Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan nedenlerle, davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve imzaya itirazının süreden reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle davanın esasının incelenerek anılan şekilde karar verilmesi isabetli olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nun 355, 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin ve imzaya itirazının süreden reddine, davalının tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiştir....

Mahkemece;"Davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının yetkiye-zamanaşımına ve borca itiraza yönelik davasının süreden reddine, davacının senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayetin süreden reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/801 E. ve 2019/145 K. istinaf edildiği imzaya itiraz ve usulsüz tebilgata ilişkin kararın kesinleşmediği ; usulsüz tebilgata ilişkin kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği oluşacak sona göre asıl alacağın %20 si oranında tazminatın ve diğer ferilerinin icra edilebilceği anlaşılmakla aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin kabulüne, Bakırköy 14. İcra müdürlüğünün 2019/5395 esas sayılı takibinin iptaline" karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bakırköy 3....

ın ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayeti üzerine İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07.05.2013 tarih ve 2013/121-363 sayılı kararı ile tebligatın usule aykırı yapıldığı tespit edilerek ''12.03.2013'' tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, borçlunun ise; İİK.'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra ''19.07.2013'' tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda, mahkemece istemin süre aşımı sebebiyle reddine karar vermek gerekirken; esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    , ayrıca usulsüz tebliğ şikayetinin Mahkemece reddedildiği ve dilekçede ileri sürülen sebeplerin kamu düzenine ilişkin ve süresiz şikayet niteliğinde olmadığı gerekçesiyle; ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine, itiraza konu takibin "genel haciz yoluyla ilamsız" takip olduğu, fakat davacı borçlunun itirazlarını hem icra müdürlüğüne ve hem de Mahkemeye bildirdiği, öte yandan bu başvurunun "gecikmiş itiraz" kapsamında olduğuna dair herhangi bir iddiada bulunmadığı gerekçesiyle yetkiye, imzaya ve borca itirazın da reddine, İİK'da borçlunun şikayetin kabulü veya reddi halinde ve ilamsız takipte İcra Hukuk Mahkemesine itiraz etmesi halinde alacaklı lehine tazminata hükmedileceğine dair herhangi bir hüküm olmadığından davalının tazminat isteminin yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davalının tazminat talebinin reddine karar vermiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/6535 Esas sayılı takip dosyasında örnek 7 ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olarak bildirilen 02.12.2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve icra dosyasına da bu hali ile süresinde itiraz edildiği sabit olduğundan mahkememizce takibin durdurulmasına, yetki meselesi hakkında mahkememizce inceleme yapılamayacağından ve takibin ilamsız takip olması sebebiyle davacının bu yöndeki talebinin reddine, takibin iptali ve kötü niyet konularında mahkememizce karar verilemeyecek olması kanaati ile davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir....

      İcra Dairesi 2018/20232 Esas sayılı icra takibinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/07/2019 olarak düzeltilmesini, aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığını, senetler üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, işlemiş faizin fahiş olduğunu ileri sürerek, usulsüz tebligat nedeniyle müvekkili şirkete icra emrinin tebliğ tarihinin 23.07.2019 olarak kabulüne, yetkiye itirazımızın kabulüne, dosyanın yetkili Büyükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderilmesine; imzaya ve faize itirazlarımızın kabulüne, müvekkili açısından takibin iptaline, alacaklının %20' den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatıyla cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        Mahkemece; Takibe konu edilen senetteki imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının Aydın Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği'nin raporu ile sabit olduğu, raporun dosya kapsamı ile uyumlu ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, imzaya itiraza yönelik davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, yasal şartları oluşmadığından tazminat ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına, usulsüz tebliğ şikayeti yönünden şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin 14/11/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalı davacının takipten önce takipten haberdar olduğunu, rapor itirazları nedeniyle adli tıptan rapor alınmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar icra dosyasında borçlu vekili Av.Mehmet Ender Çelik'in baroda kayıtlı adresine posta ile tebligat yapılmış ise de, PTT Müdürlüğüne Dairemizce yazılan yazıya verilen 4787 sayılı yazıda Av. Mehmet Ender Çelik'in UETS'de kayıtlı e-tebligat adresinin bulunduğu, adresin 13.02.2019 tarihinde aktif edildiği ve tebligat alımına hazır hale getirildiği bildirilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan avukatlara, tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, şikayet süreye tabi değildir....

        UYAP Entegrasyonu