WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 20/12/2021 Tarih ve 2021/1716 Esas 2021/3532 Karar sayılı ilamı ile "İstinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 9. İcra Hukuk mahkemesi'nin 25/04/2021 gün, 2019/723 Esas ve 2021/989 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve gerekçeleri ile sınırlı olarak yeniden yargılama yapılarak hüküm inşa edilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine" karar verildiği, ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda "Davacı T2 yönünden; Usulsüz Tebligat Şikayetinin REDDİNE, Borca itiraz, imzaya itiraz, faize itiraz, şikayet ve kambiyo şikayetinin süreaşımı nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE, 2- Diğer davacılar T4 T1 T3 yönünden; Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2019/15327 E....

Dolasıyla, ilk derece mahkemesince, usulsüz tebliğ şikayetinin bu gerekçe ile kabulüne dair hüküm kurulması gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi hukuken isabetli değildir. Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde borca itirazlarının bulunmadığını, mahkemenin kendisinde dava açıldığı zannı ile kısmen kabul kısmen ret hükmü vermesi ve ret vekalet ücretine hükmetmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan etmişse de; davacı tarafından dava dilekçesinde borcun kendi borcu olmadığı, borca alacak, faiz, her türlü ferileri ve tüm harç ve sairlerine dahil açıkça itiraz ettiklerinin bildirildiği gibi sonuç kısmında da icra takibinin itirazı nedeniyle durdurulması talebinde bulunulduğu anlaşılmakla bu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut olayda, davacı borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ve öğrenme tarihi itibariyle de yasal sürede yaptığını iddia ettiği yetki ve borca itirazının kabulünü talep etmiş, mahkemece tebligatın usulüne uygun yapıldığı, borca ve yetkiye itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 35....

Sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ve takibin usulsüz tebligat yapılmak suretiyle kesinleştirildiğini, müvekkilinin şikayet konusu icra dosyasından haricen haberdar olduğunu, davacı şirketin tek başına oluşturduğu hukuka aykırı yönetim planı ile yönetici olarak atanan ve yine davacı şirket ile birlikte hareket eden İstmarina Toplu Yapı Sitesi Geçici Yönetimi tarafından daha önce müvekkiline karşı İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğü'nün 2019/17726 E. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığı ve müvekkili tarafından kullanılmayan adrese usulsüz tebligat yapılmak suretiyle takibin kesinleştiğini, müvekkilinin bankadaki parasına haciz konulduğunu, taraflarınca usulsüz tebligatın iptaline ilişkin İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/954 E. Sayılı dosyası ile açılan davada teminat karşılığında paranın alacaklı görünen yönetime ödenmesinin engellendiğini ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2021/407 ESAS 2021/586 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinden özetle; müvekkilleeri aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve müvekkillerinin yapılan icra takibini bugün harici olarak öğrendiği, takipte asıl alacağa, faize ve tüm fer'ilerine itiraz edildiği, müvekkillerin e-devlet aracılığıyla borçlarının olduğunu öğrendikleri, senetlerin zamanaşımına uğradığını, müvekkillerinin davalıya borcu olmamakla birlikte borca, tebligata, faize, faiz oranlarına ve fer’ilerine ilişkin itirazların kabulü...

tarihin tebliğ tarihi sayılacağı, usulsüz tebligatı öğrenen muhatabın tebliği öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde İİK 16/1 maddesi kapsamında İcra Mahkemesine usulsüz tebligat sebebiyle şikayet yoluna başvurması ve aynı süre içerisinde icra dosyasına usulsüz tebligat ve yeni muttali olma tarihi belirtilerek itiraz dilekçesi sunması gerekmektedir....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet ve icra müdürlüğünce davacının usulsüz tebliğ iddiası ile takibin durdurulması ve hacizlerin fekki talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararını şikayete ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

    , ayrıca usulsüz tebliğ şikayetinin Mahkemece reddedildiği ve dilekçede ileri sürülen sebeplerin kamu düzenine ilişkin ve süresiz şikayet niteliğinde olmadığı gerekçesiyle; ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine, itiraza konu takibin "genel haciz yoluyla ilamsız" takip olduğu, fakat davacı borçlunun itirazlarını hem icra müdürlüğüne ve hem de Mahkemeye bildirdiği, öte yandan bu başvurunun "gecikmiş itiraz" kapsamında olduğuna dair herhangi bir iddiada bulunmadığı gerekçesiyle yetkiye, imzaya ve borca itirazın da reddine, İİK'da borçlunun şikayetin kabulü veya reddi halinde ve ilamsız takipte İcra Hukuk Mahkemesine itiraz etmesi halinde alacaklı lehine tazminata hükmedileceğine dair herhangi bir hüküm olmadığından davalının tazminat isteminin yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davalının tazminat talebinin reddine karar vermiştir....

    kesinleşmediğinden hacizlerin de usulsüz olduğunu, aynı zamanda asıl alacağın, fer’ilerini ve takip giderlerini çok büyük ölçüde aşan haciz uygulandığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, imzaya ve borca itiraz talebinin kabulüne, takibin durdurulmasına, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri kesinleşmediği için hacizlerin iptaline, bilahare borcu çok aşan aşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....

    UYAP Entegrasyonu