davetiyesi tebliğ edildiğini, dosyada 103 davetiyesinin tebliğine yönelik bir şikayet olmadığını, Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerektiğini, Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde sadece “ödeme emri” tebliğ işlemini şikayet konusu yaptığı ve 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 21.03.2022 tarihinde takibi öğrendiğinin kabulünün gerektiğini, buna göre borçlunun 16.05.2022 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK'nun 16/1'de öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra olduğundan şikayetin süre aşımı nedeniyle reddini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yetki itirazının haksız olarak reddedildiğini, taraflar arasında kesin yetkili olarak yetki sözleşmesi gereğince taşınmazın bulunduğu Mersin Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davacı T2 icra emri tebliğinin usule aykırı yapıldığını, usulsüz tebligata dayalı olarak yapılan tebliğ işleminin de iptalinin gerektiğini, usulsüz tebligat nedeniyle süresiz olarak şikayet hakkına sahip olduğunu, bilirkişi incelemesi yapılmadan hüküm verildiğini, taşınmazın müvekkilinin meskeni olup, haczedilmesinin ve satılmasının mümkün olmadığını, tapu takyidatları incelenmeden ve kolluk araştırması yapılmadan karar verildiğini, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, bu hususların dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/5141 Talimat sayılı dosyasında 27/01/2021 tarihinde taşınmaz ihalesinin yapıldığı, taşınmazın 05/08/2019 tarihli kesinleşen kıymet takdir raporuna göre değerinin 170.000,00- TL olduğu, 114.250,00- TL'ye davalı T6'a ihale edildiği, her ne kadar davacı vekilinin müvekkiline satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürse de 25/09/2020 tebliğ tarihli satış ilanına ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde muhatabın çarşıda olması nedeni ile eşine satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden davacı tarafa satış ilanı tebliğinden itibaren satış ilanının tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdir raporuna yönelik itirazda bulunmadığından, bu konudaki iddianın yerinde olmadığı, dosyanın incelenmesinde satışa hazırlık ve satış aşamasında ihalenin feshini gerektirir resen incelenmesi gereken bir usulsüzlük bulunmadığı, ilan yapılan gazete tirajının 50.000'in üzerinde bulunduğu...
Davacı borçlu şirket adına çıkartılan ödeme emri "09/10/2018 tarihinde adresin kapalı olması nedeni ile yapılan araştırmada 96 nolu komşusu Erdem Kılıçarslan'ın muhatabın çarşıda olduğu beyanı üzerine mahalle muhtarlığına tebliğ edilerek kapısına 2 nolu ihbarname asılarak ve 96 nolu komşusu Erdem Kılıçarslan'a haber verilerek" şeklinde yapılan açıklama ile tebliğ edilmiştir. Tebliğ işlemi T.K.nun 21/1 maddesi gereğince usulüne uygun olarak tamamlanmıştır. Ayrıca, davacı vekili evrakın 19/10/2018 tarihinde tebellüğ edildiğini belirterek 22/10/2018 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş, şikayet 15/12/2018 tarihinde yapılmıştır. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi hükmüne göre; borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi halinde İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürü takibi durdurur....
yapılıp akabinde mallarına haciz konulduğunu, müvekkilinin tüm bu işlemlerden dava açılmadan 3 gün önce haberdar olduğunu derhal yasal süresi içinde şikayet ve itiraz hakkını kullandığını, Mahkemenin usulsüz tebliğ şikayetini incelemeden ve değerledirilmeden öğrenme tarihi belirtilmediği ve buna mukabil icra dairesine itiraz edilmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulünü istemiştir....
HGK'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E 1991/344 K sayılı ilamında da açıklandığı gibi "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebliğatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Açıklanan nedenlerle, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair şikayetin kabul edilerek, 7201 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 02/12/2019 olarak düzeltilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...'' şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2014/2914 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu T1 ödeme emrinin tebliğ tarihinin 02/12/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, karar verildiği görülmüştür....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın 2. haciz ihbarnamesine ilişkin usulsüz tebligatın iptali ile tebligatın 31/08/2020 tarihinde yapıldığının tespitine ilişkin olduğunu, davacıya gönderilen 2. haciz ihbarnamesine ilişkin tebligatın usulsüz olması sebebiyle yok hükmünde sayıldığını, ilk ihbarnamedeki adres ile ikinci ihbarnamedeki adresin birbirinden farklı olduğunu, tebligattaki usulsüzlüğün tebliğ imkansızlığından değil, tamamen adres farklılığından kaynaklandığını, 2. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine dayalı olarak gönderilen 3. haciz ihbarnamesi yok hükmünde olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
Hukuk Dairesinin 29.....2017 tarih ve 2017/1510 E.-2017/2423 K. sayılı kararı ile;ödeme emri tebliğatının usulsüz olduğu ve borçlunun usule aykırı tebliği ögrenme tarihi olarak beyan ettiği 03.....2016 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 03.....2016 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir. Borçlu, bir taraftan tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürerken, bir taraftan da usulsüz olduğunu ileri sürdüğü tebligatı öğrendiği tarihten itibaren (...) gün içinde icra mahkemesine şikayette bulunmalıdır. Somut olayda; borçlu şikayet dilekçesinde, usulsüz olduğunu ileri sürdüğü ödeme emri tebliğini ıttıla tarihinin 03.....2016 olduğunu belirtmiş olup, buna göre ........2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, İİK’nun .../.... maddesinde öngörülen yasal ... günlük süreden sonradır. Bu durumda, ......
İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca; “İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler.” Aynı maddenin 7. fıkrasına göre ise; “Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.”...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; "davanın usulsüz tebliğ şikayeti ile öğrenme tarihinin 12/03/2019 olarak düzeltilmesi ve davacının imzaya itirazına ilişkin olduğu, şikayetçiye ödeme emrinin 27/02/2019 tarihinde tebliğ edilirken isim ve imzadan imtina eden komşu beyanına göre işte olduğundan bahisle TK 21 maddesi uygulanarak muhtara bırakılmış ise de komşusunun kaç nolu daire olduğu, bayan mı erkek mi olduğu belirlenmediği gibi tevziat saatinden sonra da dönüp dönmeyeceği belirlenmediğinden usulsüz olduğu için şikayetçinin usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin kabulü ile B. Çekmece 1....