Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun .../.... maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/...-258 E., 1991/344 K.). Buna göre somut olayda her ne kadar borçluya yapılan tebligat usulsüz ise de, borçlu vekili, öğrenme tarihi olarak 04.....2015 tarihini bildirmiş olup, ........2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 20/06/2017 tarih, 2017/4227-9644 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ... icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece; tebliğ işlemlerinde usule aykırılık bulunmadığından usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği; anılan kararın alacaklı tarafça temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili Mediha'ya yapılan tebligatta mernis şerhi bulunmadığını, ayrıca mavi renkli zarf kullanılmadığını, tebligatın Tebligat kanunu ve yönetmeliğinde belirtilen usullere uygun yapılmadığını, müvekkili şirkete çıkarılan T.K'nun 35. Maddesine göre çıkarılan tebligatın ise, şirketin eski adresine yapıldığını, şirketin yeni adresi Üsküdar olup, bu hususun Ticaret Sicilde kayıtlı olduğunu, şirketin adreste olup olmadığı, yetkililerinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan ve yapılan tebligat ile ilgili hiç kimseye haber verilmeden matbu kaşe vurulmak suretiyle usulsüz olarak tebligat yapıldığını belirterek, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihleri olan 2702/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/03/2021 NUMARASI : 2021/318 ESAS- 2021/463 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 11/12/2020 tarihinde müvekkilleri, aleyhine İstanbul 25. İcra Dairesi 2020/26687 E. sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emri tebliğinin müvekkilin eski adresine çıkartıldığını, iade olduğunu, bunun üzerine şirketin mersis adresine tebligat gönderildiğini, tebligatın usulsüz olarak iade edildiğini, icra müdürünün alacaklı vekilinin talebini inceleyerek ilk tebligatın usulsüz olduğunu resen tespit ederek talebi reddetmesi gerekirken T.K'nun 35. md. göre tebligat talebini kabul ettiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ıttıla tarihinin 02/03/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, itirazlarının yanında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...

        Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Asıl dosyadaki usulsüz tebligat şikayetine ilişkin kararın yapılan temyiz incelemesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ileri sürülerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 30.09.2015 olarak düzeltilmesi talebinde bulunulduğu, mahkemece, borçlu adına tebligat yapılan ...'nin, ödeme emri tebliğ tarihi olan 21.05.2015 tarihinde davacının yanında çalıştığının SGK kayıtlarıyla tespit edildiği gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir....

          Mahallesi .../... adresine TK. 35'e göre hükmün tebliğ edildiği, aynı şekilde hüküm, davalı ... ...’a ... köyü .../... adresinde TK. 35'e göre tebliğ edilmiş ise de davalıya daha önce bu adreste tebligat yapılmadığı, dava dilekçesinin farklı bir adreste tebliğ olunduğu bu nedenle yapılan tebligatların usulsüz olduğu, Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adına hükmün tebliği için çıkarılan tebligatlar Tebligat Kanununun 16. ve 20. maddeleri göndermesi ile 21. maddesine göre yapılmış ise de tebligat parçalarında haber verilen komşunun imzasına rastlanmadığı gibi imzadan imtina ettiğine dair şerh de bulunmamakta olup adı geçen davalılara yapılan tebligatların da usulsüz olduğu, Davalılar ... ve ...’a hüküm Tebligat Kanunun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de tebligat parçalarında haber verilen komşunun imzasına rastlanmadığı gibi imzadan imtina ettiğine dair şerh de bulunmamakta olup yapılan tebligatların usulsüz olduğu, anlaşılmakla yukarıda adı geçen davalılara...

            Usulsüz olarak yapılan tebligat adresinde yaşamamıştır ve tebligatın üzerindeki imza da müvekkilinin annesine ait olmadığını, müvekkilinin annesi halen hayatta olup, yukarıda belirttiği adreste yaşadığını, gerekli araştırmalar yapıldığında beyanların doğruluğu anlaşılacağını, borçlunun hiçbir hukuki bağının bulunmadığı adrese yapılan tebligat usulsüz olduğunu, müvekkilinin banka hesaplarına konulan blokeden dolayı usulsüz tebligata ve usulsüz haciz işlemlerine 05.04.2021 tarihinde ıttıla olmuştur. yasal süresi içerisinde usulsüz tebligata işbu itirazda/şikayette bulunmak zorunluluğu doğduğunu , borçlu müvekkile ait bulunmayan adrese, yasaya aykırı biçimde çıkarılan ve yine usulsüz biçimde müvekkilimin annesine ait olmayan bir imza karşılığında, müvekkilinin annesinin hiç yaşamadığı bir adrese, müvekkilinin annesine ve annesinin imzasıymış gibi gösterilmek suretiyle yapılan tebligatın tümüyle usulsüz bulunması sebebiyle, bu nedenlerle ; 2018/1500 E. (2015/10302 E....

            No:4/7 Tuzla İstanbul" adresine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığını, ödeme emrinin borçlunun adreste tanınmaması sebebi ile çıkış merciine iade edildiğini, borçlunun adres kayıt sistemindeki (mernis) aynı adresine "Mernis adresidir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. Maddesi gereğince tebliği rica olunur." şerhi ile ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığını ve tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince muhtara teslim edildiğini, haksız şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''davacının gecikmiş itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti kapsamındaki dava dilekçesi ayrıntılı incelendiğinde davacı asile belirtilen adresine TK 21/1 maddesine göre yapılan tebligatın iade edilmesi ile TK 21/2 mernis şerhli tebligat çıkartılarak usulüne uygun şekilde tebligat yapıldığı görülmüştür. Tebligat mazbatasında mernis şerhi ibaresi mevcut olduğundan tebliğde bir usulsüzlük yoktur....

            Tebligat üzerine mernis adresi olduğu şerh edilmiş ise de tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesine göre değil; 21/1. maddesine göre tebliğ işleminin tamamlandığı, ancak beyanı sorulan komşunun muhatabın nereye gittiğini bilmediğini beyan ettiği, dolayısıyla söz konusu tebligatta borçlunun adreste geçici ve kısa süreli bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği belirlenmemiş olup, tebliğ işlemi, 7201 sayılı Kanun'un 21/1. 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği hissedarlara tebliğ edilmelidir. Hissedarlara satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

              UYAP Entegrasyonu