İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2020/284 ESAS, 2020/536 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2018/6210 E. Sayılı dosyası kapsamında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğunu, tebligattan yeni haberdar olan müvekkili yönünden iş bu takibe süresi içinde, ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve sair tüm ferilerine karşı itiraz etme zaruretinin de hasıl olduğunu, takibe dolar kuru üzerinden geçilmiş olup iş bu takip bakımından fiili ödeme günündeki kurun esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı alacaklı tarafından belirlenen faiz oranının usule ve yasaya aykırı olduğunu, takibin bu yönüyle iptali gerektiğini, İzmir 6....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. O halde mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; Tebligatta, muhatabın geçici olarak adresinde bulunmadığına dair bilgisine başvurulan yan komşusunun denetime elverişli şekilde adı ve soyadının tespit edildiği, diğer unsurlar bakımından da 20/03/2020 tarihinde davacıya yapılan ödeme emri tebligatının yukarıda izah edilen şekil şartlarının havi olduğu, bu durumda yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, ilamsız takipte borca, yetkiye, imzaya itiraz bakımından ilamsız takipte itiraz merciinin icra müdürlüğü olması nedeni ile borca, yetkiye ve imzaya itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, bu talepler bakımından icra mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle de davanın reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yapılan tebligatların usulüne uygun olması nedeniyle itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, usulsüz tebligat iddiasının soyut kaldığını, yasal süresinde yetkiye itiraz edilmediğini, kambiyo hukukuna ilişkin borca itirazın ancak İİK'nın 168. maddesi kapsamında belgeye dayanması gerektiğini, bu belgeye ne deliller kısmında, ne de dava dilekçesinin ekinde yer verilmediğini, balıkların bozuk olduğuna ilişkin müvekkilleri aleyhine gönderilen bir ihtaname, ihbarname veya açılmış dava da bulunmadığını, davacının tüm taleplerinin reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169., 169/a. maddeleri uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Davacının Atatürk Cad., ......
Davacı takip borçlusunun mahkememize sunduğu şikayetinde; ödeme emrinin ikametinden farklı bir adrese yapıldığını, yapılan ödeme emri tebligatının ise Tebligat Kanunu, Tüzük ve Yönetmeliğe aykırı olarak tebliğ edildiğini, bu nedenle usulsüz tebliğin tespiti ile ıttıla tarihi olan 14/06/2021 tarihi olarak kabulü ile düzeltilmesi ve takibe konu çeklerdeki imzanın kendisinin eli ürünü olmadığından imzaya, borca, faize ve ferilerine itiraz ederek takibin iptalini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince; Davacının davasının; usulsüz tebligat şikayeti yönünden kabulü ile Yalova icra müdürlüğü 2021/5247 esas sayılı dosyasında davacı borçluya ödeme emri tebliğ tarihinin 18/04/2022 olarak düzeltilmesine, borca itiraz talebinin reddine, karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraf vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1954 KARAR NO : 2023/1996 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TARSUS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2022/80 2022/161 DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Tarsus İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.05.2022 tarih 2022/80 esas 2022/161 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Tarsus İcra Müdürlüğü'nün 2017/208 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında takip yapıldığını, icra takibinin usulsüz tebligat yapılmak suretiyle kesinleştirildiğini, davacıya ait taşınmazlara haciz konularak kıymet takdiri yapıldığını ve raporun 08/07/2019 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğinden ödeme emri tebliğinin 08/07/2019 tarihinde yapıldığının kabulü gerektiğini, takibe dayanak senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığından imzaya, borca ve tüm fer'ilerine...
İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2007/1517 Esas sayı ile borca ve imzaya itiraz davasının devam ettiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığını, usulsüz tebligat ve borca itirazla ilgili açılan davanın reddedildiğini, üçüncü kişi şirket ortakları ile borçlu arasında yakın akrabalık bağı bulunduğunu, sunulan belgelerin her zaman temini mümkün nitelik taşıdığını ve istihkak iddiasının kötü niyetli olarak ileri sürüldüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo şikayeti ile birlikte imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına da itiraz ettiği halde mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına itirazları da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2022/604 ESAS, 2022/744 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, alacaklı vekili tarafından İzmir 8....