Davacı hakkında yürütülen takip sırasında kıymet takdir raporunun 05/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından kıymet taktir raporunun tebligatı hususunda herhangi bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı, İİK 16. maddesi gereğince usulsüz tebligat şikayetinin en geç 05/02/2019 tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede mahkememizde ileri sürülmediği, davanın ise 09/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. " şeklindeki gerekçelerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti, meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TK'nın 21/1-2., Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi, İİK'nın 82/1. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsuz tebliğ şikayetinin yanında imzaya ve borca itiraza ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
Sayılı dosyası ile Davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket adına 04.10.2019 tarihinde ödeme emrine, takibe, imzaya, yetkiye, borca, çek tazminatına, faize itiraz edildiğini, İstanbul 16.İcra Hukuk Mahkemesi tarafından 2019/1089 E. ve 2020/72 K. 07.01.2020 tarihli kararla İstanbul icra dairelerinin yetkisizliğine, yetkili icra dairesinin İzmir olduğuna dair hüküm kurulduğunu, istinaf yoluna başvurulduğunu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1181 E. ve 2020/2695 K. sayılı kararı ile İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07.01.2020 Tarih 2019/1089 E. ve 2020/72 K. Sayılı kararının " ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin olarak, İstanbul 16.İcra Mahkemesi'nin 2019/1471 E....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu vekilince Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/23928 Esas sayılı takip dosyası üzerinden müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğundan bahisle, öğrenme tarihinin 09/07/2021 tarihi olarak düzeltilmesi ile yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ederek icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/23928 Esas saylı takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 05/07/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer itirazların takibin şekline göre icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulduğu görülmüş ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden...
Borçluya ödeme emrinin 16/11/2007 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ilk olarak icra mahkemesine müracaatı ile usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte ödeme emrinin iptali ve zamanaşımı iddiası ile icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ... İcra Hukuk Mah.nce yapılan yargılama sonucunda borçlunun diğer talepleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan sadece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın sadece alacaklı tarafından temyiz edildiği, değerlendirilmeyen şikayet konularına ilişkin borçlunun bir temyizinin olmadığı, alacaklının temyizi doğrultusunda zamanaşımı itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi açısından öncelikle usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği, .......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti, takibe konu senedin kambiyo vasfına, alacaklının yetkili hamil olmadığına, senet üzerindeki imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığına, borca ve faize itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, diğer itiraz ve şikayetlerin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar/borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçluların, murisleri hakkında başlatılan takibe alacaklının talebi üzerine mirasçıların dahil edildiğini, ancak murise yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, takip dayanağı senetteki imzanın murise ait olmadığı ile sair itiraz ve şikayet nedenlerini ileri sürerek takibin iptalini istedikleri, İlk Derece Mahkemesince murise yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu ve takibin muris hakkında itirazsız kesinleşmiş olması nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin esastan, imzaya ve borca itirazın ise süreden reddine hükmedildiği, şikayetçi borçluların istinafı üzerine Bölge Adliye...
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ödeme emri tebligatının usulsüz olmasından dolayı sorumluluklarının bulunmadığını, tebligat ile ilgili taraflarına kusur yükletilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirket yetkilisi Kenan Altun'un 20/08/2021 tarihli dilekçesi ile yasal itiraz süresinde takibe itiraz ettiğini ve itirazında adeta şirket adına da yetki itirazında bulunulduğunu, tebligat usulsüz dahi olsa şirket yetkilisinin takipten haberdar olduğu tarihte, şirketin de haberdar olmasının kaçınılmaz olduğunu, mahkemece aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de usulsüz tebligat şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin iddianın yer almadığı, dava dilekçesinde yer almayan nedene dayalı olarak istinaf talebinde bulunulmasının mümkün olmadığı gibi incelenen ödeme emri tebligatının da muhataba bizzat tebliğ edildiğinin anlaşıldığı ve istinaf dilekçesinde de tebligattaki imzaya yönelikte itirazda bulunulmamış olduğundan, davanın süreden reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....