WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık; Usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; İstinafa konu gerekçeli kararda Hakim sicilinin bulunduğu bölümde katip sicilinin yer aldığı, katibin sicilinin bulunduğu kısımda ise kararı yazan katibin sicili bulunmayıp karar duruşmasına katılan katibin sicilinin yer aldığı görülmüş ise de, Uyap sisteminden yapılan incelemede gerekçeli kararın karar başlığında belirtilen ilgili hakim ve katip tarafından e-imza ile imzalandığı anlaşıldığından belirtilen bu yanlışlık maddi hata olarak değerlendirilmiş olup, yapılan incelemede; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlığını taşıyan 10. maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....

Somut olayda, ödeme emrinin ilk olarak borçlunun bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın iade edilmesi üzerine aynı adres olan mernis adresine tebliğ yapıldığı, tebligat evrakında sadece adresin başında “mernis adresi” ibaresinin yazılı olduğu, bu şerh dışında tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhat” verilmediği, bu hali ile tebligatın TK'nun 23/1-8. ve Tebligat Yönetmeliğinin 16/2. maddelerine aykırı olup usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Muhatabın bildirdiği bu tarihin aksi karşı tarafça ancak belge ile ispatlanabilir....

    Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.'' 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese T.K.'...

      İcra Müdürlüğünün 2021/1650 esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibindeki tebligat işlemlerinin yasaya ve usule aykırı olduğunu, bilinen adrese tebligat gönderilmeden müvekkili şirketin ticaret sicil müdürlüğünden adresine ilişkin araştırma yapılmadan borçlu şirkete TK.nun 35.maddesine göre tebligat yapılamayacağını, müvekkili şirketin bilinen adresine tebligat yapılmadığı gibi mersis adresine ve ticaret sicil müdürlüğüne kayıtlı adresine yapılan tebligatta da usulsüzlük bulunduğunu, müvekkili şirketin usulsüz tebligatı ve aleyhine icra takibi başlatıldığını öğrendiği tarihin 20.09.2021 olduğunu, banka hesabına konulan bloke neticesinde hadiseyi öğrendiğini beyan ederek, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 20.09.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Yani dosyada daha önce yapılmış geçerli bir tebligat olmadan gerçek kişilere Tebligat Kanunu'nun 35.maddesi gereğince tebliğ yapılamaz....

        Evrak tebliğ imkansızlığından muhatabına iade" şeklinde yazıldığını, yapılan tebligatın Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü'ne aykırı olduğunu, tüzüğün 128.maddesine ve yönetmeliğin 30.maddesine rağmen bila dönen tebligatta beyanına başvurulduğu belirtilen Canpolat Kaya'nın imzası olmadığı gibi imzadan imtina ettiğine dair herhangi bir ifadenin de bulunmadığını, bu sebeple bila dönen tebligatın ve buna bağlı olarak TK 21/2 hükmüne göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu açık olmasına rağmen davanın reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, bu durumun müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve imzaya itiraza ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde; ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde borçluya ödeme emrinin 19.03.2022 tarihinde adreste imzadan imtina eden komşusu Hacı ...., adlı şahsin beyanına göre muhatapların çarşıya gittiği belirterek doğrudan mahalle muhtarına tebliğ edildiği ancak haber bırakılan komşu isminin tebligat mazbatasına yazılmadığı bu bakımdan Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre ödeme emri tebliğ evrakının usulsüz tebliğ edildiği, borçlunun borca itirazını takip şekline göre icra müdürlüğüne yapması gerektiğinden Mahkemede ileri sürmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2022/4748 Esas sayılı dosyasındaki davacı-borçlulara gönderilen ödeme emri tebliğ tarihlerinin 12.04.2022 tarihi olarak düzeltilmesine, davacıların diğer taleplerinin takip şekline göre İcra Müdürlüğüne yapması gerektiğinden bu hususlarda karar verilmesine...

          Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre borçlu şirketin ticaret sicili adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, borçlu şirketin adresten taşınması veya adresin kapalı olması nedeni ile tebligatın yapılamamış olması gerekir. Aynı madde uyarınca, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur....

          Somut olayda, şikayetçi borçluya çıkarılan ödeme emri tebliğ işleminde kapıya yapıştırılması gereken (2) nolu ihbarnamenin yapıştırılmadığı, bu durumda ödeme emrinin kanuna ve yönetmeliğe uygun olarak tebliğ edilmediği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğu 25.06.2012 tarihinin tebligat tarihi olarak düzeltilerek diğer itirazlarının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2019/30987 Esas sayılı dosyasında ödeme emri şikayetçi borçluya tebliğ tarihinin 30/10/2019 tarihi olarak kabul edilmesine, itirazın süresinde olduğunun tespitine" dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davacı şirketin müvekkile bildirilen adreste davacı şirketin daimi işçisine tebliğ edildiğini, tebligatın usulüne uygun olduğunu, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu