Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Şikayet eden borçlu vekili; ödeme emri ve satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle , tahliye talepli icra takibinde müvekkiline tahliye emrinin usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğunu ,dava dilekçesinde tebligat memurunun tebliğ tutanağında beyanına başvurulan komşunun isim ve soy ismini belirtilmediği gibi tebligat parçasının mahalle muhtarlığına bırakıldığı ve bu konuda muhataba haber vermesi gerektiği hususunun komşuya bildirilmediğini, davacı müvekkiline hiç bir komşu veya kapıcı ve yönetici tarafınca tebligat geldiği hususu bildirilmediğini ve müvekkilinin söz konusu tebligatın yapıldığı durumunu ancak 08.09.2022 tarihinde öğrendiğini ve son olarak bu yönleri ile tebligatın usulsüz olarak yapıldığını beyan ederek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.09.2022 olarak kabul edilmesini talep ettiklerini ,mahkeme kararının yerinde olmadığını ,tahliye emrinin, Tebligat Kanunu m. 21/1’e göre muhtara tebliğ edildiğini , tebligat memurunun tebliğ tutanağında beyanına başvurulan komşunun isim ve...

    Borçlu 19/10/2017 havale tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz etmiş, 20/12/2017 tarihinde açılan dava ile itiraz dilekçesi tarihinin tebligatı öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligatın usulsüzlüğüne ve öğrenme tarihinin 20/12/2017 tarihi olarak tespitine karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Borçlu, şikayet dilekçesinde ödeme emrinin tebliğ tarihinin, itiraz dilekçesinin verilme tarihi olarak düzeltilmesini istemiştir....

    ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebliğden 30.06.2020 tarihinde haberdar olunduğunu, ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğ evrakları üzerinde mühürsüz düzeltme/adres değiştirme işlemleri yapıldığını, tebliğin hangi adrese yapıldığının anlaşılamadığını, bu yolla tebliğlerin tahrif edilerek usulsüz hale getirildiğini, ayrıca tebliğ evrakında belirtilen... isminde bir komşusu bulunmadığını, adı geçen kişinin evrakta imzasının da bulunmadığını, ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğlerinin yapılan tahrifatlar ve beyanı alınan komşunun imzasının olmamasından dolayı usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğin tarihinin 30.06.2020 olarak düzeltilmesini, icra dosyasına yapılan itirazın süresinde olduğunun tespitini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II....

      Yukarıda belirtilen tüm hususlar hep birlikte değerlendirilerek ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetin kabulü ile; şikayet eden aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğü'nün 2021/4093 Esas takip sayılı dosyası ile yapılan takipte şikayet edene yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu" gerekçesi ile şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet eden yönünden 19.04.2021 olarak düzeltilmesine, borca itirazın icra dairesine yapılması gerektiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkilisi olduğu şirket aleyhine başlatılan ilamsız tcra takihinden 19/04/2021 tarihinde haberdar olduğunu, 21/04/2021 tarihinde İİK'na göre 3 günlük yasal süre içinde gecikmiş itiraz talebinde bulunduğunu, buna dair tüm bilgi belgeleri de sunduğunu, Ankara 3....

      İlk derece mahkemesince, haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdir işlemine yönelik şikayetler hakkında hüküm kurulmuş ise de; şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve şikayetçilerden T2 gönderilen 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetler hakkında inceleme yapılmadığı ve olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesi, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden de önem taşımaktadır....

      Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (emsal karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2017/7857 E 2018/11495 K sayılı kararı) Somut olayda davacı borçluya İİK'nın 103. maddesi uyarınca davetiyenin 24/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, bu haliyle takipten ve ödeme emri tebliğinden haberdar olunan tarihinin 24/10/2019 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre şikayetin 24/10/2019 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerekirken bu sürenin geçirildiği anlaşıldığından, iş bu usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir. Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

      Bu durumda şikayetin incelenebilmesi için satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin ya da ihaleye fesat karıştırıldığının iddia edilmesi ve bunların ispatlanması gerekmektedir. İhaleye fesat karıştırıldığı yönünde bir iddianın mevcut olmadığı görülmektedir. Her ne kadar mahkemece şikayetçiye satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmiş ise de, şikayet dilekçesinin tetkikinde sadece ödeme emri ve kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürüldüğü, satış ilanının usulsüz tebliğinin şikayet konusu yapılmadığı anlaşılmıştır....

      Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK. nun .../....maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun ......

        Öte yandan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi ve kıymet takdiri raporu tebligatı çıkarıldığı anlaşılmıştır. borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçlunun ödeme emrinden en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 03.09.2015 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir....

          UYAP Entegrasyonu