Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; şikayete konu taşınmazın haczedildiğine ilişkin olarak borçluya tebliğ edilen 103 davetiyesi tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin bir iddia bulunmadığından bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece resen gözetilemeyeceği gibi, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmediği 103 davetiyesi tebliğ işlemine ilişkin usulsüzlük iddiasını temyiz aşamasında ileri sürmüş olması da, şikayet konusu yapılmayan hususların temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabi olduğundan sonuca etkili olmayacaktır....
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/27200 esas sayılı dosyasından borçlu adına 10/12/2013 tarihinde ödeme emrinin, 12/03/2014 tarihinde ise hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 10/12/2013 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 12/03/2014 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre 05/12/2014 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır. Bu durumda mahkemece, ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/8588 Esas sayılı dosyasından borçlu adına ödeme emrinin 30.01.2015 tarihinde, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 13.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise, şikayet dilekçesinde, sadece 30.01.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 13.05.2015 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre, 17.06.2016 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Bu durumda, borçlunun şikayete konu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporunun usulüne uygun tebliğ edilmediği ve taşınmazın kıymeti usulüne uygun kesinleştirilmeden satış yapıldığına yönelik iddiası, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, istinaf ve temyiz yoluna başvuranın şikayetçi ... olması nedeniyle adı geçen ipotek borçlusu yönünden yapılan incelemede; Tebligat Kanunu’nun 17. maddesine göre; belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır....
Bu durumda, borçlunun şikayete konu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporunun usulüne uygun tebliğ edilmediği ve taşınmazın kıymeti usulüne uygun kesinleştirilmeden satış yapıldığına yönelik iddiası, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, istinaf ve temyiz yoluna başvuranın şikayetçi ... olması nedeniyle adı geçen ipotek borçlusu yönünden yapılan incelemede; Tebligat Kanunu’nun 17. maddesine göre; belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayet dilekçesinde, şikayete konu usulsüz tebliğ işlemine muttali olma tarihinin 19.11.2015 olarak bildirilmesine, şikayet tarihinin 24.11.2015 olmasına ve mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğ işlemine muttali olma tarihinin 19.11.2015 olarak kabul edilmesine rağmen hüküm kısmında öğrenme tarihinin 19.12.2015 olarak yazılması maddi hataya müstenip olup, mahallinde her zaman düzeltilebilecek olduğununun anlaşılmasına, temyiz dilekçesinin içeriğine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz...
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, icra dosyasından davacı 3. Kişi adına çıkarılan 89/1. Haciz ihbarnamesinin 01/07/2022 tarihinde, 89/2. Haciz ihbarnamesinin 15/08/2022 tarihinde, 89/3. Haciz ihbarnamesinin ise 02/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı 3. Kişi tarafından 89/2. Haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülerek tebliğ tarihinin 23/09/2022 olarak düzeltilmesinin talep edildiği, davacı 3. Kişinin şikayet dilekçesinde 89/3. Haciz ihbarnamesinin tebliğ işlemine yönelik usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davacı 3....
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .. İcra Müdürlüğü'nün 2012/ 1673 Esas sayılı dosyasından borçlu adına 24/06/2013 tarihinde ödeme emrinin, 29/01/2014 tarihinde ise hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 24/06/2013 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 29/01/2014 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre 13/01/2015 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır....
Aynı yasanın 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Somut olayda; borçlu.....'ne yapılan satış ilanı tebliğ işlemi, Teb.Kn.'nun 12. ve 13. maddelerine göre usulsüz olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak şikayet dilekçesinde sadece asıl borçlu ..... yönünden satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. İpotek borçlusu ...'e yapılan satış ilanı tebliğ işlemine dair herhangi bir iddia ileri sürülmediği halde, mahkemece şikayet dilekçesinde dayanılan vakıaların dışına çıkılıp, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan satış ilanının şikayetçi ...'e de usulsüz tebliğ edildiği nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, adı geçen borçluya yapılan tebligat da usulüne uygundur....
Bu yöndeki şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. İcra müdürlüğüne yapılan şikayet sonuç doğurmaz. Somut olayda, borçluya, ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 10.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığı iddiası ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğünün, icra müdürlüğünce incelenemeyeceği gerekçesiyle süresinden sonra yapılan itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işlemine yönelik şikayetin icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmayacağından, memurluk kararı yasaya uygundur....