Dairemizin 09.06.2015 tarih ve 2015/12150-16065 sayılı kararı ile; tebliğ mazbatasında beyanı alınan komşu isminin tespit edilmediği, komşunun isim ve imzadan imtina etmiş olduğunun şerhedilmesinin tebligatı geçerli hale getirmeyeceği, TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesine göre tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun şikayeti, icra emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair iddiası İİK'nun 16. maddesi anlamında bir şikayet olmakla; aynı yasanın 16/l. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda, borçlu icra takibinden 12.06.2014 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiğine göre icra mahkemesine yaptığı 23.06.2014 tarihli şikayet başvurusu süresinde değildir. Bu durumda mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece tebligattan 27/02/2013 tarihinde haberdar olunduğu şikayet dilekçesinde beyan edildiği halde 10/03/2023 tarihinde yapılan usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. İİK'nun 365/1 maddesine göre; vazgeçme nedeniyle itirazın veya şikayetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikayete ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulursa icra mahkemesinin bu istemi reddetmesi gerekir. Bu yasanın emredici hükmüdür. Bu hükme rağmen icra mahkemesi istemi reddetmezse Bölge Adliye Mahkemesi, İİK 365/3 maddesine göre bu başvuruyu geri çevirmeyip kesin olarak istinaf istemini reddetmek zorundadır. İstinaf incelemesine konu karar, ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süreden reddine ilişkin olup yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir....
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/8588 Esas sayılı dosyasından borçlu adına ödeme emrinin 30.01.2015 tarihinde, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 13.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise, şikayet dilekçesinde, sadece 30.01.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 13.05.2015 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre, 17.06.2016 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Hukuk Dairesi’nin 2021/8190 E. 2022/1256 K. sayılı içtihadında belirtilen usul dikkate alınarak ilk derece mahkemesinin kararının gerekçede hata edilmesi nedeniyle HMK.nun 353- 1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, gecikmiş itirazın reddine, icra müdürlüğünün 01.09.2020 tarihli kararına yönelik şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Mersin 1....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, davacı hakkında başlatılan icra takibinde, ödeme emri Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi gereğince 29/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Müdürlüğü'nün 2012/7495 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunan ...'ın borçlu aleyhine başlattığı .... ... Müdürlüğü'nün 2012/10186 Esas sayılı dosyasıyla garameten paylaştırma yapıldığını, oysa şikayet olunanın takip dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmediğinin, iştirak haczinin bu nedenle geçersiz olduğunun gözardı edildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan borçlu ... vekili, müvekkilinin taraf sıfatı olmadığını, sık sık ... dışına çıkması nedeniyle hakkındaki takip ve davaları UYAP 4060 servisinden öğrendiğini, şikayet olunan ...'ın başlattığı 2012/10186 Esas sayılı takibi de bu şekilde öğrendiğini, kendi ricası üzerine arkadaşı...'ın ödeme emrini tebliğ aldığını ve aynı gün kendisine aktardığını, takip dosyasına beyanda bulunulduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
İİK'nun 134/2. maddesinde; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler" hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 7. fıkrasında ise; ''Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez'' düzenlemesi öngörülmüştür. Bu durumda, yukarıda değinilen açık yasa hükmü uyarınca, ihalenin feshi, kural olarak ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilir. Ancak, kendisine satış ilanı tebliği gerekip de satış ilanı tebliğ edilmeyen veya usulsüz tebliğ edilen ilgili açısından şikayet süresi ihaleyi öğrendiği tarihten başlar....
davacının takip dosyasına sunulan 20.09.2021 tarihli dilekçesince biliniyor olması dikkate alınarak, şikayet hakkının hak düşürücü süre içerisinde görevli merciide kullanılmaması nedeniyle usulden reddine, aksi kanaate hasıl olur ise, şikayet başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayet eden borçlu vekili; ödeme emri ve satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....