nun, diğer fesih nedenleri yanında, satış ilanının, ortaklığın giderilmesi davasının davacıları olan ... ile ...'nun vekiline usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek üç adet taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemiyle sulh hukuk mahkemesine başvurduğu, mahkemece, hissedarlar ... ile ...'nun vekiline çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu ve taşınmazların eski ada - parsel numaraları ile satışa çıkarıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne ve 14.4.2014 tarihli taşınmazların ihalelerinin feshine karar verildiği görülmektedir. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen davacı hissedar ..., kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının tebliğ edilmediği ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Bu nedenle mahkemenin bu yöne ilişkin fesih gerekçesi yerinde değildir....
GEREKÇE : Uyuşmazlık genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte davacı borçlu adına yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarsus İcra Müdürlüğü'nün 2020/3825 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlular T1 ve Ali Haydar Kaplan aleyhine toplam 57.421,92 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davacı borçluya örnek 7 ödeme emrini 28/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği davacı tarafından 19/10/2020 tarihinde usulsüz tebliğ şikayeti açıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (Benzer yönde Yargıtay 12....
Hukuk Dairesi'nin 2018/3109 Esas -2019/554 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararında da hüküm altına alındığı üzere "ŞİKAYETİN KABULÜ İLE USULSÜZ OLARAK YAPILAN TEBLİGATIN İPTALİNE, TEBLİĞ TARİHİNİN 23/02/2018 OLARAK TESPİTİNE" fakat yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve vekalet ücreti ile ilgili olarak davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş olduğu tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamından usulsüz tebligata ilişkin ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nde ...Esas sayılı dosyasında davalının takip borçlusunun açmış olduğu davada, yerel mahkemece şikayetin kabulü ile usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline, tebliğ tarihinin 23/02/2018 olarak tespitine karar verilmiş olmakla, İstanbul BAM 22....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası İİK'nın 16.maddesi gereğince 7 günlük şikayet süresinde tabi olup, şikayet dilekçesinde davacı takipten 18.11.2020 tarihinde haberdar olduklarını beyan ettiği halde, usulsüz tebliğ şikayetinin 04.12.2020 tarihinde 7 günlük süreden sonra Mahkemede ileri sürüldüğü, bu hali ile ilk derece Mahkemesinin şikayetin süreden reddine dair kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
da aynı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, yapılan işlemlerden yeni haberi olduğunu, PTT görevlisi hakkında görevi kötüye kullanma suçundan şikayette bulunulduğunu belirterek, gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını istemiştir....
bahisle aynı konutta birlikte yaşadığı belirtilen ...’a tebliğ edildiği ancak tebligatı alan kişinin ehil ve reşit olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığı gibi nüfus kayıt sorgulamasında ... isimli yakınına rastlanmaması nedeni ile tebliğ yapılan kişinin ehil ve reşit olduğunun tespit edilemediği bu hali ile yapılan tebligatın usulsüz olduğu, Anlaşıldığından, sanık ... ve mağdur ... vekilinin temyiz istemleri hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, belirtilen eksikliklerin giderilmesi ve gerekçeli kararın tebliğ işlemleri gerçekleştirildikten sonra temyiz dilekçesi verilmesi halinde ek tebliğname düzenlenlenerek Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, ....tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dosya yönünden verilen karar ve gerekçesinin yerinde olduğu, ancak birleşen 2019/805 E. sayılı dosyada 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin derdestlik nedeniyle (2019/792 E. sayılı dava daha önce açıldığı için) reddine, 3. haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edildiğinden diğer şikayetlerin esastan reddine karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince söz konusu ayrımın yapılmamasının isabetsiz olduğu, İlk Derece Mahkemesince derdestlik hususunun gözönünde tutulmaması suretiyle gerekçede kısmi hata yapıldığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, birleşen davada (2019/805 E.) 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin derdestlik nedeniyle reddine, diğer şikayetlerin esastan reddine, asıl davada, (2019/792 E.) 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süre yönünden...
Somut olayda; davacı borçlu dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve davalının takip hakkı bulunmadığına ilişkin şikayetleri ile birlikte imzaya ve borca itirazlarını da ileri sürmüştür. İcra dosyası incelendiğinde, davacıya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine, mernis adresine TK'nın 21/2.maddesine göre gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olarak davacıya 20.05.2022'de tebliğ edildiği, UYAP sisteminden yapılan araştırmada evrak işlem kütüğü kayıtlarına göre de davacının takipten en geç 17.06.2022 tarihi itibariyle haberdar olduğu halde usulsüz tebliğ şikayetini 07.11.2022 tarihinde 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra ileri sürdüğü, kambiyo takibine yönelik şikayetin, imzaya ve borca itirazın da yasal 5 günlük süre geçtikten sonra ileri sürüldüğü anlaşıldığından, Mahkemece davanın süreden reddine karar verilmesi isabetlidir....
şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, usulsüz yapılan tebliğ işleminin veya ödeme emrinin iptaline değil, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiğinden, mahkemece de ödeme emri tebliğ tarihi öğrenme tarihine göre düzeltildiğinden, davacının ödeme emrinin iptaline de karar verilmesi gerektiği yönündeki katılma yoluyla ileri sürdüğü istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının ve davalının istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
tebliğ memurunun imzasının bulunduğu, yapılan tebligatın usulsüz olduğu, Tebligat Kanun'nun 32. maddesi gereğince şikayet eden borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihinin beyan ettiği öğrenme tarihi olan 17/03/2021 olarak tespitine karar verilmiştir....