Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı ilamın istinaf yolu açık olmak üzere karar verildiğinden, kararı istinaf edeceğinden dosyada icra takibinin yasalara aykırı olarak kesinleştirilmiş olması nedeniyle 3.şahıs T1 çıkartılan tebligatların usul ve yasaya aykırı olarak tebliğ edilmiş olması nedeniyle 89/3 haciz ihbarnamesinin ilamın kesinleşmesinden sonra çıkartılmasının 02.02.2022 tarihli dilekçeyle talep edildiği, eldeki davanın iş bu icra müdürlüğü işlemini şikayet için açıldığı anlaşılmıştır. İcra memur muamelesini şikayet sebepleri İİK madde 16'da belirtilmiştir. İİK m.16 memur muamelesini şikayet ve sebeplerini "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır....

Bir diğer anlatımla borçlunun tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği saptanıp tevsik edilmediğinden, tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30.maddesi hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

İcra Müdürlüğünün 2018/6732 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını 20/10/2021 tarihinde öğrendiğini, dava konusu tebliğ mazbatasının müvekkiline TK'nın 21/1 maddesi gereğince usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligat Yönetmeliği gereğince adreste bulunmama sebebinin bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırılarak beyanlarının tebliğ mazbatasına yazılıp imzalatılması, imzadan çekinme halinde bu durumun yazılarak imzalatılmasının zorunlu olduğunu, tebliğ memurunun adreste bulunmama nedenini tahkik ve tevsik etmediğini, tahkikatın hangi komşudan yapıldığının belgelendirilmediğini, komşu imzasının alınmaması, müvekkilinin adreste bulunmama sebebinin belirtilmemesi nedenleriyle ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, müvekkiline tebliğ edilen kıymet takdirine dair bilirkişi raporunun tebliğinin de aynı sebeplerle usulsüz olduğunu belirterek, davacıya yapılan 05/04/2016 tarihli Örnek 7 ödeme emri...

Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın haczedildiği, haczin borçlu vekiline 103 davetiyesi ile 20/01/2020 tarihinde avukat Fatma Aygören'e tebliğ edildiği, borçlu vekili Fatma Aygören 103 davetiyesi ile kıymet takdiri raporunun borçluya asile tebliğini 22/01/2020 tarihli dilekçesinde beyan etmiş ise de, avukat Fatma Aygören tarafından tebliğ evrakı 20/01/2020 tarihinde alındığından ve bu tarihte avukat Fatma Aygören'in vekillikten istifası söz konusu olmadığı gibi, borçlunun 11/02/2020 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemiş, süresinden sonra tebligatının usulsüzlüğünü ileri sürmüştür....

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Somut olayda, şikayetçi borçlunun, icra dairesine 18.09.2019 tarihinde borca ve yetkiye itirazlarını sunması ile takip içeriğine ve dolayısıyla ödeme emri tebligatına muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu kabule göre de, ödeme emri tebligatına yönelik şikayet, 7 günlük hak düşürücü sürede yapılmadığından istemin bu nedenle reddi gerekir....

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Davacı borçlu tarafından alacaklının vekili Av. T4 Türkiye İş Bankası 6000- 2785225 numaralı hesabına şikayet konu borç için 22/01/2020 tarihinde icra dosya numarası belirtilerek ödeme yapıldığı, davacının bu tarih itibariyle tebliğ işleminden haberdar olmuş kabul edilmesi gerektiği, itirazın ise yasal 7 günlük itiraz süresinden sonra 27/07/2020 tarihinde yapıldığı görülmektedir....

İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...İcra dosyasının tetkikinde davacı şirketin ödeme emri tebliğ edilen adresine 14/07/2020 günü 103 davetiyesi ve 04/08/2020 günü ise kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu tebliğ muameleleri yönünden herhangi bir usulsüzlük şikayeti yapılmadığı gibi bunların ayrıca şikayet edildiği de ileri sürülmemiştir. Bu halde davacının en geç 14/07/2020 günü takipten haberdar olduğu kabul edilmelidir. Bu tarihte nazara alındığında ödeme emrinin usulsüz tebliğine dair şikayet için 7 günlük müddet geçmiştir....

İİK'nun 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ve Bölge Adliye Mahkemesince de tebliğ işleminin usulsüz olduğu isabetli olacak şekilde tespit edilmiş ise de; şikayet dilekçesinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür. İcra mahkemesine şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olup, şikayetçi 3. kişiye 2. haciz ihbarnamesi 20.8.2021 tarihinde tebliğ edildiğinden, şikayete konu 89/1 haciz ihbarnamesine en geç bu tarihte muttali olunduğunun kabulü gerekir....

    Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....

      verilmiş olması sebebiyle vekalet ücretine de hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin kabulüne, Tebligat Kanununa aykırı yapılan usulsüz tebligatın iptalini, TK m.32/2 uyarınca 21/04/2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünü istemiştir....

      UYAP Entegrasyonu