Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 06.01.2021 tarihinde TK 21/2 göre muhtara teslim edilerek usule ve yasaya uygun bir şekilde tebligat yapıldığını, tebliğ edilen ödeme emrine davacı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmediğini, dava konusu icra takibinin kesinleştiğini, 29.01.2021 tarihinde ise borçtan kurtulmak amacı ile borçlu tarafından usulsüz tebligat iddiasıyla açılan dava neticesinde mahkemenin hukuka aykırı bir şekilde şikayetin kabulüne karar verdiğini, verilen kararda aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin de yasaya ve usule aykırı olduğunu bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin 27/01/2021 tarihi olarak tespiti talebine ilişkindir. Borçluya takip dosyasından çıkartılan tebligatlar incelendiğinde; Beyazıt Mah. 1. Teknik Sok....

    ŞİKAYET Şikayetçi/Borçlu, takibe konu tebliğ ile ilgili olarak, PTT veri tabanı tebligat sorgulamasında tebliğ yapılamadığından bahisle 19.01.2018 tarihinde Tebligat Kanunu’na aykırı olarak tebligatın muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiği, 63 KC 727 plakalı aracının üzerinde yakalama şerhi bulunduğu, aracın 09.11.2019 günü memurlar tarafından haczedildiği sırada öğrenildiği, sonrasında 12.11.2019 tarihinde icra müdürlüğünden dosya ayrıntıları öğrenilerek icra müdürlüğü dosyasına borca itiraz talebi sunulduğu, ödeme emrinin 19.01.2018 tarihinde «usulsüz olarak» borçludan ayrı oturan annesinin adresine tebliğ edilmiş olduğu ve tebligatın muhtara teslim edildiğinin öğrenildiği, dosyada ödeme emri tebliğ mazbatasının mevcut olmadığı ve UYAP sistemine de taranarak eklenmediğinin görüldüğü şikayeti ile anılan tebligatın usulsüz olduğu ve tebliği öğrenme tarihi olan 09.11.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresi içerisinde yapıldığının...

      belirterek itiraz ve şikayetlerinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2265 KARAR NO : 2022/1072 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/132 ESAS, 2021/312 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- GECİKMİŞ İTİRAZ KARAR : Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/132 Esas, 2021/312 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Bodrum 2....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığından bahisle dava açma süresi geçtiğinden davanın süre aşımından reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yoklukla malul bir işlemin hükümsüz kılınması için herhangi bir beyanda bulunulmasına veya bir dava açılmasına gerek olmadığını, çünkü zaten ortada var olmayan bir hukuki işlem söz konusu olduğunu, yok hükmünde olan bir tebligat ile ilgili usulsüz tebligat şikayeti yapılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gibi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, tebligatın yokluğu hususunun taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, somut olayda; Yerel Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığı ve netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığından davanın süre aşımından reddi kararı hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklamış oldukları üzere ortada usulsüz bir tebligat değil yok hükmünde olan bir tebligat mevcut olduğunu, yok hükümünde olan bir...

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; Metin Önal yönünden yapılan değerlendirmede; davacı tarafça tebligatın usulsüz tebliğ edildiği zira tebligatın yapıldığı şahsın annesi olduğu ve annesinin temyiz kudretinin olmadığı beyan edildiği, mahkemece davacıya annesinin temyiz kudretinden yoksun olduğuna dair bilgi, belge ve hastane kayıtlarının dosyaya sunulması için ihtaratlı tebliğ çıkartılmış ise de; davacı tarafça yasal süre içerisinde bir bilgi ve belge sunulmadığı, bu haliyle davacının usulsüz tebliğ iddiasını ispat edemediği kanaatiyle şikayetin reddine karar verilmiş, davacının usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmemekle icra dosyasında yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu kanaatine varıldığı, bu haliyle davacıya tebligatın 22/10/2021 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü takip yolunda imzaya ve borca itiraz talebinin yasal beş günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerektiği ancak davacının yasal beş günlük süreden sonra 01/11/2021 tarihinde dava açtığı görülmekle...

      Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu aleyhine davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin başlatıldığı, davacı borçluya örnek no 10 ödeme emrinin 25/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının borca ve imzaya itirazına ilişkin iş bu davayı 20/01/2021 tarihinde açtığı, İİK'nun 168/3 maddesi uyarınca her türlü itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde yapması gerektiğinden bu süre geçtikten sonra itiraz edildiği, ayrıca tahrifat ve kambiyo senedi vasfında olmadığına ilişkin itirazında yine ödeme emrinin tebliğinden itibarene 5 gün içerisinde itiraz edilmesi gerektiğinden bu süreden sonra davacın tarafından açılan davanın süreden reddine ilişkin kararının yerinde olduğu usulsüz tebligat şikayetinin yargılama sırasında iddia edilmediği, istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir...

      Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, takibin iptali talebinin reddine, davalının tazminat isteminin reddine dair karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Somut olayda, başvuru usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez....

      O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazları süre yönünden reddedilen borçluların yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekirken doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 04/05/2016 tarih ve 2016/7180 E. - 13103 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.12.2015 tarih ve 2015/288 E.-312 K. sayılı kararının hüküm bölümünün %20 tazminata ilişkin “2” nolu bendinin tamamının karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu