, ayrıca usulsüz tebliğ şikayetinin Mahkemece reddedildiği ve dilekçede ileri sürülen sebeplerin kamu düzenine ilişkin ve süresiz şikayet niteliğinde olmadığı gerekçesiyle; ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine, itiraza konu takibin "genel haciz yoluyla ilamsız" takip olduğu, fakat davacı borçlunun itirazlarını hem icra müdürlüğüne ve hem de Mahkemeye bildirdiği, öte yandan bu başvurunun "gecikmiş itiraz" kapsamında olduğuna dair herhangi bir iddiada bulunmadığı gerekçesiyle yetkiye, imzaya ve borca itirazın da reddine, İİK'da borçlunun şikayetin kabulü veya reddi halinde ve ilamsız takipte İcra Hukuk Mahkemesine itiraz etmesi halinde alacaklı lehine tazminata hükmedileceğine dair herhangi bir hüküm olmadığından davalının tazminat isteminin yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davalının tazminat talebinin reddine karar vermiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/6535 Esas sayılı takip dosyasında örnek 7 ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olarak bildirilen 02.12.2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve icra dosyasına da bu hali ile süresinde itiraz edildiği sabit olduğundan mahkememizce takibin durdurulmasına, yetki meselesi hakkında mahkememizce inceleme yapılamayacağından ve takibin ilamsız takip olması sebebiyle davacının bu yöndeki talebinin reddine, takibin iptali ve kötü niyet konularında mahkememizce karar verilemeyecek olması kanaati ile davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir....
İcra Dairesi 2018/20232 Esas sayılı icra takibinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/07/2019 olarak düzeltilmesini, aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığını, senetler üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, işlemiş faizin fahiş olduğunu ileri sürerek, usulsüz tebligat nedeniyle müvekkili şirkete icra emrinin tebliğ tarihinin 23.07.2019 olarak kabulüne, yetkiye itirazımızın kabulüne, dosyanın yetkili Büyükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderilmesine; imzaya ve faize itirazlarımızın kabulüne, müvekkili açısından takibin iptaline, alacaklının %20' den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatıyla cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; Takibe konu edilen senetteki imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının Aydın Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği'nin raporu ile sabit olduğu, raporun dosya kapsamı ile uyumlu ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, imzaya itiraza yönelik davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, yasal şartları oluşmadığından tazminat ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına, usulsüz tebliğ şikayeti yönünden şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin 14/11/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalı davacının takipten önce takipten haberdar olduğunu, rapor itirazları nedeniyle adli tıptan rapor alınmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar icra dosyasında borçlu vekili Av.Mehmet Ender Çelik'in baroda kayıtlı adresine posta ile tebligat yapılmış ise de, PTT Müdürlüğüne Dairemizce yazılan yazıya verilen 4787 sayılı yazıda Av. Mehmet Ender Çelik'in UETS'de kayıtlı e-tebligat adresinin bulunduğu, adresin 13.02.2019 tarihinde aktif edildiği ve tebligat alımına hazır hale getirildiği bildirilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan avukatlara, tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, şikayet süreye tabi değildir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki şikayet ve gecikmiş itiraz yargılamasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraz talebinin derdestlik sebebiyle dava şartı yokluğundan reddine, sair şikayetlerin ise süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2019 NUMARASI : 2019/860 ESAS 2019/1174 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/10/2019 tarihinde şirket aracına konulan hacizden sonra haklarında başlatılan takipten haberdar olduklarını, daha önce yapılan tebligatın ticaret sicil gazetesinde bulunan adrese gönderildiğini ancak bu adrese tebliğ yapıldığına dair herhangi bir bilginin yer almadığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş, icra dosyasını öğrenme tarihi olan 03/10/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak sayılmasını talep etmiş, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir....
Mahkeme; şikâyet eden borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin ilk olarak borçlunun bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın iade edilmesi üzerine, mernis adresine gönderildiği ve TK'nın 21/2. maddesi gereğince tebliğ edildiği, tebligat evrakında, tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından Tebligat Kanunu’nun 23/1- 8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağına yönelik meşruhat” verildiği gözetildiğinde, yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’nun 23/1- 8. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddelerine göre usulüne uygun olduğu, resmi belge niteliğindeki tebligat evrakının içeriğinin aksinin şikayet eden tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, yetkiye ve borca itirazların ise ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük sürede ileri sürülmemesi nedeniyle süreden reddine karar vermiştir...
Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, imza, borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ... 3. İcra Müdürlüğünün 2020/8179 Esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, öğrenme tarihi olan 10.12.2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, davacının imzaya itirazının, tahrifata ilişkin itirazının ve borca itirazının reddine, takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğinden ... 3. İcra Dairesinin 2020/8179 Esas sayılı dosyasında asıl alacağın %20 oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı borçlunun asıl alacağın %10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kararın davacı/borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....