"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, diğer fesih nedenleri yanında, satış ilanının ilgililere usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlu ... satış ilanı tebligatının usulsüz yapıldığından bahisle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir....
Bu durumda, mahkemece; borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti yasaya uygun olarak kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken "tebligatın iptaline ve ödeme emrini öğrenme tarihinin 28.09.2015 olarak tespitine" karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 7....
GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca, imzaya itiraz ve zaman aşımı itirazına ilişkindir. Adana 13.İcra Müdürlüğünün 2019/15436 esas sayılı dosyasının incelenmesinde Alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O....
belirterek, kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, bu talep kabul görmez ise, gecikmiş itiraz olarak kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılarak Muhatabın öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekir....
Somut olayda, şikayetçinin kötü niyet tazminatı talebinin yasal dayanağı bulunmadığından bu konuda ayrıca karar verilmemiş olmasının sonuca etkili görülmediği, şikayetçinin şikayet dilekçesinde açıkça şikayet konusu yaptığı ve usulsüzlüğünü ileri sürdüğü tebligatlara yönelik tüm taleplerinin mahkemece değerlendirildiği, İcra mahkemesince yapılan yargılamada icra takibinde şikayetçiye gönderilen başkaca tebligat bulunup bulunmadığının ve var ise usulsüz olup olmadığının resen araştırılıp değerlendirilemeyeceği; kaldı ki, şikayetçiye şikayet tarihinden önce tebliğ edilen başkaca tebligat da bulunmadığından, bu hususlardaki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. III-HMK’nın 326 maddesi gereğince haksız dava açan veya haksız olarak aleyhine dava açılmasına sebebiyet veren kişi, bütün yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır....
Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 58 vd. maddeleri uyarınca açılmış ödeme emrinin iptali istemine yönelik şikayettir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun; "Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır." Tüzel kişilerin adreslerinin ara statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmi kayıtlarda belirli olması sebebi ile meçhul olması söz konusu değildir. Borçlu şirketin ticaret siciline bildirdiği adresine çıkartılan tebligat, adresin kapalı olması veya bu adresten taşınmış bulunması nedeni ile tebliğ edilemeden iade edilmiş ise, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, tebliği çıkaran merci, şirketin ticaret sicil adresine tebligat yapılmasını talep eder....
Öncelikle usulsüz tebligat yapıldığı hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre de, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerekir. Davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddiaları mahkemece değerlendirilmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 10....
Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dosyasında 89/1 haciz ihbarnamesinin davacıya 11/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında davacı vekili tarafından 16/02/2021 tarihli dilekçe ile birinci haciz ihbarnamesine itirazda bulunulduğu, dava dilekçesinde de usulsüzlüğü iddia edilen tebliğ işlemini öğrenme tarihinin 16/02/2021 tarihi olduğunun beyan edildiği görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi öğrenme tarihi olarak da bildirilen 16/02/2021 tarihinde başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 25/02/2021 olup, dava tarihi itibariyle davacının usulsüz tebligat şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti, haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacıya İİK'nın 355. maddesi uyarınca gönderilen maaş haciz müzekkerelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddia edilmiş, gerek hacze itiraz dilekçesinde, gerekse dava dilekçesinde, maaş haciz yazısının 27/01/2020 tarihinde öğrenildiği belirtilmiş olup, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca davacının usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği tarih dikkate alındığında, şikayetin yasal süre geçtikten sonra 24/02/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacının bu konuda icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun reddine karar verilmesi ve bu kararın tebliğ tarihi somut uyuşmazlıkta sonuca etkili değildir....