Davacı borçlu tarafça, örnek 14 ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte, takip talebinin yasal unsurları (İİK 58.maddesindeki) taşımaması sebebiyle takibin iptali, dayanak belge eklenmediğine dair şikayet ile icra müdürlüğünün 24/05/2022 tarihli tahliye emrinin, 22/07/2022 tarihli kararının ve 26/07/2022 tarihli haciz zabtının kaldırılması isteminde de bulunulduğu halde, mahkemece yalnızca usulsüz tebliğ şikayetine yönelik hukuki değerlendirmede bulunulmuş, diğer şikayetler ve takibin iptali istemi ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yine, davacı tarafın tahliyeye yönelik bir talebi bulunmamasına rağmen önce kiralayan davalının ardından mahkemece yapılan tashih şerhi ile "davacının dava konusu taşınmazdan tahliyesine" dair hüküm kurulmakla talep dışına çıkılarak HMK 'nun 297/2. Maddesine de aykırı davranılmıştır. Bu husus kamu düzenine ilişkin esaslı bir usul hatası olup, HMK 'nun 355....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık; bonoyu dayalı kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, borca ve fer'ilere itiraza, ayrıca takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. A) DAVACI TARAFIN ÖDEME EMRİNİN USULSÜZ TEBLİĞİ ŞİKAYETİ İLE BORCA VE FER'İLERE İLİŞKİN İTİRAZI YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; Bu yöndeki şikayet, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/54E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu/davacıya ödeme emrinin 13.01.2020 tarihinde gönderildiğini, gönderilen tebligatın, adres kapalı olduğundan ve adres de tespit edilemediğinden tebliğ imkansızlığı nedeni ile iade edildiğini, iade edilen tebligata ilişkin Tebligat Kanunu madde 21/2 uyarınca borçlu/davacının Mernis adresine ödeme emri gönderilmesinin talep edildiğini, borçlunun Mernis adresine ödeme emri gönderildiğini ve gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanunu m.21/2'ye göre 24.01.2020 tarihinde muhtara teslim edilerek borçlu/davacının kapısına 2 nolu haber kağıdının yapıştırıldığını, davaya konu icra takibinde tüm aşamaların usul ve yasaya uygun olarak uygulandığını, Tebligat Kanunu m.21/2'ye göre gönderilen ödeme emrinin kesinleşmesi sonucu yasaya uygun bir şekilde haciz talep edildiğini belirterek, şikayetin reddini talep etmiştir. Karşıyaka 1....
Dava, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. İlk derece Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine yapılması gerekir. Davacı, ödeme emrine yönelik usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise de; şikayetinde 103 davetiyesinin usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasını ileri sürmemiştir. Diğer taraftan dosyaya vekaletname ibraz edildiği tarih itibarıyla da borçlunun takipten haberdar olduğunun kabulü gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "...Şikayetin KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ İLE; Takibin iptali talebinin REDDİNE, Usulsüz tebliğ şikayetinin KABULÜNE, Tokat İcra Müdürlüğünün 2020/4355 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 08/10/2020 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE..." karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kurum vekili tarafından; tebligatların usulüne uygun bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talebi ile istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ilamsız icra takibine konu ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile birlikte ödeme emrinin tebliği tarihinin düzeltilmesi ve takibin iptaline ilişkin şikayet niteliğindedir. Tokat 3....
İcra Müdürlüğünün 2018/11463 Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, 12.08.2018 tarihinde başlatılan icra takibinden ödeme emrinin doğrudan Tebligat Kanunu 21/2 ye göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini, davacının 29.07.2019 tarihinde icra dosyasından muttali olduğunu, yapılan inceleme sonucunda tebligatın usulsüz yapıldığının anlaşıldığını, davacının 29.07.2019 tarihinde muttali olması ile Bakırköy 9. İcra Mahkemesinin 2019/691 Esas sayılı dosyası kapsamında, usulsüz tebligat ile ilgili dava açıldığını, Bakırköy 9....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/13697 esas sayılı dosyasında borçlu sıfatı ile kendileri haklarında genel haciz yolu ile takip yapıldığını, takipten önceki temlik nedeniyle borçlu sıfatları bulunmadıklarını ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinde bulunduğu, mahkemece usulsüz tebliğ işlemi şikayeti hakkında değerlendirme yapılmadığı, takip tarihi itibariyle alacağın temlik edilmiş olması nedeniyle Türk Ekonomi Bankası AŞ.'nin borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.Borçlunun yukarıda detaylı olarak açıklanan bu itirazı, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir....
Mevcut bu mevzuat karşısında, öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılmalı, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılmalıdır. Muhatap yerine tebligat yapılan kişinin de tebellüğe ehil olduğunun mazbataya yazılması gerekmektedir. Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; ödeme emrinin, 22.01.2016 tarihinde; “Aynı çatı altında oturan eşi ...tebliğ edildi.” açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edilmek istendiği anlaşılmaktadır. Ödeme Emrinin, anılan mevzuat gereği, tebliğ memurunca, muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı ve muhatap yerine tebliğ yapılan şahsın tebellüğe ehil olduğu tespit ve tevsik edilmeksizin doğrudan aynı konutta kalan eşine tebliğ edilmesi usulsüzdür....
Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise, şikayete konu ve mahkemece kaldırılmasına karar verilen hacizlerin ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlı olmadığı, kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, icra mahkemesi kararlarının verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağı, ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme bulunmadığı da gözetilerek (Yargıtay 12. H.D. sinin 22/06/2020 tarih, 2019/8563 esas, 2020/5245 karar sayılı benzer içtihadı bu doğrultadır) davalı vekilinin de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
yapılması gerektiğinden muhtıra ile birlikte yapılan ödeme emrinin de usulsüz olduğu, İİK'nun 54/1 maddesine göre muhtıra tebliğinden sonrasında ise usulüne uygun tebliğ işlemlerinin gerçekleştirilmediği dikkate alındığında davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden istinaf sebebi yerindedir....