayet dilekçesinde borçlular tarafından açıkça 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülmediğine göre, borçlular murisinin haciz ihbarnamelerinden en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 5.06.2015 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir. Asıl borçlu muris yönünden kesinleşen haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerine yönelik mirasçıların şikayet hakkı bulunmamaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; Bölge Adliye Mahkemesince,...'...

    Şahsa tebliğ edilerek icranın kesinleştiğini yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ödeme emrinden 12/03/2021 tarihinde haberdar olduğunu ve süresi içerisinde itirazlarını sunduğunu, takibe konu ödeme emrindeki karşı tarafla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, ticari münasebetinin olmadığını, böyle bir borcunun olmadığını, usulsüz tebligat şikayetinin süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek takibin iptali ile %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile icra takibinde ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı şikayetine ilişkindir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır....

    ın, şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, adına çıkan birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ileri sürdüğü ve tebliğ tarihlerinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, tebliğ tarihinin düzeltilmesinde dosyada taraf olmayan 3.kişinin hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; kendisine İİK'nın 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilen davacı 3.kişinin haciz ihbarnamesi tebliğatlarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette hukuki menfaati olduğundan şikayet hakkı vardır....

      İcra Müdürlüğü tarafından buna ilişkin muhtıranın hazırlandığını, ancak söz konusu muhtıranın, 15.01.2020 tarihinden beri davacı idarenin vekilliğini yapmayan Av. ...ye tebliğ edildiğini, taraflarınca muhtıranın 17.06.2021 tarihinde öğrenildiğini,10 günlük sürenin de bu tarihten itibaren başlaması gerektiğini belirterek tebliğin usulsüz tebliğ olduğunun tespitine, usulsüz tebligat nedeni ile mal beyanına ilişkin süre verilmesine dair muhtıranın tebliğ tarihinin idarenin muhtırayı öğrenme tarihi olan 17.06.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi bulunmamaktadır. III....

        Bu cümleden olarak, Tebligat Kanunu'na göre yapılan tebliğ işlemlerinde, ödeme emri tebliğ işlemi şeklen usulüne uygun olsa dahi, tebligatı alan şahsın tebligat yapılan işyerinde çalışmadığı veya sigortalı olmasa dahi çalıştığı, şirket yetkilisinin veya şirket adresinin değişmiş olduğu, posta memurunun tebliğ mahaline gitmediği ve sair buna benzer iddiaların ileri sürülmesi durumunda, bu iddianın niteliği nazara alınarak, şikayetçiye borçluya ve karşı taraf alacaklıya anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınarak, sunulan bu delillerin değerlendirilmesi sonucu tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığına karar verilebilecektir. Eldeki ödeme emri usulsüz tebliğ şikayetinde Mahkemece; icra takibine dayalı olarak açılan tahliye davasında (Kocaeli 2....

        Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu