Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 58 vd. maddeleri uyarınca açılmış ödeme emrinin iptali istemine yönelik şikayettir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun; "Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır." Tüzel kişilerin adreslerinin ara statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmi kayıtlarda belirli olması sebebi ile meçhul olması söz konusu değildir. Borçlu şirketin ticaret siciline bildirdiği adresine çıkartılan tebligat, adresin kapalı olması veya bu adresten taşınmış bulunması nedeni ile tebliğ edilemeden iade edilmiş ise, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, tebliği çıkaran merci, şirketin ticaret sicil adresine tebligat yapılmasını talep eder....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 15/12/2015 tarih, 2015/29202 Esas - 2015/31892 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti reddedilmiş olup, bu durumda takibin iptali isteminin de süresinde olmadığı anlaşılmıştır....

    Sokak No:8 Karataş/Adana" adresine çıkartılan tebligatın TK'nın 35. maddesine göre kapıya asılmak suretiyle 11/02/2020 ve 23/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, Ticaret Sicil adresine normal tebligat çıkartılıp iade edilmeden doğrudan TK'nun 35.maddesine göre tebligat yapılmış olmasının doğru olmadığı, ayrıca borçlu şirket adına yapılan kıymet takdiri ve icra emri tebliğinin de aynı nedenle usulsüz olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırıldığı ve ihalenin feshine karar verildiği, anılan karara karşı davalı alacaklı banka vekilince temyiz isteminde bulunulduğu görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun; "Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır."...

      Sokak No:8 Karataş/Adana" adresine çıkartılan tebligatın TK'nın 35. maddesine göre kapıya asılmak suretiyle 11/02/2020 ve 23/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, Ticaret Sicil adresine normal tebligat çıkartılıp iade edilmeden doğrudan TK'nun 35.maddesine göre tebligat yapılmış olmasının doğru olmadığı, ayrıca borçlu şirket adına yapılan kıymet takdiri ve icra emri tebliğinin de aynı nedenle usulsüz olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırıldığı ve ihalenin feshine karar verildiği, anılan karara karşı davalı alacaklı banka vekilince temyiz isteminde bulunulduğu görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun; "Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır."...

        Somut olayda, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde, tebligat sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı sorulmakla birlikte, tebliğin yapıldığı şirket çalışanının şirket yetkilisinden sonra gelen kişi olup olmadığı araştırılmadan Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine aykırı şekilde tebligat yapıldığı görülmektedir. Öte yandan; usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16. maddesi kapsamında "şikayet" niteliğindedir. Yargılama yaparken aynı Kanun’un 18. maddesi hükümlerinin göz önüne alınması gerekir. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile dava reddedilmeyip doğru hasım davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekir. Borçlu tarafından yapılan usulsüz tebligat şikayetinin yasal hasmı alacaklı olup ilk derece mahkemesince, alacaklıya duruşma günü tebliğ edilmeden dolayısıyla eksik hasımla yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....

          İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/795 E. 2019/652 K. sayılı kararının HMK.nun 353- 1- b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, a-Usulsüz Tebligat Şikayetinin KABULÜNE, Mersin 5....

          Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan incelemede, davacılar vekili müvekkillerinin yurt dışında olduğundan bahisle yapılan tebligatların usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, davacı borçlulara yerleşim yerleri adresleri itibariyle tebligatların TK'nun 21/2 maddesi gereğince usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacıların yurt dışında olmasının TK'nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ yapılmasına engel teşkil etmeyeceği görüldüğünden usulsüz tebligat şikayetinin reddine, bu nedenle yetki itirazı ile İİK'nun 61. maddesine aykırılık şikayetinin süresinde yapılmadığının kabulü gerektiği anlaşıldığından mahkemenin de kabulü bu yönde olup, belirtilen talepler konusunda süreden red kararı verildiği anlaşılmıştır....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/03/2021 NUMARASI : 2021/318 ESAS- 2021/463 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 11/12/2020 tarihinde müvekkilleri, aleyhine İstanbul 25. İcra Dairesi 2020/26687 E. sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emri tebliğinin müvekkilin eski adresine çıkartıldığını, iade olduğunu, bunun üzerine şirketin mersis adresine tebligat gönderildiğini, tebligatın usulsüz olarak iade edildiğini, icra müdürünün alacaklı vekilinin talebini inceleyerek ilk tebligatın usulsüz olduğunu resen tespit ederek talebi reddetmesi gerekirken T.K'nun 35. md. göre tebligat talebini kabul ettiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ıttıla tarihinin 02/03/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz yapıldığını, takipten 22.03.2021 tarihinde haberdar olduklarını, borçlunun faal olduğu adresine gönderilen tebligatın "muhatabın adreste ikamet edip etmediğinin tespit edilemediği" belirtilerek iade edilmesi üzerine TK'nın 35. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, borçlunun adresten ayrılmış ya da taşınmış olmaması nedeni ile adreste bulunmama halinde TK'nın 21.maddesine göre tebligat yapılması gerektiğini, ayrıca arabuluculuk sürecinde borca da itiraz eden vekilleri olduğu halde vekile tebligat yapılmadığını ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

            O halde, şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken usulsüz tebligat şikayeti gibi değerlendirilerek sonuca gidilmesi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 13.06.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu