ın CMK'nın 234. maddesi uyarınca şikayet ve katılma iradesi yönünden mahkemede beyanının alınamadığı, yokluğunda verilen gerekçeli kararın adı geçen müştekiye, soruşturma aşamasında bildirdiği adrese doğrudan mernis şerhli tebliğe çıkartıldığı ve ayrıca sanığın geçici olarak ikamette olmama nedeni sorulan komşunun da adının belirtilmediği bu nedenle yapılan tebliğin usulsüz olduğu, Anlaşıldığından, katılan ... vekilinin temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, Müşteki Makbule Say'a tebliğ işlemleri gerçekleştirildikten ve verilmesi halinde temyiz dilekçesi eklendikten, gerekirse ek tebliğname düzenlendikten sonra Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 22/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2020/308 ESAS 2020/360 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ İşlemini Şikayet KARAR : Adana 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16/09/2020 tarih 2020/308 esas 2020/360 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafça müvekkili aleyhine Adana 3. İcra Dairesinin 2020/6318 esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibini temmuz ayı sonu itibariyle muhtara teslim edildiğini öğrendikleri ödeme emri tebligatı ile öğrenildiğini, tebliğ mazbatasının üzerinde mernis adresi şerhi bulunmaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğunu belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03/09/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....
nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup, tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden tebliğ memuru tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır. Yine Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Bu maddenin uygulanabilmesi için usulsüz de olsa yapılmış bir tebligat bulunmalıdır. Hukuk Genel Kurulu'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 E. - 1991/344 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise, en geç şikayet tarihinde usulsüz tebligatı öğrendiğinin kabulü gerekir....
Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1144 E. - 2019/947 K. sayılı dosyası üzerinden icra emrinin ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayette bulunduğu, şikayet sonucunda icra emri ve kıymet takdir raporunun tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 13.06.2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, borçlunun iş bu şikayet davasında ihalenin feshi şikayetinde bulunan vekil ile temsil edildiği, anılan mahkemenin 10.07.2019 tarihli kararının takip dosyasında mevcut olduğu, alacaklının hem şikayet dosyasında, hem de icra takip dosyasında aynı vekille temsil edildiği ve borçlunun vekille temsil edildiğinden haberdar olduğu, borçlu vekilinin azledildiğine veya istifa ettiğine dair takip dosyası içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, satış ilanının, usulsüz tebligat şikayetinde borçluyu temsil eden vekile tebliği gerekir....
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri ve 103 davet kâğıdını içeren tebligatların usulsüz olarak tebliğ edildiğini, 103 davet kâğıdının tebliğinin de usulsüz olduğunu iddia ederek ıttıla tarihinin ona göre düzeltilmesini talep ettiklerini, ödeme emri tebliğlerinin usulsüzlüğünün yerel mahkemece de tespit edildiğini ancak 103 davet kâğıdının usulsüz tebliğinin dikkate alınmadığını, usulsüz 103 davet kâğıdı tebliği dikkate alınmadığı için süre aşımı neden gösterilerek takibin iptali taleplerinin de reddedildiğini, takipte alacaklı olarak gözüken kişiler yetkili hamil olmadıklarından takip yapma ehliyetleri bulunmadığını, mahkemece hatalı süre aşımı tespiti ile borcun olmadığı yönündeki iddiaların da değerlendirilmediğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, usulsüz tebligat ve ödeme emri ile takibin iptali talebi ile ilgili şikayete ilişkindir....
YANIT : Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle, usulsüz tebligat şikayetinin şikayet edenin yalnızca kendine yapılan tebligat ile ilgili olarak ihalenin feshi nedeni olarak sunulabileceğini, satışa hazırlık işlemlerinin süresinde şikayet edilmediği için fesih sebebi yapılamayacağını, satış ilanının yasal sürelere uyularak ilan ve tebliğ edildiğini, şartnamede taşınmazın özelliklerinin açıkça belirtildiğini, geçerli bir ihalenin feshi nedeni sunulmadığını belirterek, davanın reddine ve % 10 para cezasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ihalenin feshi talebinin reddine, davacının ihale bedelinin %10' u oranında para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir....
İcra Dairesi'nin 2018/10540 E sayılı dosyasından başlatılan takip kapsamında davacıya birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderildiğini ancak her üç haciz ihbarnamesinin de tebliğinin usulsüz olduğunu, zira muhatabın tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tebliğ memuru tarafından araştırılmadığını, davacının köyde olması sebebiyle ve 3- 4 ay köyde kalıyor olması sebebiyle tebligatların iade edilmesi gerekirken TK 21/1 maddesine göre tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulsüz tebligattan 15/11/2019 tarihinde haberdar olunduğunu, icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunulmasına rağmen itirazın süresi içerisinde yapılmadığından bahisle reddedildiğini beyan etmiş, usulsüz tebliğ işlemi nedeniyle birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 15/11/2019 olarak kabulüne, itirazın süresi içerisinde olduğunun tespitine, davacı hakkındaki haczin durdurulmasına, davacı hakkındaki takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172 E.-107 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda, şikayetçi ... adına çıkartılan satış ilanı tebligatının incelenmesinde, ...'nın beyanı üzerine adresin kapalı olduğu gerekçesi ile tebliğ zarfının muhtarlığa teslim edilerek, 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırılması ile 16.01.2017 günü yapıldığı görülmektedir....