İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2022 NUMARASI : 2020/698 ESAS 2022/176 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9.İcra Müdürlüğü'nün 2017/12536 Esas sayılı bonoya dayalı takip dosyasından müvekkil borçluya usulsüz tebligat yapıldığını, usulsüz 17.06.2017 tarihli tebligatın İstanbul 16.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/248 E sayılı dosyasının 29/06/2020 tarihinde öğrenilmiş olması sebebiyle, bu tebligatı öğrenme tarihinin 29/06/2020 olarak kabulü ile gecikmiş itiraz hakkı doğrultusunda takibin yetkisizliği ile Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Sayılı takip dosyasında davacıya gönderilen örnek 7 ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile, öğrenme tarihi olarak bildirilen 07.11.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, takibin ilamsız takip olması nedeniyle, yetki itirazı dahil olmak üzere tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğinden, bu taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, İSTANBUL 18....
/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir....
ek raporunda tebliğ edildiği bilgisi yazılmaması nedeni ile ek raporun tebliğ edilmediği iddiasının kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca kıymet taktir raporunun tebliğ edilmediği iddiasının satış ilanının tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacıların para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak, mahcuzun iflas masasına dahil olan mallardan olması nedeni ile satış ilanının, iflas idaresi yanında müflise de tebliği zorunlu değildir. Somut olayda, şikayetçinin, satış ilanının, Av. ...’a ve borçlu şirkete tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, ayrıca borçlu şirkete yapılan kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğünü ileri sürmediği anlaşılmıştır. Satış ilanının yukarıda açıklanan şekilde müflis şirket adına iflas idare memurlarına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmış olup, bu husus ihalenin feshi nedeni yapılamaz. Kıymet takdirine ilişkin tebligat usulsüzlüğü iddiası ise, ilgilisince ileri sürülmedikçe bu aşamada artık mahkemece resen incelenemez. Bu durumda mahkemece, kıymet takdiri raporu tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir....
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu çekin bankaya ibrazında karşılığının olmadığını, aranacak borç niteliğine sahip çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıkması nedeni ile artık aranacak borç niteliğini kaybedip götürülecek borç niteliğine dönüştüğünü, alacaklının ikametgahı icra dairesinin yetkili hale geldiğini, icra dosyasında yetki itirazında bulunan davacı şirket dışındaki diğer borçlu İpek Mekatronik .... Ltd Şti ne ödeme emri 30/05/2023 tarihide tebliğ edilmiş olup, bu şirket tarafından itirazda bulunulmadığından, söz konusu borçlu yönünden takibin kesinleştiğini, bu şirket adresinin İstanbul olması nedeni ile İstanbul icra dairelerinin de yetkili hale geldiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 21....
Sayılı dosyasındaki davacı borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 06/05/2019 olarak düzeltilmesine, davacının usulsüz tebliğe muttali olduğu tarih itibari ile takibin kesinleşmemiş olmasından bahisle uygulanan hacizlerin kaldırılmasına" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 14....
Şikayet olunan, cevap vermemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve icra takip dosyasına göre; şikayet olunanın alacaklı olduğu 2008/4512 sayılı takip dosyasında borçlu şirkete posta ile ödeme emri tebliğ edilemese dahi borçlu şirket yetkilisinin icra dairesine gelerek borcu kabul beyanı üzerine takibin 07.04.2008 tarihi itibariyle kesinleştirildiği ve haciz uygulandığının anlaşıldığı, takibin kesinleştirilmesinin usulsüz olduğu ve bu tarihte sadece ödeme emrinin tebliğ edildiği varsayılsa bile takip türü itibariyle 10 günlük ödeme süresinin sonunda yani 17.04.2008 tarihinde takibinin kesinleşeceği, şikayetçinin yaptığı takiplerin 24.04.2008 tarihinde kesinleştiği, bu durumda şikayet olunanın takibinin şikayetçinin takibinden önce kesinleştiği için sıra cetvelinde şikayetçiden önce yer almasının ve buna göre hazırlanan 04.07.2008 tarihli sıra cetvelinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
İstanbul 4 Nolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ise, davanın Bodrum Icra Müdürlüğü’nün 2011/1262 talimat sayılı dosyasında yapılan tebligat işleminin geri alınmasına ilişkin şikayet davası olup, uyuşmazlığın icra hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Dosyanın incelenmesinde; Dava dışı ... Hotels İşi. ve Yat. İnş. A.Ş. ile dayalı arasında görülen Beyoğlu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2009/88 Esas, 2011/6 Karar sayılı, 18.01.2011 tarihli kararıyla, anılan dava dışı şirket aleyhine marka kullanımının önlenmesi yönünde kararı verildiği, bu kararın Bodrum İcra Müdürlüğü’nün 2011/1262 talimat sayılı dosyasıyla infazı sırasında, kararın şikayet eden şirket yetkilisine tebliğ edildiği, şikayet eden şirketçe yapılan işlemin hatalı olduğu iddiasıyla tebligatın iadesinin talep edildiği anlaşılınıştır. ../......
belirlenmediği, bu hale göre her iki satış ilamı tebligatının usulsüz olup ihale tarihinden önce davacının ıttıla ettiğinin de ispatlanamadığı davanın ihaleden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılıp 10/02/2022 tarihinde ıttıla ettiğinin aksine bir durum da tespit edilemediği nedenle davanın süresinde olduğu, diğer fesih nedenlerinin ve resen inceleme yapılan hususlarda fesih nedeni olmasa da, satış ilamının usulsüz tebliğ edilmesinin ihalenin feshi nedeni olduğu bu hale göre kararın hatalı istinaf nedenlerinin ise yerinde olduğu anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kuruldu....