Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet davasının 11.02.2020 tarihinde karara bağlandığı, şikayetin reddine karar verildiği, kararın istinaf aşamasında olduğu, henüz kesinleşmediği, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin sonuçlanması ve kesinleşmesi beklenmeden yetki itirazının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine geri gönderildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın süre yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Yetki itirazına konu İstanbul 1.İcra Müdürlüğü'nün 2019/34357 E. Sayılı dosyasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet İstanbul 16.İcra Mahkemesi'nin 2019/1470 E....

No:2 İç Kapı No:23 Güngörenİstanbul" adresine tebliğe çıkarıldığını ve muhtara tebliğ edildi şerhi ile tebliğ edildiğini, usulsüz yapılan tebligat nedeni ile takipten ancak 23.10.2019 tarihinde haberdar olunması ile hemen aynı gün icra dosyasına itirazda bulunulduğunu ancak müdürlükçe itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile itirazın reddedildiğini, İcra Müdürlüğü'nün red kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini ve kararın öğrenildiği 01.11.2019 tarihinde yerel mahkeme nezdinde memur muamelesini şikayet davası açıldığını, itiraz sonrası müdürlüğün red kararının öğrenme tarihinin 01.11.2019 tarihi olduğunu, icra takibine muttali olunan anda ne itiraz başvurusu ne de red kararı olmadığından müvekkilinin icra takibine muttali olduğu tarihin red kararını öğrendiği tarih olarak kabul edilmesinin düşünülemeyeceğini, kararda açıkça belirttiği üzere, şikayet, memur muamelesinin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün üçerisinde yapılabilecekken mahkemenin, dosyada, müvekkilin red kararını bu...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ümraniye İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki icra muamelesini şikayete ilişkin davada Ümraniye İcra Hukuku ile ... 4. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kıymet takdirine itirazla birlikte usulsüz tebligat nedeniyle icra muamelesini şikayet istemidir. Dosya kapsamından, asıl takibin ... 7. İcra Müdürlüğünün 2004/3518 E. sayılı dosyada yapıldığı, yazılan talimat üzerine Ümraniye 2. İcra Müdürlüğünden 2005/1301 sayılı dosyada kıymet takdirinin yapıldığı, kıymet takdiri raporunun davacıya ... İcra Müdürlüğünce tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.nın 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine itiraz, raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine yapılmalıdır....

    Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında sair şikayet ve itirazlara ilişkindir. İstanbul 12. İcra Dairesinin 2019/40997 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 14/11/2019 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği görülmektedir. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının Anadolu İcra müdürlüklerinin yetkisiz olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, borca ve çekteki ciro imzasına itiraz ettiği, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesinin usulsüz tebligat şikayeti ile yetki itirazının kabulüne karar verdiği, yetki itirazının kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf yoluna başvurduğu, takibe konu çeklerde muhatap banka şubesinin bulunduğu yer itibariyle İstanbul Anadolu icra müdürlüklerinin yetkili olduğu, ayrıca dava dışı diğer borçlulardan Daf Mobilya şirketine ödeme emri Ümraniye de tebliğ edilmiş olup İİK 50, HMK 7 ve 10 maddeleri gereğince davacı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yetki itirazı yerinde olmadığından esasa yönelik itirazlar incelenerek...

    İ.İ.K.’nun 168/5. maddesi hükmü gereğince, borçlunun, yetki itirazını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 31.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 07.06.2017 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, 06.10.2017 tarihinde cevaba cevap dilekçesi ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini ileri sürdüğü anlaşılmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: hesap kat ihtarının yurt dışı adresi bulunan şikayetçiye TK'nun 25/a maddesine göre tebliğ edilmemesi ve yurt içindeki adrese gönderilen hesap kat ihtarının bizzat muhataba tebliğ edilmeme sebebinin mazbataya yazılmaması nedeniyle usulsüz olduğu, alacağın şikayetçi yönünden muaccel hale gelmediği, satış ilanının Paris Başkonsolosluğu aracılığıyla tebliğ edildiği, şikayetçi tarafından satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunun ileri sürülmediği, bu durumda diğer şikayetlerin yasal 7 günlük sürede yapılmadığı gerekçesiyle icra emrinin iptaline, diğer usulsüz tebligat şikayetlerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      Davalı T3 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat nedeni ile yapılan şikayetin süresinde olmadığını, haciz ihbarnamesinin tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağının İİK nun 16. maddesi olduğunu, tarafların bu yöndeki şikayetlerinin aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapmak zorunda olduğunu, icra dosyasından gönderilen tebligatların usulsüz olmadığını, şikayet yolu ile açılan davanın yasal süre içerisinde açıldığının kabulünün mümkün olmadığını, davacı vekilince icra dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebliğlerinin usulsüz olduğuna dair iddialarını doğrular herhangi bir somut delilin icra dosyasında mevcut olmadığını, davacı tarafa yapılan tebligatların davacının mernis adresine gönderildiğini, bu adresin davacının tebliğe yarar son adresi olduğunu, davacı tarafa çıkarılan ihbarnamelerin Tebligat Kanunu'nun 32., 10/f1., 10/f2., ve 21/f2....

      Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince, aynı tarihte borçlunun aynı adresine ödeme emri tebligatının TK’nın 21/2., 103 davetiyesinin ise TK'nın 21/1. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin, tebligatın güvenilirliği ilkesine aykırı olup gerçek duruma uygun düşmediği ve bu suretle usulsüz olduğu, buna dayalı olarak takip dosyasından yapılan müteakip tebligatların da TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılması nedeniyle usulsüz olduğu belirtilerek şikayete konu taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshine karar verilmiş ve mahkemenin tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin gerekçesi Bölge Adliye Mahkemesince de benimsenmiş ise de; borçluya TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebliğ işleminin ve müteakip TK’nın 21/2. maddesi kapsamında yapılan tebligatların, borçlunun şikayet dilekçesinde, tebliğ yapılan adresten taşınmadığına ya da buranın mernis adresi olmadığına dair iddialarının bulunmaması ve bila tebliğ iade edilen tebligattaki şerhin gerçeğe uygun olup olmadığının mahkemece re'sen...

        ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin, borçlunun adresten sürekli mi geçici mi ayrıldığı araştırılmadan ve hangi komşudan bilgi alındığı ile hangi komşuya haber verildiği hususları tespit edilmeden yapıldığından usulsüz olduğunu, icra takibinden 18.11.2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebligatı ile buna bağlı yapılan işlemlerin iptalini ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; takipten 4 yıl geçtikten sonra yapılan şikayet başvurusunun iyi niyetli olmadığını, başka bir takip dosyasında yapılan ve iş bu takip dosya numarasının da bulunduğu 11.5.2018 tarihli sıra cetvelinin şikayetçiye tebliğ edilmesi nedeniyle borçlu tarafından belirtilen ıttıla tarihinin doğru olmadığını, gerçek öğrenme tarihine göre iş bu şikayetin süresi içerisinde yapılmadığını ve ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III....

          UYAP Entegrasyonu