WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesinin 2019/37987 esas sayılı dosyasından müvekkili hakkında ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin TK'nın 12. ve 13. maddelerine riayet edilmeden usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatı alan çalışanın tebligat almaya yetkisi olmadığını, tebliğ zarfının usulsüz düzenlendiğini, müvekkili şirketin elektronik tebligat adresi bulunduğunu, TK'nın 7/a maddesine göre tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğunu, müvekkili şirketin borcunun bulunmadığını, derdestlik itirazları olduğunu belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 15/10/2019 tarihi olarak kabulüne, tebliğ mazbatasında birçok eksiklik bulunduğundan ödeme emrinin usulsüzlüğünün tespitine, borca itirazın kabulüne, elektronik tebligat adresine tebligat yapılmadığından yok hükmünde sayılmasına, iptaline, tebligatın usulsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, genel haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayetidir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : Yargılamanın iadesini talep eden davalı vekili, müvekkili aleyhine açılan rücu davasının kabulüne karar verildiğini, dava dilekçesinde müvekkili şirketin 10 yıldan daha eski olan adresinin bildirildiğini, dava dilekçesinin müvekkili şirkete tebliğ edilemediğini, TK 35 maddesine göre tebligat yapılmış ise de bu tebligat ve devamındaki tüm tebligatların usulsüz olduğunu, şirketlerin ticaret sicilinde tescil ve ilan edilen adreslerine tebligat yapılması gerektiği halde ticaret sicilinden güncel adresi sorulmaksızın TK 35 maddeye göre usulsüz tebligat yapılıp müvekkili şirket temsil edilmeksizin davanın sonuçlandırıldığını ve kararın kesinleştirildiğini, davanın açıldığı tarihten çok önce 12.09.2018 tarihli ticaret sicil gazetesinde şirketin değişiklik yaptığı adresin tescil ve ilan edildiğini, bu nedenle bu adres dışında yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunu, usulsüz tebligatlar nedeniyle müvekkili şirket davada temsil edilemediğinden HMK'nın 374.ve devamında...

    İcra Müdürlüğü’nün 2021/5370 esas sayılı takip dosyasında, ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan, Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğ tarihinin borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğunu bildirdiği “02.03.2021” tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili Bakanlık tarafından kiracı T1 Ticaret A.Ş. aleyhine İstanbul 24....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının incelenmesinde; ödeme emrinin tebliğinde, muhatabın tevziat saatlerinde adreste bulunmadığından muhattabın çarşıda olduğu komşusu Ahmet Tutuş'un sözlü beyanından tespit edilmişse de tebligat tarihinde tebligat yapılan adres çevresinde Ahmet Tutuş isminde bir komşunun bulunmadığı kolluk araştırması ile anlaşıldığı dolayısıyla yapılan tebliğ işleminin 7201 sayılı Kanun'un 21/1., 23/7 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ile 35.maddeleri gereğince usulsüz olduğu gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Mersin 4.İcra Dairesinin 2021/96 esas sayılı dosyasından, Teb.K'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiye, ıttıla tarihi olarak bildirdiği 01.02.2021 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmiştir....

    Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi gereğince Mahalle-Köy azası ... tebliğ edilip adresin kapısına 2 nolu örnek yapıştırılarak imzadan imtina eden komşusu ve köy azası ... haber verildi.” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istendiği, ancak; muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmediği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüz olduğundan, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığından bahisle dava açma süresi geçtiğinden davanın süre aşımından reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yoklukla malul bir işlemin hükümsüz kılınması için herhangi bir beyanda bulunulmasına veya bir dava açılmasına gerek olmadığını, çünkü zaten ortada var olmayan bir hukuki işlem söz konusu olduğunu, yok hükmünde olan bir tebligat ile ilgili usulsüz tebligat şikayeti yapılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gibi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, tebligatın yokluğu hususunun taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, somut olayda; Yerel Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığı ve netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığından davanın süre aşımından reddi kararı hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklamış oldukları üzere ortada usulsüz bir tebligat değil yok hükmünde olan bir tebligat mevcut olduğunu, yok hükümünde olan bir...

      İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2020/22295 Esas sayısı ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin halen oturmakta olduğu adrese örnek no 13 ödeme emrinin gönderildiğini, ancak adreste tanınmadığından bahisle tebligatın usulsüz bir şekilde iade edildiğini, daha sonra T.K. nun 21/2 maddesi şerhini taşıyan yeni bir tebligat çıkarıldığını ve 25/01/2021 tarihinde muhtara teslimi ile usulsüz bir şekilde tebliğ edildiğini, müvekkili hakkında başlatılan takipten 08/03/2021 tarihinde yapılan haciz ile haberdar olduğunu bildirerek, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihi olan 08/03/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, usulsüz tebligatın iptaline, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazlarının reddine dair kararın şikayet nedeniyle kaldırılmasına, icra takibinin itiraz nedeniyle durdurulmasına...

      No:42 G Karatay/Konya” adresinin sicile kayıtlı adresi olarak gönderildiği, alacaklı vekilin talebi üzerine Ticaret Sicil Müdürlüğünce bildirilen tam adrese önce normal yollu ödeme emri göndermeksizin doğrudan usul ve yasalara aykırı olarak Tebligat Kanunun 35. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğe çıkartıldığı, çıkartılan Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebligatın 27.09.2022 tarihinde kapıya yapıştırılmak sureti ile tebliğ edildiği, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, şikayetçi şirketin bilinen en son adresi esas alınarak normal yolla tebligat çıkartılması, bilinen adrese tebligat yapılamaması halinde şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi ile tebligat çıkartılan adresin tam olarak aynı olması halinde Tebligat Kanunu’ nun 35. maddesine göre tebligat yapılabileceğini, ilk tebligat adresinde Ticaret Sicil Müdürlüğünce bildirilen “E Apt.” ibaresinin yazılı olmadığı dolayısıyla sicile kayıtlı adrese doğrudan Tebligat Kanunu’ nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunu...

      Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.06.2016 gün ve 2014/336-2016/647 sayılı hükmü onayan Dairemizin 03.12.2018 gün ve 2018/2505-4804 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle itirazi kayıtsız imzalanan ilk 7 hakediş ile ilgili yapılan kesintiler ödenmeyen fiyat farkı ve iş bedeli ile ilgili hesaplanıp hükmedilen bedel içerisinde kabul edilen herhangi bir alacak miktarının bulunmadığına, 8 nolu hakedişinde Yapım İşleri Genel Şartnamesine uygun itirazi kayıtla imzalandığının anlaşılmasına göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 384,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalıya yükletilmesine, 18.11.2019 gününde oybirliğiyle...

        UYAP Entegrasyonu