WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet olunan vekili, tebliğin usulsüz olduğu hususunun ancak borçlu tarafından ileri sürülebileceğini, yapılan tebliğin usule uygun olduğunu, ayrıca borçlunun haciz alacakları ile yükümlü olarak taşınmazı devrettiğini, bu sırada hacizden ve takipten haberdar olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanın alacaklı olduğu ... İcra Müdürlüğünün 2013/5768 E. sayılı dosyasında borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin, öncelikle mernis şerhi olmadan mernis adresine tebligat çıkarılması, bu tebliğin yapılamayıp tebligat parçasının iade gelmesi üzerine mernis şerhi konularak T.K’nın 21/2. maddesine göre tebliğ yapılması gerektiğinden usulsüz olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, katılma yolu ile şikayetçi vekili ve şikayet olunan vekilleri temyiz etmiştir....

    DAVA Şikayetçi borçlu vekili isteminde; şikayetçi hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde ödeme emrinin tarafa usulsüz tebliğ edildiğini, nüfusu yaklaşık bin küsur olan mahallede "......, Mah., ....., Sk., ... Mardin" adresi ile tebligat yapılmasının kötü niyetli olduğunu, tebligatı alan ...'nin müvekkili ile aynı konutta oturmadığını, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre usulsüz olduğunu ileri sürerek, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10.02.2020 olarak düzeltilmesini ve şikayetçi hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II....

      ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; borçlu apartman yönetiminin tüzel kişiliği olmadığından takibin iptali gerekeceğini, kaldı ki ödeme emrininde usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu ve takibin iptalini gerektirir bir husus olmadığından şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçluya gönderilen ödeme emrinin "adres kapalı olup tebliğ imkansızlığı nedeniyle ......, Mahalle muhtarı ... imzasına ... muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırılıp durumdan en yakın komşusu ... haberdar edildi....

        Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihalenin kanun ve usul dairesinde yapıldığını, şikayetin süresinde açılmadığını, ihalenin feshini talep edene satış ilanının 31/03/2021 tarihinde tebliğ olunduğunu, bu nedenle şikayet edenin satıştan 31/03/2021 tarihinde haberdar olduğunu, kendisinin de bu satış ilanı tebligatı ile ilgili hiçbir iddiasının olmadığını, satıştan haberdar olan şikayet edenin davayı süresinde açmadığının ortada olduğunu, şikayetin süre yönünden reddi gerektiğini, şikayet eden 2017 yılındaki tebligatın usulsüzlüğünü iddia etse dahi en azından tebligatın kendisine yapılması ile hakkındaki tebligatı öğrenmiş olduğunu, bu sebeple usulsüz tebligata ilişkin iddiaların dinlenemeyeceğini, bu sebeple şikayet tarihleri usulsüz tebligatın öğrenildiği tarih itibariyle başladığından şikayetin süresinde açılmadığının sabit olduğunu, kendisine usulü dairesinde bir çok tebligat yapıldığını belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Asıl icra dosyası incelendiğinde, davacıya çıkartılan ilk tebligatın iade gelmesi üzerine, davacının ticaret sicil kaydındaki adresine TK'nun 35.maddesi gereğince tebligat yapıldığı, satış ilanının da yine davacının ticaret sicil kaydındaki adresine TK'nun 35.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, tebligatın usulüne uygun olması nedeni ile tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde şikayet yoluyla mahkemeye getirilmeyen kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi aşamasında incelenmesinin mümkün olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen sair hususların ise, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satılarak zarar unsurunun gerçekleşmemesi nedeni ile eldeki davada incelenmesi mümkün olmadığı, yine istinaf dilekçesinde ileri sürülen alacağın tahsil edildiği gerekçesinin dava dilekçesinde ileri sürülmemesi nedeni ile HMK'nun 357. maddesi gereğince istinaf aşamasında incelenmesinin mümkün olmadığı, mahkemece zarar unsurunun gerçekleşmemesi nedeni ile davanın davacı...

        TK'nun 23.maddesinde "Tebliğ bir mazbata ile tevsik edilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, ödeme emrinin şikayetçiye tebliğ edilmek üzere gönderildiğinin sabit olduğu, ancak tebliğ mazbatasının takip dosyasına dönmediği, tebliğ işlemi sadece mazbatayla tevsik edilebileceğinden PTT'den getirtilen "gönderi reklamasyon belgesi" veya "tebligat teslim belgesi" içeriğine göre usulsüz tebligat şikayetinin incelenemeyeceği, bu durumda şikayet süresinde yapılmış ise ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesinin gerekeceği, şikayet dilekçesinde usulsüz tebligatın 10/08/2020 tarihinde öğrenildiğinin belirtildiği şikayetin de 7 günlük yasal süre içinde kalan 17/08/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından mahkemece bu gerekçeyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken başka gerekçeyle şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

        gerektiği gerekçesi ile davalı T2 için yapılan şikayetin usulden reddine ,davalı T3 için yapılan şikayetin kabulüne ,şikayet eden borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespitine, ödeme emri tebliğ tarihinin 16/10/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, takip kesinleşmeden haciz işlemi yapılamayacağından borçlu hakkında yapılan haciz işleminin İcra Müdürlüğünce kaldırılmasına, karar verilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, dava dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğinin usulsüzlüğünün açıkça ileri sürüldüğünü bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

        Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, 08/03/2021 tarihli şikayet dilekçesi ile davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebligatı öğrenme tarihinin 30/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesini ve Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3509 Esas sayılı dosyasında yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerinin tespitine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davacı vekilinin usulsüz olduğunu iddia ettiği tebligatları avukat portal üzerinden 18/02/2021 tarihinde saat:12.22.44 ve 12.22.25 saatlerinde gördüğü anlaşılmakla 7 günlük süre içerisinde şikayet yoluna başvurulmaması nedeniyle hak düşürücü süre sebebiyle şikayetin usulden reddine karar verildiği ,karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı Kanun'un 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emri tebliğ evrakının tüzel kişi şirketin çalışanı olmayan Davuk Osok isimli şahsa tebliğ edilmesinden ötürü tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2021/47 Esas sayılı dosyasından borçluya 15.01.2021 tarihinde yapılan tahliye emri tebliğ işleminin iptaline, tahliye emri tebliğ tarihinin 08.02.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kiralayan vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          UYAP Entegrasyonu