WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında bildirilen tebligat açılımına göre borçlu şirkete TK'nın 21/1. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayet dilekçesindeki ve istinaf başvuru dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte takip borçlusu şikayetçi tarafa icra emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayet istemine ilişkindir. 2....

    Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüzlüğüne dair şikayet niteliğindedir. Usulsüz tebligat şikayeti, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmadığından borçlunun ihtar edilen kesin sürede gider avansını yatırmamış olması, 6100 Sayılı HMK'nun 114/1-g ve 115/2 maddelerinin uygulanmasını ve sonuçta davanın dava şartı yokluğundan (usulden) reddine karar verilmesini gerektirmez. Kaldı ki gider avansının borçlu vekili tarafından duruşma günü ve duruşma öncesinde yatırılmış olup bu avansın ihtar edilen kesin sürede yatırılmamış olmasının celse talikine de sebebiyet vermediği anlaşılmaktadır. İİK'nun 16. maddesi hükmü uyarınca borçlunun ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüzlüğüne dair şikayetini, tebligata muttali olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren yasal yedi günlük sürede bir dilekçe ile icra mahkemesine yapması gerekmekte olup yasada bunun dışında başkaca bir şekil ön koşulu da öngörülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Müşteki borçlu vekili dilekçesinde; müvekkiline çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece; tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için aynı Kanunun 10/2. maddesi gereğince muhatabın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinin gerçekleşmesi gerekir....

        Bu durumda, şikayete konu tebligatta, kanun ve yönetmeliğe uygun olacak şekilde, tebliğin, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılacağına ilişkin usulüne uygun meşruhat bulunduğu nazara alındığında tebliğin usule uygun yapıldığı anlaşılmaktadır. Tebligatın açık mavi zarfla yapılmasının aranmasının ise, aşırı şekilcilik olduğunun, icra dairelerinde mavi renkli zarf bulunmaması halinde, beyaz renkli zarfa usulüne uygun şekilde söz konusu şerhin yazılması halinde, salt zarfın beyaz renkli olması nedeniyle usulsüz olduğu sonucuna varılamayacağının kabulü gerekir. (Yargıtay 12. HD'nin 23/05/2019 Tarih 2019/6004 E- 2019/8960 K) Açıklanan nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür....

        bir işlem yapılmadığını belirterek İİK'nun 169/a maddesi gereğince takibin durdurulmasını ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve tebligata ilişkin de esastan inceleme yapılmak suretiyle, davacının usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin reddine ve Marmaris 1....

          Tebligatın çıkarılmamış olması ile usulsüz tebliğ edilmiş olması farklı sonuçlar doğurur. Usulsüz tebligata muttali olan muhatap o tarihte tebliğden haberdar olmuş sayılır. (Teb.Kan.32.md.) Açıklandığı üzere icra dosyasında tebligatlar İcra Müdürlüğününce çıkarılmış olup yapılan tebligatların usulsüzlüğü iddia edilmektedir. Bu durumda şikayetçinin öğrenme tarihine göre, takiple ilgili şikayetlerini yapma zorunluluğu bulunduğundan tebliğ tarihini düzelttirmek için şikayete gelmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece icra emri ve kıymet takdiri raporunun borçluya tebliğine ilişkin borçlunun yaptığı tebliğatın usulsüzlüğü, şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayette hukuki yararın bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesi isabetsizdir....

            Ve 05.07.2022 tarihli kararında şu şekilde izah edilmiştir: "Tebligatın usulsüz sayılması halinde uyap işlem kütüğünden davacının görüp görmediğinin de ıttıla tarihinin de belirlendiğinden tespiti ve buna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı bu yöndeki istinaf nedenlerinin yerinde olmakla" 3) Kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemenizin ödeme emri tebligatını usulsüz kabul ettiği takdirde davalı kurum aleyhine yargılama giderlerine HÜKMETMEMEK gerekir. İşbu şikayet konusu, usulsüz tebliğ işlemine dayanmakta olup salt tebliğ memurunun eyleminden kaynaklanmaktadır. Bu sebeple, davalı müvekkilin kendisi aleyhine dava açılmasına kusuruyla sebebiyet verdiğinin kabulü mümkün değildir. Sebebiyet ilkesi gereğince davalı müvekkil aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine HÜKMEDİLMEMESİ Hakkaniyet gereğidir.(Gaziantep BAM 12.Hukuk Dairesi 2022/1250 E. 2022/2418 K....

            Eldeki dosyada vasiye çıkan tebliğ mazbatasında bu hususların yer almadığı ayrıca komşusuna haber verildiği yazılı ise de komşusunun kim olduğu ile ilgili bir şerhin bulunmadığı, bu sebeple tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Borçluya tebligat çıkarılması zorunlu değilse de dosya kapsamında borçluya tebligat çıkarıldığı ve tebligatın TK'nın 21/2 hükmüne göre yapıldığının şerh edildiği anlaşılmıştır. Tebligatın usule uygun olması için önce bilinen en son adres esas alınarak TK'nın 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine, buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır (Yargıtay 12.HD 2021/298 E, 2021/1140 K). Eldeki dosyada borçluya çıkan tebliğ mazbatasında adresin, sisteme kayıtlı adres olduğuna ilişkin şerh konulmaması sebebiyle bu tebligat da usulsüzdür....

            İcra Müdürlüğünün 2016/17625 Esas sayılı dosyasın ile davalı alacaklı tarafından icra takibi başlatıldığını, takibe konu taşınmazın satışına karar verilmiş olup ödeme emri tebliği dahil tüm tebligatların usulsüz olduğunu, tebligatların yapıldığı tarihte Almanya'da ikamet ettiğini, söz konusu icra takibini itiraz süresi içerisinde 11/05/2017 tarihi itibariyle Yalova İcra Müdürlüğü vasıtasıyla itirazda bulunduğunu, aynı tarih itibariyle Bakırköy Nöbetçi İcra Hukuk Hakimliği nezdinde usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi talepli dava açtığını, usulsüz tebligata rağmen icra müdürlüğünce satış kararı verildiğini, bu nedenle icra müdürlüğünce verilen haciz ve taşınmaz mal satış kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 22/10/2020 tarih 2017/488 Esas 2020/488 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiştir....

            Davacı borçlunun önce bilinen adresi esas alınarak ödeme emri tebligatı gönderilmeli, adres tebligata elverişli değilse yada tebligat yapılamazsa AKS adresindeki adresine buna ilişkin şerh verilerek TK 21/2 maddesi uyarınca tebligat çıkartılması gerekirken doğrudan 21/2 maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ edilmesi usulsüz olduğundan tebliğ tarihinin 07/04/2021 olarak düzeltilmesine takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye başvurusu sonuç doğurmayacağından borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligatın usulüne uygun olduğunu ve maddi hata ile davacının önceki ismine tebligatın gönderildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu